İMERA - Emri Olur (Konser Kaydı)

preview_player
Показать описание

Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

tükendim şarkınızda yorumlarda eşimle tanıstık evlendik sizi ayrı bi seviyoruz :)

sarmutfak
Автор

imera ekibine teşekkürler başarılarınız daim olsun

gulsenyigit
Автор

Harikaaa orda bulunmayı sizi canlı dinlemeyi çok isterdim 👍

efekupcu
Автор

Bu şarkının bende çok ağır bir hikayesi var.
Biri beni çok sevdi, daha doğrusu beni sevdiğini gösterdi.
En az bir yıl boyunca benimle arkadaş olabilmek için mücadele verdi, bütün derdi benimle iletişim kurmaktı.
Ciddi ve kararlı olduğuna kanaat getirdim, iki yıldan fazla iki özel arkadaşdık. Birbirimizle yardımlaşmaya bile başladık.
Çalıştığı bankaya zırt pırt gitmeye başladım. O benim güneşimdi, onun yüzüne bakarak nefes alıyordum.
Bir gün bankada, gözlerimin içine ışıl ışıl bakarak, ısrarla "Beni seviyor musun?" dedi. Ben de ona şaşkınlıkla ve heyecanla "Sen bir hazinesin." diyebildim.
Ben tek değilmişim, sonradan farkettim ama bunun herhangi bir önemi de kalmamıştı.
Bir gün onun telefon numarasını istedim; bankadakiler bana uyuz olmaya başladı, işin tadı kaçmaya başladı. Hiç olmazsa adı olsun, di mi!
Yanlış anlaşıldım! Yirmi gün sonra onca müşterinin önünde ondan özür diledim; hiiiç de aldırış etmedi.
Bir gün bankacılık işlemlerimi tesadüf ona yaptırdım, afralar, tafralar... bardağı taşıran son damla oldu ve krize girdim.
Onu bankaya [bankanın müşteri hizmetlerine] ağlayarak ve depresyona girerek şikayet ettim "İşlerine gelince o da insan, onun da kalbi var, onun da gönlü ve duyguları var, onun da sevmeye ve sevilmeye hakkı var; işlerine gelmeyince ben ahlaksız, sapık, ırz düşmanı... oluyorum!", iki gün sonra annemin ısrarıyla şikayetimi " benimle bir daha asla konuşmaması şartıyla" geri aldım. O arada KPSS'ye girdim...
Onun suratsız bir arkadaşı vardı, onu da şikayet edecektim, fellik fellik onun açığını ararken; onun, kocasıyla aynı bankada birlikte çalıştığını farkettim, Allah kahretsin! O hanımı şikayet etmeye cesaret edemedim, yüreğime taş basıp maziyi arkama attım.
Bir gün bu evli hanımla sokakta karşılaştım, ona iki dakka derdimi anlattım, ondan özür dilediğimi kendisine iletmesini istedim, evli hanım da kabul etti.
Bir de, şarkıdaki dizeleri içeren sitemde de bulundum.
"Bana hesap soracakmış gibi, saldıracakmış gibi bakıyor; ben böyle birşeyi hakketmiyorum. Asla, o benim yüzüme de bakmasın, bana selam da vermesin, ismimi de ağzına almasın!" dedim.
Bu hadiseden bir buçuk yıl geçti...
Zamanla o beni yeniden çok sevdi, benden gerçekten hoşlandı ve mesai arkadaşlarını araya koydu.
Ben de onun benimle oyun oynamaya devam etmesini engellemek için, bankadaki herkesin bu durumu öğrenmesi için ve direk benimle tekrar diyalog kurması için onun masasına kırmızı bir gül fidanı bıraktım.
Bir hafta sonra ikinci gülle bankaya gittim, müdür yardımcısıyla kavga ettim: "Onun babası onu bana emanet etti, sen kim oluyorsun da kız kardeşimin masasına çiçek bırakıyorsun; serseri!... Sana ne onun telefon numarasından, o canının istediğiyle arkadaş olur." dedi. Ben de "Onun özel hayatındaki herkes bankanın müşterisi değildir, bankanın her müşterisi onun özel hayatında olamaz!..." dedim. Adam bana "Seni mahkemeye vereceğim!..." dedi, ben de adama "Verebilirsiniz, nasıl olsa savunmam hazır!..." dedim.
Bankanın personeli benim ifademi dolaylı da olsa öğrendiğinde kız rezil oldu. Bir daha asla utancından yüzüme bile bakamadı...
Bankanın şefi beni mahkemeye verseydi; mahkemeyi kazanacaktım ve banka soruşturma açacaktı, birkaç kişi o şubeden sepetlenebilirdi...
Ona öyle çarpıldım ki, arabasıyla yoldan her geçtiğinde şaşkınlıktan ve özlemden yolun ortasında donup kalıyordum. Bir akşam, geceye doğru, arabanın biri tam da dibimden geçmiş, 2 cm daha yakınımdan geçse ya bana çapacakmış yada ayaklarımı ezecekmiş. O arabanın teyzemler olduğunu iş işten geçtiğinde anladım.
Aşk insanı sersemletiyormuş...
Bir gün sessiz sedasız memleketine tayinini istemiş ve çekip gitmiş, dakka bir gol bir; Kahramanmaraş depremi oldu, Allah kahretsin! Kızın evleri hasar görmüş, Samandağ depreminde de evleri yıkılmış, Samandağ'lıydı...
Hayatta olduğunu ve sağlığının yerinde olduğunu öğrendim.
Bana çocuklar gibi narin davranan [evli olan ve bana daha önce asık suratlı bakan o suratsız] hanımefendiye "Onunla görüşürsen... kendisine iyi baksın." dedim.
Kalbimi, gençliğimi, güneşimi ve akciğerlerimi o kızda bıraktım. O benim hazinemdi, onun gönlü ve duyguları bankanın sermayesinden de devletin iradından da [hazinesinden de] çok daha değerliydi; keşke hazıneme nail olabilseydim...
Aylardır, yıl eskidi onu arıyorum. Tek tesellim; onun güvende olduğunu hissediyorum.
Onu unutmaya, arkamda bırakmaya ve aklımdan çıkarmaya çalışıyorum ama yapamıyorum, Allah kahretsin!
Belki bir gün biri bana bu konuda yardımcı olabilir...
Hoşçakalın...

bulutusaln
Автор

Bu konsere gitmemiş olsam da muazzam bir konser olduğu çok açık belli.
Yeni konseriniz olacak mı başarılar diliyorum

muhammetsenoffical