Hz. Ayşe'nin çocuk yaşta Hz. Muhammed ile evlendiği doğru mudur? | Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır

preview_player
Показать описание
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

bu mezhepler felakettir. Müslümanlar bunlari terk etmelidirler. Zaten Allah a cok sükür bir cok müslüman artik bu mezhepleri pek takmiyor.

KritikX
Автор

Hocam helal olsun size Allah sizden razı olsun gerçekten sonunda benim gibi düşünen birilerini bulabildim.

sadercerver
Автор

Sayın Bayındır'ı ilk kez hadîs kitaplarını eleştirirken dinliyorum. Rasûlallah'tan asgarî 200 yıl sonra yazılan ve arada en az 8 râvînin rivâyetleri olan bu dedikodu, iftirâ ve yalan kitapları, elbet bir müslîm için dîn adına hiçbir değeri olmayan kaynaklardır. Zirâ müslîm, dîni yalnız Allah'a özgüleyen, Allah Kelâmı'nın sağına soluna, ötesine berisine hiçbir beşer kelâmını karıştırmayan, hâlis dîni kirletmeyen kişidir.
"İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hâl böyle iken Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi hadîse îmân ediyorlar?!"
(Casiye, 6)

neytalebesi
Автор

Birileri apaçık ayetleri bırakıp da hala "küçük çocukların ırzına geçilebilir" i savunuyorsa ve bunu din sayıyorsa başta kendi kızından başlasın ki mücahitliği anlaşılsın!

tamerakkaya
Автор

Hocamızı özellikle "İslam'da kadın" konusundaki çalışmaları sebebiyle tebrik ediyorum. İslam "zayıfı ezme" dini değildir! Adamlar hayvanın bile aklına gelmeyecek bir pisliği; akıl etmek şöyle dursun, yapmak da diğer kenarda dursun, savunuyor ya! Allah-ü Teala boşuna demiyor "...hele bazıları hayvandan da aşağıdadır" diye

tamerakkaya
Автор

Hz.Aişe anamız dışındaki Hz.peygamberimizin tüm eşleri daha önce evlilik yapmış kimselerdi.Sünnete uymak için dul alın. çünkü ilk eşi duldu.Yaşı 40 tı. İşinize gelen Hz.Aişe ise o da evlenmeden önce bir nişan geçirmiş Peygamberimizle evlendiğinde yaklaşık 20 yaşındaydı. 604 (?) Doğum yaşı 614 (?) adet dönemi başlangıç yaşı622 Hicret YILI 624 (?) hicret sonrası evlilik yaşı ...Yaklaşık tüm hesaplar böyle ...Hesaplayın. 6 ya da 9 yaş adet döneminden itibaren sayılan yaş.

İşinize 6, 9 yaş diye geliyorsa vicdanınızı hesaba çekin.

Mortexs
Автор

Ablası Esmâ Vâlidemiz on beş yaşında iken Müslüman olduğu bilinmektedir. Bilinen bir gerçek de onun, 595 yılında dünyaya gelmiş olduğudur. Bütün bunlar, risâletin ilk yılı olan 610 tarihini göstermektedir. Demek ki Âişe Vâlidemiz, yaşı küçük olmasına rağmen 610 yılında Müslüman olmuştur. Bunun için o gün onun, en azından beş, altı veya yedi yaşlarında olması gerekir ki, on üç yıllık Mekke hayatıyla en az yedi aylık Medine günleri de bu tarihe ilave edildiğinde onun, Allah Resûlü ile evlendiği gün risâletten beş yıl önce dünyaya gelmiş olma ihtimalini esas alacak olursak- en azından on sekiz yaşında olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

3. Mekke günleriyle ilgili olarak Âişe Vâlidemiz,

"Ben Mekke’de oyun oynayan bir kız iken Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, ‘Doğrusu, onların asıl buluşma zamanları, kıyamet saatidir; Kıyamet saatinin dehşeti ise, tarif edilemeyecek kadar müthiş ve ne acıdır!’ (Kamer, 54/46) ayeti nâzil oldu.”bilgisini vermektedir ki bu bilgi, onun yaşıyla ilgili olarak bize farklı kapılar aralamaktadır. Şöyle ki:

