Demet Akalın - Söz

[rukiyebahar]

Bu sene bomba sarkilar var devamini isteriz, mach so weiter very nice !!!!🖒❤

[romaromaaa]

Bu sabah yine senden kalmayım
Alıştığım kesin unuttuğum şüpheli
Aramayın beni beni sormayın
Yaşadığım kesin ölmediğim şüpheli
Öyle çekip gitmek var mı hesapta
Nerde yazılmış ki hangi kitapta
Ne söylenir ki zaten başka sözün üstüne
Sözdü hani sözdü
Iki gözün üstüne
Kalbinin bana borcu var
Günlerdir nerelerdesin
Başka yolu yok bunun
Başka sonu yok bunun
Ya seversin ya seversin

[turgutdursun]

Beni bilerek attığın ateşten yeniden doğup o ateşe seninle birlikte atlıyacağız.Söz vermedik ama elbet bir gün....

[dorukcankaya]

Klipte Demet Akalın semtte dolaşıyor Esnaf Demet Akalın’ı tanımıyor yanlışlıkla laf atıyor sonra Okan abi bunu duyuyor dükkana giriyor adamın üstüne benzin döküp yakıyor.

[mertozler]

Demet Akalın ve ben sahil kenarındayız ben Demet Akalın’a ayrıldığımı söylüyorum Demet Akalın hayır diyor kalbinin bana borçu var diyor gitme diyor beni baa evine kapatıyor sabahtan akşama kadar şarkı söylüyor rehin alıyor beni salmıyor

[dervisyagmur]

Çocuk askerden gelir herşeye sıfırdan başlar 1 hafta sonra birisi çıkar karşısına hayatını ona adar bütün düzenini ona göre ayarlar herkesten çok sever ailesini bile dışlar olayların buralara kadar geleceğini anlamaz herşey onu sevdiği içindir kızla tartışırlar ve sonra çocuk 1 hafta başka bir yerde kalacağını söyler 1 haftalık süreçte KIZI başka bir çocukla el ele görür görmeyeceği ve bu hayatta en çok istemeyeceği şey Budur sonra ailesinin yanına geri gider ve onu kimse kabul etmez çocuk bavulunu alır ve gider nereye gittiğini bilmeden...

[esrabbrprlkc]

Sozz tek gecerimm ya seversin yaseversinnn

[semasahbaz]

Yorumlar wattpad hikayeleriyle dolu dmdmdödmf

[dilarakansray]

Boşandıktan sonra evinize gidip yaşadığınız güzel anları kafanızda canlandırıp o anı yaşayıp evin içindeki gelinliğini tekrar giyip deliriyosun

[shamna]

İnstada klip fikri postundan gelenler varmı ÇAĞSÇXNŞSĞSÖDNSÖWPSÖBSÖSS

[hazalkol]

Senaryo
25. Saniyeye kadar ali ve ahmet (örneğin) isimli yakın arkadaşın yan yana geçirdiği güzel anılar yayınlanır ve tam öyle çekip gitmek sözüyle girdiği bölümde kameranın kadrajı alinin gözlerindedir ve sanki ali elleriyle gözlerini siliyormuş gibi ellerini gözlerinden çeker ve kafasını yerden kaldırır. kadrajda en yakın dostunun tabutunu görürüz, kamera aliyi arkadan ya da çapraz arkadan kadrajına alır ve ali yavaş bitkin bir şekilde dostunun tabutuna yürür tam 42. Saniyede sözdü diyerek girdiği bölümde ali dizlerinin üstüne çöker ve ağlamaya başlar ve tam iki gözün üstüne dediği kısımda da alinin yaş dolu gözleri çekilir sonrasında başka bi bölüm oluşur ali oturdukları mahallede koşar sağında solunda dostuyla yaşadığı günleri görür ama "hiç durmaz kalbinin bana borcu var" kısmına girerken de ali ahmetin mezar taşını yıkarken yayınlanır ve tekrar koşma sahnesi yayınlanır sonrasında ise deniz kenarında ali denize bakarken yayınlanır ve ali yürürken etrafındaki insanlara bakar sanki delirmiş gibi halüsinasyonlar görür ve en sonunda ahmetin ölüm sahnesi yayınlanır ali kulaklığıyla müzik dinlerken ahmet onu görür seslenir ve ali duymaz ahmet alinin yanına doğru koşar ve ali kafasını kaldırıp karşıya baktığı anda ahmete araba çarpar ve ahmet alinin kolları arasında hayatına son verir ve en son bölümde ise alinin kafasını kaldırdığında tabutu gördüğü sahne yeniden yayınlanır peşine kafasını kaldırdığında ahmete arabanın çarptığını gördüğü sahne yayınlanır en son da ali ahmetin can verdiği yola bakarken sanki orda ahmeti gördüğünü ve yanına giderken kafasını kaldırdığında arabanın ona çarptığını görür ve dostuyla aynı yerde ölür ve aynı şekilde. Saygılarımla umarım beğenirsiniz

