filmov
tv
KAYITSIZ III İLE DÜNYA TURU FELSEFESİ - ÖZKAN GÜLKAYNAK

Показать описание
HAYAL KURMAK GERÇEKLERİN MAKETİDİR.
Sn. Özkan GÜLKAYNAK sunumuna deniz sevgisinin nasıl oluştuğunu ve bunun bir yaşam felsefesi haline geldiğini çocukluk yıllarından itibaren denizle olan ilişkisini anlatarak sözlerine başlıyor.
1965 doğumlu olduğunu söyleyen Sn. Gülkaynak, 1980’den sonraki tahribattan henüz nasibimizi almamıştık diyerek denizin en güzel olduğu zamanları yaşadığını ve kendisinin biraz şanslı olduğunu söylüyor.
İzmir çeşmealtında dedesinin yaptığı mütevazı bir ev, öyle ki bahçesinden balık bile tutulabiliyor. İşte böyle bir evde yaşayan Sn. Gülkaynak 4 yaşlarında 30 santimetrelik billur gibi bir suya büyülenmiş gibi bakarken tüm deniz canlılarını görebildiğini söylüyor.
Daha 10 lu yaşlarda karşıdaki adalara kaçak giden, Sadun Boro’nun kitabı ile küçük teknelerle de dünya turu yapabileceğine inanan, bu maksatla da daha o zamanlardan bir çok denemeler yaparak kendi kendine araştırmalar yapan, kendi adası saydığı Arap Adasında unutamadığı gün batımı ile 1980 yılında dünya turu yapmaya karar veriyor. Kendi kendine astronomik seyir kitabını okuyarak öğreniyor. Yabancı dilini geliştirdikçe yavaş yavaş uzun yol denizcilerinin kitaplarını da okumaya başlıyor. Onlardan aldığı öğretilerle kendi yaşam felsefesini oluşturmaya başlıyor.
Tek başına seyir yapmak, asosyal olmak!
Olarak eleştirenlere, tek başına olunca dünya düzenini ve yaşamı daha iyi algılıyorsunuz. Bunları algılayınca da bu sizin felsefeniz oluyor. Diyerek cevap veriyor.
Teknenizle ilgili en uygun çözümü siz bulabilirisiniz. Bir tekne inşası ile uğraşırsanız birçok tecrübe kazanıyorsunuz. Şimdi teknelerin markaları konuşuluyor ama tasarım tekneleri çok daha iyi.
Eskiden bir keşif heyecanı vardı. Keşif ruhuna sahipseniz gittiğiniz yerden çok büyük zevk alırsınız. Bir gök cisminden faydalanarak, bir yere ulaşmanın zekine varıyorsunuz.
İşte bu düşüncelerle yola çıkan Sn. Gülkaynak, Karadeniz’de bir tersanede yapılan Kayıtsız III’ü, İzmir’de bir yıl kadar da eksikliklerini kendi özgün düşüncelerimizle geliştiriyor.
Kısıtlı imkanlarla yola çıkmaya karar veren Gülkaynak’ın annesinin dünya turuna çıkacağını bir dergi vasıtası ile öğrendiğini söylüyor.
2006 yılında bir gün ayakkabılarını fırlatarak 3 yıl sonra gelip alacağım diyen Gülkaynak, İzmir Emirçakabey rıhtımından avara ediyor. Yola çıkmasaydım ailem çok sevinirdi ama ben coşkusuz bir insan olarak hayatımı sürdürecektim diyor.
Bundan sonraki dünya turu macerası için sunumun tamamını izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
Seyahat esnasında başına gelenler hakkında ufak ipuçları;
Kefalonyadan İtalya’ya geçerken bir bel ağrısı ile geri dönmek zorunda kalması,
Ahşap tekne ile dünya turu niyetini bilenlerin kendisine duydukları saygı,
Batı ve doğu kültürünün bir arada olduğu yer Casablanca,
Kanarya adalarından itibaren 1 arkadaş ile Atlantik Okyanusa geçmeye başlanması 23.5 günde geçişin sağlanması,
Denizde bir Alman teknesinin 2 litre yağ vermemesi,
Çocukluğundan beri görmek istediği ve o anı yakalamak adına özellikle resimlerine bile bakmadığı adasına ulaşması,
Hollanda Antilleri’nde şanzımanın bozulması,
ama eve kadar getirecek bir çözümünü buldum.
