May, Might, Can, Could (Olasılık) #37

preview_player
Показать описание
May, Might, Can, Could Konu Anlatımı videosunda İngilizce olasılık kelimelerini ve may, might, can, could farkını öğretiyorum.

📆 İngilizce çalışma programı:

✅ İngilizce öğrenirken yapılması gerekenler:

📑Mutlaka Bilmeniz Gereken Gramer Konuları

00:00 Giriş
00:27 May, Might, Can, Could anlamları
01:10 Might ile olasılık cümleleri kurma
02:15 May ile olasılık cümleleri kurma
02:50 Can ve could ile olasılık cümleleri kurma
03:50 Should ile olasılık cümleleri kurma
05:12 Must ile olasılık cümleleri kurma
06:14 Will ile olasılık cümleleri kurma
07:15 Film alıntıları
08:57 May, Might, Can, Could alıştırmalar
10:58 Kapanış
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

1- ) May" ve "might:

Olasılığı ifade ederken kullanılır.
"May" daha yüksek olasılığı ifade ederken, "might" daha düşük olasılığı ifade eder.
Örnekler:
"It may rain tomorrow." (Yarın yağmur yağabilir.)
"I might go to the party if I finish my work." (İşimi bitirirsem partiye gidebilirim.)

2- ) Can :

Bir eylemin yapılabilirliğini ifade eder.
İzin verilen bir eylemi ya da yetenekli olmayı ifade eder.
Örnekler:
"I can speak three languages." (Üç dil konuşabilirim.)
"Can you lend me your pen, please?" (Bana kalemini ödünç verebilir misin?)

3-) Could:

Geçmişte olan bir eylemin olasılığını ifade eder.
Ayrıca, bir istek veya rica da ifade edebilir.
Örnekler:
"She could swim when she was five years old." (Beş yaşındayken yüzme biliyordu.)
"Could you please pass me the salt?" (Bana tuzu uzatabilir misiniz?)

4-) Should:

Bir öneri, tavsiye veya beklenti ifade eder.
Bir eylemin yapılması gerektiğini vurgular.
Örnekler:
"You should eat more vegetables for a healthy diet." (Sağlıklı bir beslenme için daha fazla sebze yemelisin.)
"I should start studying for the exam." (Sınava çalışmaya başlamalıyım.)

5) Must:

Zorunluluk veya kesinlik ifade eder.
Bir şeyin yapılması gerektiğini vurgular.
Örnekler:
"You must submit your assignment by tomorrow." (Ödevinizi yarına kadar teslim etmelisiniz.)
"I must leave early to catch my flight." (Uçağımı yetişmek için erken ayrılmam gerekiyor.)

ismailozcan
Автор

OLASILIK MODALLARI

might = 25%
may/could/can= 50%
should= 80% (gelECEK, pozitif cümlede)
must=95% (şu an, mantıklı çıkarım)
will=100 %

couldn't/can't = 99%

nellyaura
Автор

muhteşem anlatiyorsunuz Özer hocam YouTube de onlarca ing hocasi videosu var sizin gibi sade ve anlaşılır anlatani gormedim

cleer
Автор

paragraf ve essay videolarıda gelse keşke yediepe hazırlıkta b1 okuyorum ve içerik bir birine çok yakın en faydalandığım kanal gerçekten çok teşekkür ederim. öğrenmemek imkansız

ANNE-hmik
Автор

Sizin kanalınıza rastlamadan önce ingilizce öğrenmek için kurs gerekli zannediyordum hocam çok teşekkürler

tugceefe
Автор

sondaki örnekler farkını anlamamda yardımcı oldu, teşekkürler❤

ozlem
Автор

Karışık gelen konuyu belli zamanlar içinde tekrar izleyin

yth
Автор

Neyseki youtube videoya yakınlaştırma özelliği ekledi. Daha awesome oldu 👍🏻

aykutkurt
Автор

"can" generic, genel durumlar için kullanılıyor; şöyle:
Alıştırmaları kitabın arka bölümünde bulabilirsiniz, derken
ya da
Geceleri o semtten geçmek tehlikeli olabilir.
gibi cümleler kurmak isterken, genel olaylara, durumlara yönelik ifadelerde
kullanılıyor.