[eynadila]

Ekin, Gökdeniz ve yanlarındaki küçük kadın gecenin karanlığında koşuyorlardı. Gökdeniz ilk kez bir hata yapmıştı ve can dostuyla, küçük kadının hayatını tehlikeye atmıştı. Bunun için kendine oldukça öfkeliydi. içinden sessiz bir küfür adadı ruhuna. Ama ne Gökdeniz ne de küçük kadın şikayetçi değildi. Küçük kadının parmakları Onun parmaklarına kenetlenmiş yüzünde cennetten indiğine inanılası bir tebessüm vardı. Küçük kadın koşmayı sevenlerdendi bir de Gökdenizle koşmayı çocukluğundan beri hep sevmişti. Dolunay fazlaca şişirilmiş bir peynir gibi bulutların arasında yerini almıştı. Soğuk, gecenin rahatsız edici rüzgarında ilerleyen bu üç bedene işlemiyordu ama yorgunluk küçük kadını ele geçirmişti. Yine de devam etti küçük kadın. Zorladı titreyen bacaklarını sevgilisi için. Üç beden Rahatsız edecek kadar karanlık bir sokağa girdiklerinde hain bir el silah sesi duyuldu. Ekin omzunu tutarak büyük bir acıyla dizlerinin üzerine çökerken, Gökdeniz ve küçük kadın hemen ona atıldılar. Gökdeniz elini çekmek istedi ama Küçük kadın izin vermedi. Gökdeniz tekrar denedi ama küçük kadın kararlıydı. "Bıraksana elimi küçüğüm" dedi sakinliğini korumaya çalışarak. "korkuyorum" diye cevap verdi küçük kadın. " birkaç dakika küçücüğüm sonra elini bir daha bırakmayacağım" dedi. Küçük kadının içi sıkıntıyla dolsa da belli etmemeye çalıştı ama Gökdeniz hissetmişti gözlerini küçük kadınının gözleriyle buluşturdu. O an içi gitti. " Söz sonra hep beraber koşacağız. Senin inandığın sonsuzluğa kadar. Ama küçüğüm şimdi Ekine yardım etmeliyim bak acı çekiyor" dedi. O sırada karanlığın içinde alkışlayarak ilerleyen bir beden belirdi. Gökdeniz olabilecek ihtimalleri kafasından silip Ekine odaklandı. Adam yaklaşırken Gökdeniz  her şeyin bittiğini sanıyordu. Küçük kadınına bakıp umutsuzca " koş " dedi. Olumsuz anlamda salladı başını küçük kadın. Gökdeniz derin ve hastalıklı bir nefes soludu. Hava ciğerlerini boğuyordu. " Daha çok koşabilmek için şimdi koşmalısın küçüğüm " dedi. Küçük kadın gözlerinde biriken yaşları daha fazla tutamadı. Gökdeniz küçüğünün ağlamasına dayanamazdı. Kalbi parçalanır ruhununun dört bir yanına saplanırdı. Birde onun yüzünden ağlaması.. bir kez daha küfür etti kendine " Koş yoksa öleceksin " dedi çaresizlik içinde . " Ruhunu kalbimde saklıyorum " dedi küçük kadın. Bu cümle onların birbirlerine verdikleri bir sözdü, birbirlerine seni seviyorum deme şekilleriydi. Gökdeniz o an yapması gerekeni yaptı " Artık ben saklamak isemiyorum, git " diye bağırdı hışımla. O an farketti küçüğünü kendinden bile sakınması gerektiğini. Canını yakmalıydı ki canı daha fazla yanmasındı. Bunun ikileminde vazgeçti Gökdeniz ve o ana kadar masum kalabilmiş tek yanını öldürdü canice.