Korsanlara rağmen Karayip adalarından geçme kararı ve zor bir yolculuktan sonra Kolombiya’ya oradan Panama kanalına ulaşma,
Panama’dan 6 gün boyunca Galapagos Adasına doğru yolculuk,
Haluk Karamanoğlu’nun taş plakasını görüp onarma,
Uzun ve zor bir yolculuktan sonra Markiz adalarına gelince yeniden hayata dönüş,
Tahiti’ye giderken Türkçe konuşan bir Fransız teknesi,
Borabora’dan sonra Atol’e girmek için 7 kts akıntıyla mücadele.
Dünyadaki en misafirperver insanla karşılaşma,
New Caledonia dan sonra 300 mil sonra Avustralya’ya varış,
Endonenozyada ralliye iştirak, Timor adasında 200 teknenin arasında en başarılı denizci ödülünün verilmesi,
Kupanga adasında sonran bir balinaya çarpma,
Tifoya yakalanmanın verdiği ıstıraplar.
Malacca boğazından sonra Hint okyanusunu muson rüzgarları sayesinde geçip Siri Lanka adasına ulaşılması orada Tamil gerillalarına karşı alınan önlemler,
Yolda motorin yerine Fueloil kullanma zorunluluğu,
Türk Savaş Gemisi TCG Giresun ile karşılaşma,
Umman’a varış , 2 ay süren kızıldeniz geçişi,
İsmailiye’de askerle tartışma, önce bahşiş alıp sonra da bana bahşiş veren insanlarla karşılaşma,
Kanal sonrasında Kıbrıs Girne’ye ulaşma, oradan Antalya’ya intikal esnasında balıkçı ağlarını korumaya çalışan bir reisle karşılaşma ve nihayet İzmir’e intikal
Sn. Özkan GÜLKAYNAK sunumuna deniz sevgisinin nasıl oluştuğunu ve bunun bir yaşam felsefesi haline geldiğini çocukluk yıllarından itibaren denizle olan ilişkisini anlatarak sözlerine başlıyor.
1965 doğumlu olduğunu söyleyen Sn. Gülkaynak, 1980’den sonraki tahribattan henüz nasibimizi almamıştık diyerek denizin en güzel olduğu zamanları yaşadığını ve kendisinin biraz şanslı olduğunu söylüyor.
İzmir çeşmealtında dedesinin yaptığı mütevazı bir ev, öyle ki bahçesinden balık bile tutulabiliyor. İşte böyle bir evde yaşayan Sn. Gülkaynak 4 yaşlarında 30 santimetrelik billur gibi bir suya büyülenmiş gibi bakarken tüm deniz canlılarını görebildiğini söylüyor.
Daha 10 lu yaşlarda karşıdaki adalara kaçak giden, Sadun Boro’nun kitabı ile küçük teknelerle de dünya turu yapabileceğine inanan, bu maksatla da daha o zamanlardan bir çok denemeler yaparak kendi kendine araştırmalar yapan, kendi adası saydığı Arap Adasında unutamadığı gün batımı ile 1980 yılında dünya turu yapmaya karar veriyor. Kendi kendine astronomik seyir kitabını okuyarak öğreniyor. Yabancı dilini geliştirdikçe yavaş yavaş uzun yol denizcilerinin kitaplarını da okumaya başlıyor. Onlardan aldığı öğretilerle kendi yaşam felsefesini oluşturmaya başlıyor.
Tek başına seyir yapmak, asosyal olmak!
Olarak eleştirenlere, tek başına olunca dünya düzenini ve yaşamı daha iyi algılıyorsunuz. Bunları algılayınca da bu sizin felsefeniz oluyor. Diyerek cevap veriyor.