4. Söz konusu ayet, Kamer sûresinin 46. ayetidir ve bütün hâlinde nâzil olan bu sûrenin, İbn Erkam’ın evinde iken ve bi’setin dördüncü (614), sekizinci (618) veya dokuzuncu (619) yılında indiğine dair farklı rivayetler vardır. Özellikle ayın ikiye yarılma hadisesini ve o gün buna olan ihtiyacı nazara alan bazı âlimler, söz konusu tarihin 614 olması gerektiği üzerinde durmuşlardır ki, bu tarih esas alındığında Hz. Âişe Vâlidemiz, ya henüz dünyaya gelmemiş veya yeni doğmuş demektir. 618 veya 619 tarihi esas alındığında da durum pek değişmemektedir. Zira bu durumda o, henüz dört veya beş yaşında demektir ki her iki yaş da söz konusu hadiseyi kavrayıp yıllar sonra da aktarabilecek bir olgunluğu ifade etmemektedir. Bu durumda ise o, en yakın ihtimalle risâletin başladığı günlerde dünyaya gelmiş olmalıdır.

Burada dikkat çeken başka bir husus da, o günü anlatırken bizzat Âişe Vâlidemiz’in,  “Oyun oynayan bir kız çocuğu idim.” şeklindeki beyanıdır. Kendisini ifade ederken kullandığı ‘kız çocuğu’ kelimesinin karşılığı olan ‘câriye’ lafzı, ergenlik çağına geçişi ifade etmekte ve o dönemler için kullanılmaktadır. Arap şairlerinden İbn Yerâ, bu yaşlardaki birisini kastederek maksadını şu şekilde ifade etmektedir: “Sekiz yaşına geldiğinde artık o, benim için bir câriye değil; Utbe veya Muâviye’ye nikahlayabileceğim gelin adayımdır.” Bazı bilginler bu kelimenin, on bir yaşın üzerindeki kız çocukları için kullanıldığını ifade etmektedir.

Kamer sûresinin indiği tarih olarak 614 yılını esas alacak olursak, Âişe Vâlidemiz’in risâletten en az sekiz yıl önce doğmuş olduğu ortaya çıkar ki bu tarih 606 yılına tekabül etmektedir. Bu ise, evlendiği gün onun on yedi yaşında olduğunu ifade eder. Sûrenin indiği tarih olarak 618 yılını kabul ettiğimizde ise onun, 610 yılında dünyaya gelmiş olma ihtimalini ortaya koyar ki bir yönüyle bu, evlendiği gün Âişe Vâlidemiz’in on dört yaşında olduğu sonucunu doğururken diğer taraftan onun, risâletten dört yıl sonra dünyaya gelmiş olamayacağını ispat eder.

Bu bilgilerle birinci maddede ifade edilenleri yan yana getirdiğimizde, Âişe Vâlidemiz’in 606 yılında dünyaya geldiği ve on yedi veya on yedi buçuk yaşında iken de evlendiği sonucuna ulaşmamız mümkün olmaktadır.

5. Âişe Vâlidemiz’in Mekke yıllarıyla ilgili olarak anlattığı bazı hatıralar da bunu destekler mahiyettedir. Mesela:

a) Risâletten kırk yıl önce gerçekleşen ve tarih belirlemede bir kıstas olarak kabul gören Fil hadisesinden geriye kalan iki kişiyi Mekke’de dilenirken gördüğünü söylemesi;

b) Mekke’nin en sıkıntılı günlerinde Allah Resûlü’nün sabah-akşam kendi evlerine geldiğini ve bu sıkıntılara dayanamayan babası Hz. Ebû Bekir’in de Habeşistan’a hicret teşebbüsünde bulunduğunu detaylarıyla birlikte anlatması;

c) İlk defa namazın ikişer rekat farz kılındığını, mukim olanlar için daha sonraları onun dört rekata çıkarıldığını, ancak sefer durumlarında yine iki rekat olarak bırakıldığını ifade etmesi;

d) “Biz İsâf ve Nâile’yi, Kâbe’de cürüm işlemiş ve bu sebeple Allah’ın kendilerini taş hâline getirdiği Cürhümlü bir adamla kadın olarak duyup dururduk.”

gibi ifadelerle ilk günlerle ilgili nakillerde bulunması gibi daha pek çok hâtırat, daha ilk günlerden itibaren onun, gelişmeleri takip edebilecek bir çağda olduğunu ifade etmektedir.