Küçük kadın o an ilk kez ölmek istedi. Küçük kadın o an ilk kez büyük bir tutkuyla inandığı Tanrısından şüphe etti. Gidip Gökdenizine sarılmak istedi. Onunla ölmek istedi. Ama nefreti görmüştü sanki sevgilisinin gözlerinde. Gerçek bir elvedaydı bu.  öyle bir parçalanmıştıki ruhu, kalbinde Gökdeniz için yanan sonsuz ateş buz tutmuştu o an.  Zemheriye düşmüştü cennetin en kutsal bahçesinden. Küçük kadın o an ağlamayı kesti. İçinde ölen masum kızın gözlerinden son bir kez Gökdenize baktı ve ardına bile bakmadan koşmaya başladı. Gökdeniz o an beynini parçalamak istese de küçüğünü  kendinden kurtardığı için bir nebze de olsa rahatlamıştı. Gözlerinde ki kırgınlığı ölse unutmayacaktı. Gökdeniz anlamıştı. Küçüğünü korumak için yaptığı bu hareketi sevgilisinin gerçek vazgeçişiydi. Gökdeniz Ekinin kolunu sıyıran kurşunun açtığı yaraya bakarken ciddi bir şey olmadığını görünce derin bir nefes aldı. Ama nefes boğazında durdu, takıldı, düğümlendi ve ciğerlerine ulaşamadı. Küçük kadının attığı çığlıkla tarifi olmayan bir göğüs ağrısı yer etti sol tarafında. Kalkıp koşmaya başladı, küçük kadınını kurtarmak için. Birbirlerinden ilk defa ayrı koşmuşlardı. Birbirlerine koşamamışlardı. Sokağın köşesinden döndüğünde iki tane adamın küçüğünü zorla tuttuğunu gördü. Onun dokunmaya kıyamadığının göz göre göre canını yakıyorlardı. Ardından orta yaşlı bir adam az önce onun çıktığı sokaktan yanlarına ulaştı. Adam bu durumdan zevk alırcasına gülüyordu. Adamların yanına gidip elinde ki siyah mat silahı kızın kafasına dayadı. Demek koşmayı çok seviyorsun güzellik dedi. Gökdenizin içinde fırtınalar kopsada sakinliğini koruyordu. Zeki adamdı Gökdeniz. Her zaman bir planı olurdu. " Demek oğlunun intikamını kullandığım bir fahişeden alacaksın, ne kadar acizce " dedi. Küçük kadınına bakmıyordu, bakamıyordu . Eğer bakarsa yapamazdı.Orta yaşlı adam Gökdenizin sandığı kadar aptal olsa da iyi bir araştırmacıydı ve onun rol yaptığını biliyordu, az önce konuştuklarını da duymuştu üstelik.  yine de bocalasada bozuntuya vermedi ve Gökdenizin  başlattığı oyuna seri kanlılıkla devam etti. " ozaman onun benim olması seni rahatsız etmez ha ? " diye sordu adam. Gökdeniz ruhsuz bir kahkaha atıp " al istediğini yap dedi. Orta yaşlı adam sinirlenip büyük elleriyle kızın kazağını göğüslerine kadar yırttı. Küçük kadın tepki vermiyordu. Hislerini öldüren adama baktı. Ciddi olmadığını biliyordu ama yediremiyordu. Aklı şu an olanlarda değil birkaç dakika öncesindeydi. Kırgınlığı ruhuna ilmek ilmek işliyor derin ve geçmeyecek izler doğuruyordu. O onun için bile onu bırakamazdı. Ölürdü ama bırakamazdı. O yapmıştı. Orta yaşlı adam Gökdenizin tepkisini görmek