O Adadakiler Yaşlanmıyor ve Ölmüyor! Yaşlanma Geciktirilebilir! YOĞURT ASLA YEMEM Ev Yoğurdu Dahil!

preview_player
Показать описание
#emelozugur #aliakın #mikrobiyolog #bakteri #ağrıdağı

1:33
📌 Ağrı Dağı’ndan gelen toprağı bakterisini ayırmam için elime verdiler!
İtiraz ettim!
7:30
📌 Endüstri dünyanın dört yanına bakteri toplaması için adamlarını gönderir !
12:35
📌 Dolunayda gerilen sen değilsin vücudundaki bakteriler !
17:00
📌 Yaşlı fare nakledilen genç kas hiçbir işe yaramadı !
19:40
📌 O odadaKilerin uzun yaşamının ve genç kalmalarının sırrı bu bakteriler!
23:00
📌 Ben asla yoğurt ve kefir yemem !
32:18
📌 Kakasını bakarak kanser olup olmayacağını beş yıl önceden görebiliyorum !
36:00
📌 Doğum kontrol hapları ve antidepresanlar bağırsaklarınızı haşat ediyor!
40:00
📌 Bağırsağında sağlıklı bakteriler olanların teri güzel kokar !

Bilim, insanlık tarihindeki en büyük keşiflerden birini daha yapmıştı: vücudumuzdaki mikrobiyotanın sırları. Bu keşif, dünyanın en uzak köşelerinden, Ağrı Dağı'nın eteklerinden toplanan toprak örnekleriyle başlamıştı. Bu toprakta bulunan özel bir bakteri türü, bilim insanlarının dikkatini çekmişti. Bu bakterinin insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkileri, modern tıbbın sınırlarını zorluyordu. Bilim İnsanı Ali Akın; Ağrı Dağı’ndan gelen toprağı bakterisini ayırmam için elime verdiler! İtiraz ettim! diyor. Peki kim bunlar? Devlet görevlileri neden buna izin verdiler?

Bilim insanları, dünyanın dört bir yanından benzer bakteri örnekleri toplamak için seferber olmuşlardı. Her biri, insan vücudunun karmaşık ekosistemini daha iyi anlamak için kritik öneme sahipti. Bu çalışmalar, insan vücudundaki bakterilerin, dolunayın etkileri kadar gizemli ve etkileyici olduğunu ortaya koyuyordu. Öyle ki, vücudumuzdaki bakterilerin ruh halimizden, sağlığımıza kadar pek çok şeyi etkilediği anlaşılmıştı.

Bu araştırmaların en çarpıcı sonuçlarından biri, yaşlanma süreci üzerindeki etkisiydi. Örneğin, yaşlı farelere genç farelerden alınan kas dokuları nakledilmiş, ancak bu işlem beklenen gençleştirici etkiyi yaratmamıştı. Bunun yerine, bilim insanları vücudumuzdaki bakterilerin yaşlanma süreci üzerinde çok daha belirgin bir etkiye sahip olduğunu keşfettiler. Özellikle, bazı uzun ömürlü insanların bağırsaklarında bulunan özel bakteri türleri, gençlik ve sağlıkla doğrudan ilişkiliydi.

Bu keşifler, günlük yaşamımızda sıkça tükettiğimiz yiyecek ve içecekler hakkında da yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Örneğin, yoğurt ve kefir gibi fermente gıdaların bağırsak sağlığı üzerindeki olumlu etkileri, bu bakterilerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Ancak, herkes bu tür gıdaların faydalarını kabul etmiyordu. Bazıları, bu gıdalardan uzak durmayı tercih ediyor, ancak bu durumun uzun vadede sağlıklarını nasıl etkileyeceği henüz bilinmiyordu.

Bakterilerin sağlık üzerindeki etkisi sadece içsel değil, aynı zamanda dışsal olarak da kendini gösteriyordu. Örneğin, sağlıklı bağırsak bakterilerine sahip insanların terinin daha hoş koktuğu gözlemlenmişti. Bu, vücudumuzdaki mikrobiyotanın, kişisel kokumuz üzerinde bile belirleyici bir rol oynadığını gösteriyordu. Bu durum, parfüm endüstrisinde bile yeni araştırma alanları açmıştı.