yucelgunduz
Автор

teşekkür ederiz, çok iyi anlatmışşınız

huseyinesmer
Автор

May'in bir de Türkçe'deki istek kipi anlamı var. "May the force be with you" = Güç Seninle OlSun

orkunyucel
Автор

Hocam yarin quiz olcam sayenizde Bi sey anladım teşekkür ederim

sudenaz
Автор

Süpersiniz gerçekten.Meğer biz öğrenemiyor değilmişiz, öğretmiyorlarmış bize :)

emiroztekin
Автор

Hocam ben kitabınızdaki alıştırmaların çoğunda takıldım. örn; may ve might modallarının her ikisini de kullanabileceğimiz çok cümle var.
Cümlelerin olasılık yüzdelerini çoğu zaman kıyaslayamadım ve bu yüzden her iki modal'ı kullanmış bulundum. 😊 mesela bugün yağmur yağabilir diyorsunuz ama o gün havanın nasıl olduğu ile alakalı bir tasvir yok. Fakat kitabınızı gerçekten severek ve beğenerek kullanıyorum.
Saygılar!...

sumbuleknc.
Автор

May, Might, Must, Should, Can, Could (-ebilmek ve olasılık) #37 (15.12.2023)

Might: (%25 Olasılık)
Not: İngilizcede bir olayın gerçekleşme ihtimalinin en düşük olduğu durumlarda kullanılır.
• We should take an umbrella with us; it might rain at the weekend. = Yanımıza şemsiye almalıyız; hafta sonu yağmur yağabilir.
• Will Jennifer be at the Office today? – I don’t know, she might be. = Jennifer bugün ofiste olacak mı? – Bilmiyorum; olabilir. (Hiçbir fikrimiz yok.)

May: (%50 Olasılık)
• We should take an umbrella with us; it may rain at the weekend. = Yanımıza şemsiye almalıyız; hafta sonu yağmur yağabilir.
• Will Jennifer be at he office today? – She may be at the office in the afternoon. = Jennifer bugün ofiste olacak mı? – Bilmiyorum; olabilir. (Jennifer öğleden sonra ofise gelebilirim dedi. O yüzden gelme ihtimali might’a göre biraz daha yüksek olduğu için may kullandık.)

Can / Could: (+ %50 / - %90)
Not: Şuan veya geleceği vurgularken may’de olduğu gibi %50’lik bir olasılık bildirir. Olumlu cümlelerde “may” ve “could/can” arasında anlam bakımından çok bir değişim söz konusu değil. Ancak cümlelerimiz olumsuz olsaydı can’t ve couldn’t cümlelerinin olasılık düzeyleri %90’lara çıkardı. Yani cümlede vurgulanan eylemin büyük olasılıkla gerçekleşmeyeceğini ifade eden bir anlam katardı.
• We should take an umbrella with us; it can’t/couldn’t rain at the weekend = Yanımıza şemsiye almalıyız hafta sonu yağmur yağamaz.
• She can’t/couln’t be at the office in the afternoon = Öğleden sonra ofiste olamaz.
• It can’t/couldn’t be my car; mine is black. = O benim arabam olamaz; benimki siyah.
• She can’t/couldn’t be singer; her voice is terrible. = O şarkıcı olamaz; onun sesi korkunç derecede kötü.
• They can’t/couln’t be in Los Angles right now; they called me from New York just half an hour ago! = Onlar şuanda Lost Angles’ta olamaz; daha beni yarım saat önce New York’tan aradılar.

Should: (%80 Gelecek olan Olasılık)
Not: Gelecekle ilgili olasılık belirtir. Olasılık anlamı katan should sözcüğünün kendi içinde pozitif bir anlamı var. Bu yüzden olumsuz cümlelerde kullanılmaz. Sadece geleceğe yönelik %80 ihtimalli olumlu olasılık bildiren cümleler için kullanılır.
• The doctor should be here any minute. = Doktor her an burada olabilir.
• The doctor shouldn’t be here = Doktor buradan olmamalı (Örnekte görüldüğü gibi olumsuz kalıbıyla kullanıldığı taktirde olasılık anlamı cümleden kalkacağı için cümleye “olmamalı” gibi bir anlam katmaktadır.)
• You should find this book amusing. = Bu kitabı eğlenceli bulacaksın.
• Ask your mother; she should know. = Annene sor; o biliyor olmalı / bilecektir.
• Dinner should be ready soon. = Akşam yemeği birazdan hazır olmalı / olacaktır.