6. Efendimiz’le izdivacı söz konusu olduğu günlerde Âişe Vâlidemiz’in, Mut’im ibn Adiyy’in oğlu Cübeyr ile sözlü oluşu da bu kanaati güçlendirmektedir. Burada ayrıca dikkat çeken husus, söz konusu teklifin, Havle binti Hakîm gibi aile dışından birisi tarafından gündeme getirilmiş olmasıdır. Açıkça bu onun, o gün evlilik çağına gelmiş ve evlendirilebilecek genç bir kız olduğunu ifade etmektedir.

Söz konusu ‘sözlülük hali’nin, İbn Adiyy ailesi tarafından ve oğullarının anlayışı değişir gerekçesiyle feshedildiği de bilinen bir gerçektir. Burada akla, İbn Adiyy ailesinin, oğullarının anlayışını değiştireceklerinden endişe ettikleri Ebû Bekir ailesiyle böyle bir akdi niye ve ne zaman yaptıkları sorusu gelmektedir. Bunun en makul cevabı söz konusu akdin, ya risâletten önce veya İslâm’ın açıktan tebliğinin başlamadığı dönemde gerçekleşmiş olduğu şeklindedir ki her iki durumda da onun, bi’setin dördüncü yılında dünyaya gelmiş olma ihtimali söz konusu olamaz; hatta bu, sanıldığından da erken yıllarda dünyaya gelmiş olabileceğini düşündürmektedir.

Bu kararın, açıktan tebliğin başlandığı dönemde alınmış olma ihtimali nazara alınacak olursa bu tarihin, İbn Erkam’ın evinden çıkış günleri olan 613-614 yıllarını ifade ettiği görülecektir ki bu, sözlendiği dönem itibariyle onun henüz dünyaya gelmediğini kabullenmek demektir. Bu durumda, söz konusu akitten bahsetmenin de imkânı yoktur. Öyleyse bu sözün bozulduğu tarihlerde onun, en azından yedi veya sekiz yaşında olduğunu kabullenmemiz gerekir ki bu da onun, takriben 605 tarihinde dünyaya gelmiş olduğunu göstermektedir.

7. Mevzuya ışık tutması bakımından Âişe Vâlidemiz’le diğer kardeşlerinin arasındaki yaş farkı da dikkat çekicidir. Bilindiği gibi Hz. Ebû Bekir (radıyallahü anh)’ın altı çocuğu vardır; bunlardan Hz. Esmâ ve Hz. Abdullah, Kuteyle binti Ümeys’ten; Hz. Âişe Vâlidemiz’le Hz. Abdurrahman, Ümmü Rûmân (r.anha)’dan; Muhammed, Esmâ binti Ümeys’ten ve Ümmü Gülsüm de Habîbe binti Hârice’den dünyaya gelmiştir. Bu durumda Esmâ Vâlidemiz’le Hz. Abdullah; Abdurrahmân ile de Âişe Vâlidemiz anabir kardeşlerdir ve bu her iki anabir kardeşlerin arasındaki yaş farkları konumuza ışık tutacak mahiyettedir; şöyle ki:

a) Hz. Ebû Bekir’in ilk kızı olan Esmâ Vâlidemiz, hicretten yirmi yedi yıl önce 595 tarihinde dünyaya gelmiştir.24 Allah Resûlü’nün hicreti esnasında Zübeyr ibn Avvâm ile evli ve o gün altı aylık hamiledir. Bir diğer ifadeyle o gün yirmi yedi yaşındadır.25 Üç ay sonra Medine’ye hicret ederken Kuba’da oğlu Abdullah’ı dünyaya getirecektir. Yetmiş üç yılında ve yüz yaşındayken, hatta dişleri bile dökülmemiş halde vefat etmiştir.