Bakterilerin sağlık üzerindeki bu derin etkileri, modern tıbbın yüzleştiği bazı zorlukları da beraberinde getiriyordu. Özellikle, doğum kontrol hapları ve antidepresanlar gibi yaygın kullanılan ilaçların, bağırsak mikrobiyotasını olumsuz etkileyebileceği anlaşılmıştı. Bu ilaçlar, bağırsaklardaki bakteri dengesini bozarak, birçok sindirim ve ruh sağlığı sorununa yol açabiliyordu. Bu durum, ilaçların yan etkilerini değerlendirirken mikrobiyotanın da göz önünde bulundurulması gerektiğini gösteriyordu.

Bakterilerin sağlık üzerindeki etkisi sadece hastalıkları önleme ve tedavi etme potansiyeliyle sınırlı değildi. Örneğin, dışkı örneklerinin analizi, kanser gibi ciddi hastalıkların erken teşhisinde devrim yaratabilir nitelikteydi. Bu yöntemle, kanserin başlangıç aşamalarında bile belirtiler ortaya çıkmadan yıllar öncesinden teşhis edilebilmesi mümkün hale gelmişti. Bu, erken teşhis ve tedavi için büyük bir umut kaynağıydı.

Bu keşifler, insan sağlığına dair anlayışımızı kökten değiştirmekteydi. Vücudumuzdaki bakteriler, sadece hastalıkların nedeni olarak değil, aynı zamanda sağlığımızın ve gençliğimizin korunmasında kilit bir rol oynuyordu. Bu yeni bilgiler ışığında, bilim insanları ve tıp uzmanları, sağlık ve tedavi yöntemlerini yeniden değerlendiriyor, mikrobiyotanın sağlığımız üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için çalışmalarını sürdürüyordu. Bu çalışmalar, beslenme ve yaşam tarzı önerilerinden ilaç geliştirme stratejilerine kadar geniş bir yelpazede yenilikler getiriyordu.

Bugünkü Konuğumuz Bilim İnsanı ve Mikrobiyolog Ali Akın ile sağlığımızın derinliklerine uzanan bir yolculuk yaptık. Ülkemizde nadir bulunan ham maddelerin sağlık alanında kullanılmak için nasıl yurt dışına kaçırıldığını anlatıyor. Derin analizler içeren bu röportajımızı sizlerle baş başa bırakıyorum. İyi seyirler.
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Dünyanın en güzel ve merkezdeki ülkesi bizim ülkemiz. Fakat en beceriksiz, bilimden uzak, idareciler bakımından şanssız ülkesiyiz. 😢

hayatisarnk
Автор

Uğruna bu kadar şehit verdiğimiz toprağı hiç kimseye vermeyin lütfen 😢

sibelm
Автор

Emel hanım keşke gelişmiş ülkelerde yasaklanan tarım ilaçlarının ülkemizde çok rahat ve bilinçsizce bolca kullanıldığını bu nedenle yeşillik ağırlıklı beslenmenin de ne kadar riskli olduğunu söyleseydiniz Ali beye.

nergisnaryes
Автор

Kimse bana yoğurt sağlıksız demesin lütfen . Yoğurt yemediğim bir hayat düşünemiyorum.

gulsahgulsah
Автор

Emel Hanım konuğunu çok dikkatli dinleyip, akıllıca sorular sorması yaptığı işi ne kadar sevdiğini gösteriyor. harikasınız.

bulutisk
Автор

Gelinimizin anneannesi 100 kusur yasında oldu sıgara dahı ıcerdı arada ama yedigi tek sey yogurt ayran ve ekmektı....Zehırlenmelerde hayvanlarımız ozellıkle yogurt yedırılır hemen kurtarmak ıcın kac kez de sahıt olmusumdur..Yogurdun mucızelerını yasayana sormak lazım, Anadolu ınsanı cok ıyı bılır.

AsilKan
Автор

Devletimiz yurt dışına çıkarılan bir toz parçasını bile bilmelidir bence. Tohumlarımız, böceklerimiz, bakterilerimiz ve daha bilmediğimiz kim bilir neler, neler. Niçin denetimimiz bu kadar zayıf çocuklarımızın neslimizin geleceği göz göre göre çalınıyor demek ki. 😔

senemguncakroglu
Автор

Ali bey iyi ki varsınız🙏ülkemiz için gurur kaynağısınız🙏kıymetinizin daha çok bilinmesini umut ediyorum.