için arkasını dönüp ona baktı ama gördüğü ifadesiz ve kendinden emin bir surattı. Orta yaşlı adam sinirle sigara kokan dudaklarını küçük kadının boynuna gömdü. Bir eliylede arkadan saçlarını çekerek boynunu açıkta bıraktı. Küçük kadın kokudan iğrendi. Sigarayı sevmezdi. Gökdenizin sigara kokan saçları canlandı gözünde. Gökdenizde sigara içerdi ama o kokuyu hep çok sevmişti küçük kadın. Gökdeniz incitmemeye yemin ettiği kadının gözlerinin önünde ruhunun solmasını izliyordu. Sesli bir şekilde yutkundu. Adam Gökdenizi teyit etmek için bir kez daha arkasını döndü. Ama değişen bir şey yoktu. Adam bu kez daha büyük bir öfkeyle kemerini açtı ve ardından küçük kadının pantolunun düğmesini. İşte Bu noktada Gökdeniz daha fazla dayanamadı. " Dur" diye bağırdı. Ama küçük kadın " Durma " diye fısıldadı adama. Gökdeniz şaşırmıştı. Ama küçük kadını onu kurtarmak istiyordu. Onu korumak için ruhunu öldürmeye hazırdı. Adam yüzüne mide bulandırıcı bir gülüş yerleştirdi . " Senin canını çok yakacağım birazdan Gökdeniz, oğlumun intikamını alacağım" dedi adam. Gökdeniz orta yaşlı adamın hapise giren oğlunu anımsadı. Pişman oldu. Gökdeniz  hayatında ilk kez pişman oluyordu. Adam küçük kadına daha da yaklaşıp kulağına " demek onunla koşmayı her şeyden çok seviyorsun" diye sordu. Küçük kadın sustu. Orta yaşlı adam havaya bir el ateş açtı " cevap ver küçük fahişe " diye bağırdı. Küçük kadın titreyen sesiyle evet diye onayladı adamı. O an adam elindeki silahı genç kızın çelimsiz bacaklarına doğrultu ve mermileri bitene kadar ateş etti. Küçük kadının duyduğu acı onun bedenine fazlaydı. Orta yaşlı adam kızı tutan adamlara bir hareket yaptı ve gecenin içinde sessiz kahkahalarla birlikte hızlıca kayboldular. Gökdeniz çoktan ambulansı aramıştı. Bu gece duygular ölmüştü ama ölen sadece onlar değildi. Hayallerde ölmüştü. öldürülmüştü. "Sen öldün" diye bağırdı Gökdeniz geceye. " Sen öldün orospu çocuğu" diye haykırdı. Ardından Küçük kadının yanına uzandı. Kafasını ona döndürdü. " Özür dilerim küçücüğüm. Seni cehennemimde yaktığım için, bencil olup seni günahkar yaptığım için. Özür dilerim küçücüğüm güneşini söndürüp seni geceye dönüştürdüğüm için. Özür dilerim küçücüğüm... ruhunu kalbimde sakladığım ... " diye mırıldandı Gökdeniz. Ama küçük kadın çoktan acının etkisiyle kendinden geçmişti. Gökdenizin gözünden bir damla yaş firar etti.gökdeniz  bu gece ilk pişmanlığını yaşadı, ilk kez sol yanı kanadı Ve gökdeniz hayatında ilk kez ağladı. Kaybettiği masumluğa, bencil olan aşkına, mahvettiği küçük kadınına... Gökdeniz bu gece öldürdüğü ruhlara ağladı. Bu benim hikayemden bir kısım, klipleştirilebilir. Sonunda kız ölmez. Ama her şeyden çok koşmayı seven kız sakat kalır.