Âişe Annemiz ile ablası Esmâ Vâlidemiz’in arasındaki yaş farkı ondur.26 Buna göre (595+10=605) Âişe Vâlidemiz’in doğumunun 605; hicretteki yaşının da (27-10=17) olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Evlilik hicretten yedi ay sonra 27 gerçekleştiğine göre demek ki, bu sıralarda Âişe Vâlidemiz’in yaşı, on yedi'yi aşmış, on sekiz yaşına yaklaşmış demektir. Bedir’in hemen akabindeki Şevvâl ayında evlendiği bilgisini esas aldığımızda ise onun, evlendiği gün on sekiz yaşını aşıp on dokuza adım attığını kabullenmemiz gerekmektedir.

eda
Автор

Bu konu musluman olanlar için de olmayanlar içinde hep kafa karışıklığına neden olmuş ve kadinlara dinimizce zarar veren bir ayet ve hadis konusu olmuştur.Gayet mantikli, açiklayici ve islamin özüne uygun bir yorum.

mrworldhuman
Автор

﴾75﴿ Allah, "Ey İblîs" dedi, "Kendi ellerimle yarattığım şu varlığın önünde secde etmekten seni alıkoyan nedir? Büyüklük mü taslıyorsun yoksa ululardan mısın?" Ayetinde ululardan ne anlamayız

cengizcagatay
Автор

Hocam hangi tefsir hadis kitabını önerirsiniz

hurrem
Автор

Peygamber torunu Ömer'e verildi Ali vermek istememesine rağmen odamı yanlış hocam Arap adetleri gerçekten evlilik konusunda başlı başına ve peygberinde üvey oğlunun gelinini alması oda teyzesinin kızı siz bunu yapsanız tepki almazmaydiniz.

zeytinburnu
Автор

Hocam ozaman hz.Alinin kızı ümmü gülsümü hz.ömernasıl aldı haliyfeyken 9.yaşındaidi.

mehmetirmak
Автор

Hocam Hz Ademin ikiz çocukların evlenme yanlışını düzeltirmisiniz

meryemkaradag
Автор

Buhari hadisinde var ya siz neden bahsediyorsunuz Aişe kendi anlatıyor ben çocuktum arkadaslarimla oynuyordum muhammedi görünce kalbim çok hızlanmıştı korktum diye kaynakta 6 yaşında evlendigi 9 yaşında ilişkiye girdiği yazıyor yahu !

pitinoqwruie
Автор

Allah razı olsun. Mezhep mezhep diye tutturanlara gelsin . Güya kabirde mezhebin nedir diye soracaklarmis . Peygamberimiz zamanında mezhep mi vardı

merihadalar
Автор

Hocam ağzına yüreğine zihnine sağlık ...

srn
Автор

hocam peygamber dine uymak zorunda diyorsunuz. dine göre eş sayısı 4 ile sınırlıdır. peygamberimizde 4 den fazla vardır.

fehmiatas
Автор

Güvenilir bir meal ve tefsir kitabı yok mu?

mehmetshamil
Автор

Mezhepler ayrı bir din olmuş, her Müslüman bu mezhepleri terk etmeli.
En güze mezhep Kuran mezhebidir. En güzel Müslüman gruplaşmayan, sadece müslümanım diyendir.
Adetten kesilme ve 3 ay beklemenin diğer önemli bir sebebi kadın hamile ise başkasıyla evlenmeden 3 ay bekleyip en olmaktır.
Hamile kadın da adetten kesilebilir. 3 aylık sürede hamilelik durumu tekrar kontrol edilebilir

funderschatten
Автор

Anladığım kadarıyla şimdi HADİS kitapları peygamber efendimiz s.a.v rahmetli oluşundan 2 asır sonra yazılmış diyosunuz şimdi HADİS kitaplarına hadislere itibar etmekte ŞÜPELENMEM için bu sözünüz sebep oldu artık hadislere size güvendiğim kadar güvenmiycem 🙏

tcismailergisi