sedensumen
Автор

Devletimizden ricam böyle başarılı bilim adamlarımızı , ülkemizin değerlerini korumak adına ülkemizde görmek istiyoruz .lütfen nuna imkan tanıyın🇹🇷

ayselbinici
Автор

Sevgili Ali Akın bey, Türk halkı olarak biz sizi işe alabilsek bizimle çalışsanız. Sizi işe alma yetkimiz olsa keşke. O araştırmaları burda yapabilseniz

funda_er
Автор

Bol yeşillik tüketin diyorsunuz da, o yeşilliklerde de tarım ilaçları bol miktarda kullanılıyor. Bol yeşillik tüketenler bol bol tarım ilacı da tüketmiş oluyorlar. Geçenlerde hastanede biriyle tanıştım. Bir kaç çeşit kanser hastalığına yakalanmış. Rabbim acil şifalar versin 🤲 Ne yiyip içiyorsunuz? Yediklerinize çok dikkat etmelisiniz dedim. Küçüklüğünden beri çeşit çeşit bol bol yeşillik tükettiğini söyledi. Üstelik o yeşillikleri de hep sirkeli suda bekletip iyice yıkayıp öyle tüketiyormuş. Fakat ne yaparsan yap o tarım ilaçlarının arınması mümkün değil demiş doktoru. İnsanları yeşilliğe yönlendiriyorsunuz ama onlar da sağlıklı değil artık bu zamanda.

elcizeval
Автор

Toprak, bakteri, enzim olayını hayretle dinledim, hiçbirşeyden haberimiz yokmuş, umarım, bizdede bu laboratuvarlar kurulur, harika bir söyleş idi, durdurup, geri sarıp, sarıp, izledim, sayfamdada paylaştım, teşekkürler ❤

Kamuran
Автор

HOCAM CALIP CIRPMAYA ALISMISLAR TARIHI ESERLERIMIZ YURT DISINDA TOPRAGIMIZI CALARLLAR HAYATLARI UC KAGIT BIZIM ULKEDE YOL GECEN HANI

aysegunes
Автор

1990 lı yıllarda bir komsumuzun çoçuğu hep sokakta tozun çamurun içinde oynardı.Yanakları kırmızı kırmızı idi. Birgün lağım patlamış çocuk da lagım suyunu içmiş. Çocuga hicbirsey olmadı. Annesi doktora götürdüğünde doktor çocuğunuzun bağışıklığı çok güçlü demiş.

m.c.
Автор

Içimde hep uhdedir, İstanbul havalaninin milyonlarca ton hafriyat toprağı nereye, kime gitti..? Havaalanı bahane, toprak şahane..😔

jazziefirst
Автор

Sut e sabah yagan çiğ eklerseniz yogurt olur. Çiğ icerisindeki bakterileri incelemek lazim 😊 yada nohut ilede sutu yogurta cevirebilirsiniz.

cananmuk
Автор

Doğada bulunan, dere kenarlsrinda bulunan yoğurt otu denilen, yeşil bir otun suyunu sıkıp, sıcak süte bir kaç damla katarsaniz yoğurt oluyor.

mustafaaydn
Автор

Ali Beyin anlattıkları çok değerli teşekkür ederiz öncelikle ama tek bir şeyde katılmıyorum . Terzi kendi söküğünü dikemez ya 😊 gözünün önunde olan bir seyi atlamış . Toprak ... Herhangi bir sütü toprak, çiğ tanesi, yada kozalak ile mayalayıp yoğurt haline çevirebilirsiniz. Ve bu yoğurdu sonra maya olarak kullanabilirsiniz. Türklerin bu şekilde topraktan yada çiğ tanelerinden yoğurt mayalamayı öğrendiklerini duymustum yaşlı bir yörük türkünden

seyyahelalem
Автор

tarlada 40 yaşında bile kokmuyordum şimdi hemen kokuyorum genç kızım bile kokuyor şimdi anlattıklarınızı daha iyianlıyom. Modernlik altında daha kötü yaşadığımı düşündüm tarlada ne ürettiysek onu yedik hiç sağlık beslenmeyi düşünmeden sağlıklı beslenmişik.

ElmasYanıklar
Автор

Emel hanım konuları toparlamasa doğrusu Ali beyi anlamakda oldukca zorlandın. Yoğurdu Türkler bulmuṣdur. Hayvanlarını sağarken aniden gırcı yağmaya baṣlar hayvanları toparlayıp içeri girme telaṣından sütün bir kısmı dıṣarda kalır sabah sütün tatının ve kıvamının değiṣtiğini görürler. Günümüzdede Nisan ayının 15 de yağan yağmurla doğal sütü karıṣtıp yoğurt yapıyorlar❤

ferdagcelik