Teknenizle ilgili en uygun çözümü siz bulabilirisiniz. Bir tekne inşası ile uğraşırsanız birçok tecrübe kazanıyorsunuz. Şimdi teknelerin markaları konuşuluyor ama tasarım tekneleri çok daha iyi.
Eskiden bir keşif heyecanı vardı. Keşif ruhuna sahipseniz gittiğiniz yerden çok büyük zevk alırsınız. Bir gök cisminden faydalanarak, bir yere ulaşmanın zekine varıyorsunuz.
İşte bu düşüncelerle yola çıkan Sn. Gülkaynak, Karadeniz’de bir tersanede yapılan Kayıtsız III’ü, İzmir’de bir yıl kadar da eksikliklerini kendi özgün düşüncelerimizle geliştiriyor.
Kısıtlı imkanlarla yola çıkmaya karar veren Gülkaynak’ın annesinin dünya turuna çıkacağını bir dergi vasıtası ile öğrendiğini söylüyor.
2006 yılında bir gün ayakkabılarını fırlatarak 3 yıl sonra gelip alacağım diyen Gülkaynak, İzmir Emirçakabey rıhtımından avara ediyor. Yola çıkmasaydım ailem çok sevinirdi ama ben coşkusuz bir insan olarak hayatımı sürdürecektim diyor.
Bundan sonraki dünya turu macerası için sunumun tamamını izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
Seyahat esnasında başına gelenler hakkında ufak ipuçları;
Kefalonyadan İtalya’ya geçerken bir bel ağrısı ile geri dönmek zorunda kalması,
Ahşap tekne ile dünya turu niyetini bilenlerin kendisine duydukları saygı,
Batı ve doğu kültürünün bir arada olduğu yer Casablanca,
Kanarya adalarından itibaren 1 arkadaş ile Atlantik Okyanusa geçmeye başlanması 23.5 günde geçişin sağlanması,
Denizde bir Alman teknesinin 2 litre yağ vermemesi,
Çocukluğundan beri görmek istediği ve o anı yakalamak adına özellikle resimlerine bile bakmadığı adasına ulaşması,
Hollanda Antilleri’nde şanzımanın bozulması,
ama eve kadar getirecek bir çözümünü buldum.
Korsanlara rağmen Karayip adalarından geçme kararı ve zor bir yolculuktan sonra Kolombiya’ya oradan Panama kanalına ulaşma,
Panama’dan 6 gün boyunca Galapagos Adasına doğru yolculuk,
Haluk Karamanoğlu’nun taş plakasını görüp onarma,
Uzun ve zor bir yolculuktan sonra Markiz adalarına gelince yeniden hayata dönüş,
Tahiti’ye giderken Türkçe konuşan bir Fransız teknesi,
Borabora’dan sonra Atol’e girmek için 7 kts akıntıyla mücadele.
Dünyadaki en misafirperver insanla karşılaşma,
New Caledonia dan sonra 300 mil sonra Avustralya’ya varış,
Endonenozyada ralliye iştirak, Timor adasında 200 teknenin arasında en başarılı denizci ödülünün verilmesi,
Kupanga adasında sonran bir balinaya çarpma,
Tifoya yakalanmanın verdiği ıstıraplar.
Malacca boğazından sonra Hint okyanusunu muson rüzgarları sayesinde geçip Siri Lanka adasına ulaşılması orada Tamil gerillalarına karşı alınan önlemler,
Yolda motorin yerine Fueloil kullanma zorunluluğu,
Türk Savaş Gemisi TCG Giresun ile karşılaşma,
Umman’a varış , 2 ay süren kızıldeniz geçişi,
İsmailiye’de askerle tartışma, önce bahşiş alıp sonra da bana bahşiş veren insanlarla karşılaşma,
Kanal sonrasında Kıbrıs Girne’ye ulaşma, oradan Antalya’ya intikal esnasında balıkçı ağlarını korumaya çalışan bir reisle karşılaşma ve nihayet İzmir’e intikal
Комментарии