[melekkodas]

Kenan ve Merve adlı iki insan = Merve öğrencidir aynı zamanda çalışıyor Kenan ise iş güç sahibi kendine ait kafesi spor salonu vardır Merve çalıştığı ilk gün her zaman olduğu gibi asiligini hiç bozmaz ama Kenan ona bulaşır Merve de ondan artık uzaklasama kendi kendine hep kenanla ilgili hayaler kurar tıpkı dizilerdeki gibi fakir ama gururlu kız Kenan sa aşık öyle sanır sonra Merve oradan ayrılmak zorunda kalır Kenan sa ona onun için siz verir onu bekleyeceğim der ama Merve geri geldiğinde neler görür başka birini

[cihanozandasdemir]

Burak :derin derin düşünürken aklına eşi gelir dur der bu günde eşime süpriz yapayım hiç gül almamıştım ona bir gül alayımda mutlu olsun bugün der ve gül almaya gider çiçekçiye girer
Çiçekçi onun çok yakın tanıdığıdır ve gül alacaģını söyler
Çiçekçi: der burak hoş geldin son bir aydır yoksun nerelerdesin
Burak:kolay gelsin abi ne yapalım iş güç çalışıyoruz
Çiçekçi :hangi rüzgar atı anlat hele der
Burak:ya eşime hiç gül almadım böyle kırmızı kırmızı alayımda sevinsin hem demesin sadece evlilik yıl dönümünde alıyosun diye
Çiçekçi hafif tebessümle gülerek al istediģin kadar al canın sağolsun der
Burak:üç adet alsam yeter sonuçta solucak iki gün sonra ziyan olmasın başka sevenlerde alır belki abi ne kadardı güllerin fiyatı
Çiçekçi:olurmu öyle şey sen benim dükkanıma gelip selam vermen yeter daha ne isterim
Burak:ya abi beni mahçup duruma düşürüyorsun sende ekmek kazanıyorsun buradan al ne kadarsa
Çiçekçi:yoo yo olmaz bize yakışmaz sen al nezaman istersen de ala bilirsin canın sağ olsun
Burak:eyvallah abi nasıl sevinecek şimdi eşim götüriyimde biran önce canlı görün sün hadi saģlıcakala
Der ve evine yola koyulur
Evinin kapısının önüne gelir ve kapıyı çalar çalar çalar çalar tam 45 dk çalar ve kimse açmaz sonra üst kataki komşusu biraz eski lerden olduğu için aģır işitir tam 45 dk sonra duyar ve gelir
Komşu ;oğlum burak hoşgeldin senmi çalı yosun kapıyı o kadar
Burak: evet hayrınur abla sevgi kapıyı açmıyo kaç saatir çalıyorum açmıyo
Hayrınur üst komşu: gözleri dolar ve ağlamaya başlar iner merdivenleri burak a sarılır öyle sarılırki annesi gibi doya doya
Burak : hayrınur abla ne oldu neden ağlıyorsun der
Hayrınur :burak oğlum sen hala unutamadın hala yaşıyorum zanediyosun sevgiyi
Burak inanmaz ve kapıyı çalmaya devam eder tek rar tek rar çalar ve durur kas katı kesilir üst komşusu tutmaya çalışır ama tutamaz 1.90 boyunda 96 kilo adamı nasıl tutsun o şekil yere düşer burak sevgisini sevgilisini 1 ay önce tırafik kazasında kaybeder ve emliyet kemeri takılı olmadığı için arabanın sağ kapısından dışarı çıkar uçurumdan aşağıya düşer oracıkta beyin kanamasından hayatını kaybeder burak emliyet kemeri takılıdır kaza anında göğsü sert bir şekilde direksiyona çarpar kalp ritmi düzensiz atar doktorlar düzelir umuduyla çarpmanın geçici ve kısa dönem li hafıza kaybının olduğu için burak ı taburcu eder ve küçk bir heyecanla kalp kırizi geçire bilirsin dikat et der hastaneden çıktığında çiçekçiye gider 3 gül alır biri sevgiye yani eşine diğer ikiside doğacak 1 aylık tek yumurta ikizi kız çocuklarına hira aslı adını koymuşlar ne garip hepsi şimdi cennete kavuştular aşk bu çok seversen her yerde birarada ölürsün

[tugbaturkcu]

Bence bu tarz demete gidiyor çok arabesk gitmiyor.