Must: (%95 Olasılık + Mantık)
Not: Olasılık belirtilirken kullanılır ancak diğerlerinden önemli bazı farklılıkları vardır. Should geleceğe yönelik bir olasılık bildirirken must şuana yönelik bir olasılık bildirebiliyor.
• She was born in 2001; so she must be 14 years old. = O 2001’de doğdu; öyleyse o 14 yaşında olmalı.
• There is snow everywhere; it must be cold outside. = Her yer kar; dışarısı soğuk olmalı.
• He isn’t eating anything. He mustn’t be hungry. = O hiçbir şey yemiyor. Aç olmamalı / olmasa gerek. (aç değildir herhalde.)

Will (%100 Gelecek)
Not: Gelecekle ile ilgili yüzde yüz emin olduğumuz durumlarda kullanırız.
• We must take an umbrella with us; it will rain at the weekend. = Yanımıza şemsiye almalıyız; hafta sonu yağmur yağacak.
• Jennifer will be at the office today. = Jennifer bugün ofiste olacak.

Film Alıntıları:
• Because the life you save could be mine. = Çünkü kurtardığınız hayat benimki olabilir.
• You could actually go to jail for this. = Bunun için cidden hapse girebilirsin. – Why? You could send them to jail! = Neden ki? Onları hapse gönderebilirsin.
• I think I might order the snapper. = Sanırım kapanlevrek isteyebilirim.
• Well, maybe you could find it. = Hımm, belki bulabilirsin.
• You must have the wrong door, little girl. = Yanlış kapıyı çalmış olmalısın küçük kız.
• You could take out anybody and said you did the job. = Herhangi birini öldürüp işi bitirdiğini söyleyebilirsin. – because it gets very hot and could burn it inside. = çünkü o çok ısınır ve içini yakabilir.
• I thought maybe someday I could use it. Maybe I could give little to someone.
(belki anlamına gelen “maybe” kelimesiyle olabilir anlamına gelen ve modal olan “may be” kelimeleri birbiriyle karıştırılabilir. Bu farka dikkat etmek gerek!)

Alıştırmalar:
• Katil bahçivan olabilir. = The killer might / may / can / could be the gardener.
(Can ve could olumsuz cümlede kullanıldığından %99 kesinlik anlamı katar.)
• Katil bahçivan olmayabilir. = The killer may not / might not the gardener.
• Katil bahçivan olmalı. = The killer must be the gardener.
• Katil bahçivan olamaz. = The killer can’t / couldn’t be the gardener.
• Katil bahçivan değil. = The killer is not the gardener.

KitaplarKelamlar
Автор

hocam iyi çalışmalar. zorunluluk bildiren should ile olasılık bildiren should u birbirinden nasıl ayırt edebiliriz?

burakkaplan
Автор

a2 seviyesindeyim b1e geçeceğim ama çeviriyle öğrenin türkçeden ingilizce kısmı yine de işime bayağı yarıyor. Teşekkürler hocam

ceydanurculha
Автор

Hocam çok teşekkür ederim çok güzel anatınız ellerinize salık

lina
Автор

hocan sağolun vallaha mala anlatır giib anlatmışsınız çok işime yaradı Allah razı olsun . Varsa bir de bi ara A2 anlatsanız

kemal
Автор

Anladım ya basitmiş genel olarak hepsi istek, olasılık, rica bildiriyor ve bunları aynı anda yapıyorlar türkeçedeki - ebilir gibi biz ayrımını yapmıyoruz ama onlar şiddetine göre ayrım yapıyor mesela must daha çok zorunluluk olasılık ve istek belirtirken should ise daha çok öneri seviyesinde zorunluk olasılık ve istek belirtiyor kısaca modallar cümleye bir statü kazandırıyor asker rütbesi gibi

rznkolds