[erdalavc]

Kız uyanır telefonda arkadaşı arıyor açmıyor telefonunu, sonra arkadaşı mesaj atıyor bulduk hastanese kaza yapmış hastanenin adı çabuk gel filan yazıyoe mesajda, 3 gün öncesine gidiyor kamera kavga ediyorlar, çocuk kıza derdini anlatamıyor, telefonu kırıyor çıkıyor yanından, montunu bagaja atıyor içinde cüzdan var tabi kimlik filan içinde hep, sonra çocuk çok pis kaza yapıyor araba hurdaya dönüyor polis geliyor ambulans hastaneye filan kaldırıyor çocuğu ama kim olduğunu bilen yok en son çocuğun kim oldupu anlaşılıyor kıza haber veriyorlad kız yoldayken çocuğun kalbi duruyor kız tam geliyor hadtaneye çocuğu camdan görüyor elektroşoklad havada uçuşuyor koz çığlığı basınca çocuk uyanıyor

[Ali.can]

Erkek Cerrahi doktordur Gece sevgilisiyle kavga eder kadın evden cıkar ve hızla giderken kaza yapar erkek sevgilisinin ameliyatina girer o arada
"Kalbinin bana borcu var
Günlerdir nerelerdesin
Başka yolu yok bunun
Başka sonu yok bunun
Ya seversin ya seversin"
Nakarat girer Ameliyat başarılı geçer ve Erkek masanın başında oturur ve geçmiş (kavga) gözünün önune geli o arada ağlamaya (hıçkırmaya) başlar.

2. durumda kız ölebilir erkek çaresiz bir şekilde daha çok üzülebilir.
Fikir amötörce olabilir ama üzerinden ilerleyebilirsiniz, geliştirebilirsiniz

[haticegulen]

Bence kız çok aşık erkekte seviyo ama kızın ona olan aşkı gibi değil kız çok hasta ölümcül bi hastalık en ufak bi üzüntüde kalbi dayanamayacak kadar oğlan bir söz veriyo Kıza her ne olursa olsun bir ömür boyu seni sevicem ve seninle evlenicem diye evlilik hayalleri kuruluyor tarih alınıyor hazırlıklar yapılmış herşey tamam evlenicekler nikah memuru nikah şahidi hepsi hazır ama oğlan meğerse evliymiş kızı kandırmış nikah masasında kız tek başına kalıyo sonra bir mektup getiriyolar ona oğlan herşeyi anlatmış seni sevmeye çalıştım ama ben evliyim eşimden ayrılacaktım ama bi çocuğumuz olacak ben çocuğumu babasız bırakmak istemiyorum gibisinden yazılan bi mektup sonra kızın kalbi zaten hassas o anda bayılıyo hastaneye kaldırıyolar kız bir kaç gün hastanede kalıyo ve aynı hastanede o kadında doğum yapıyo işte çocuğu yanında eşi falan sonra kız biraz yürümek istiyo kapı aralığından üç kişilik mutlu bi aile görüyo oracıkta ölüyo ve öldüğünü duyan adam bebeğin adını nikah masasında öylece bırakıp gittiği kızın adını koyuyo (ya da hastanede terk edilmiş bi kadının hikayeside olabilir, fakir sanılan ama aslında zengin olup insanlarının değerlerini ölçen bi kadının hayat hikayeside olabilir.)

[dilarakansray]

Hamilesindir evde bir anda sancin gelir kocani ararsin sevgilisi meşgule atar ve oracıkta sen ve bebeğin ölürsün

[rabiaozcelik]

Kız ve oğlan küçük yaştan beri sevgililer kız ailesi evlenmelerine karşıdır kız babaya rest çeker evlenirler kız hamile kalır baba benden olamaz ben kısırım der ve çeker gider kız baba evine döner biz dedik derler ve kabul etmezler çocuğu anne büyütür gün gelir baba hasta olur karısına ve çocuğuna ulaşırlar çocuğun iliği tutar babaya ilik verir hayatını kurtarır ama geçen yılların pişmanlığı ile vicdan azabı çeker baba. ya seversin ya seversin bu senin çocuğun denir babaya