Lidyalılar

preview_player
Показать описание
Lidyalılar, Doğu Anadolu’da Urartu, Orta Anadolu’da Frig devletleri yıkılırken batıda Küçük Menderes Irmağı havzasında yeni bir uygarlık ortaya çıkar. Bu uygarlık M.Ö. 690 ile M.Ö. 546 yılları arasında güçlü bir devlet olan Lidya Krallığı’dır. Bu krallık kısa sürede kuzeyde Karadeniz, kuzeybatıda Marmara Denizi, güneyde Likya kıyıları, batıda Ege kıyıları ve doğuda Kızılırmak'a kadar olan geniş bir bölgeyi siyasi denetimi altına almayı başarmıştır. Daha dar anlamıyla Anadolu’nun batısında yer alan, güneyi Karya, kuzeyi Mysia, doğusu Frigya, batısı İonya ve Aeolya bölgeleri ile çevrili alana Lidya denmektedir. İlkçağda bugünkü Gediz ve Küçük Menderes vadilerini içine alan bölgeye Lidya adı verilmekteydi. Lydia ülkesi içinde, doğudan batıya doğru akan, üç ırmak bulunmaktadır: Kaikos Bakırçay, Hermos Gediz, Kaistros Küçük Menderes'tir. Doğuda Phrygia ile olan sınırı kesin olarak bilinmez iken, Batıda Lydia’yı Ionia Bölgesi’nden Magnesia ad Sipylos yani Manisa kenti ayırır, Güneyde Lidya’yı Karya Bölgesi’nden Aydın Dağları ayırırken, en güneydeki kent Tire'dir. Kuzey sınırında ise Hermos’dan Temnos’a ve oradan da Dindymos’a yani Murat Dağlarına dek uzanan kesim oluşturur. Hermos ve kolları her zaman yararlanılabilir su kaynaklarıydı; yağmurlar sürekli ve bereketliydi. Dağlar ormanlarla kaplıydı, Tmolos Dağı üzerinde mermer yatakları vardı ve bu taşlar Lidyalılar tarafından heykeltıraşlık eserlerinin yapımında kullanılıyordu. Kil yatakları sayısızdı ve içinde bol miktarda mika bulunan bu kilden yerli Lidya çanak çömleği ile kerpiç ve çatı-süs kiremitleri üretiliyordu. Lidya maden bakımından da zengin bir bölgedir. Tmolos'dan gümüş, bakır, boya yapımında kullanılan arsenik ile ilaç yapımında kullanılan antimon çıkarılıyordu; bu çağın en önemli ve tek kaynağı olan cıva yatakları vardı ve Lidyalılar cıva ile metal levhaları gümüşleyip parlatarak ayna yapıyorlardı. Antik dönemin lüks tüketim mallarından olan safrandan elde edilen parfümler de Lidya'da üretiliyordu. Doğal zenginliklerine Pactolus Çayı alüvyonlarında bulunan elektron madeninin de katılması, Sardes ve Lidya Krallığı’nı siyasal bakımdan güçlü ve önemli bir konuma gelmesinde en büyük rolü oynadı. Perslerin Sardeis’i eyalet merkezi olarak seçmeleri ve kentin Roma döneminde de büyük bir yerleşime dönüşmesi, doğal kaynaklarının sağladığı olanakların göstergesidir. Lidya halkının yöreye geliş tarihi kesin olarak bilinememektedir. Ancak Lidyalıların Geç Tunç Çağı sonunda Frigyalılar ile aynı zamanda Anadolu'ya yerleştikleri düşünülmektedir. 2. bin yılın ikinci yarısında Lidya'da yaşadığı ileri sürülen Atyad sülalesi ile ilgili edindiğimiz bilgiler efsanevi niteliklidir ve çok güvenilir değildir. Atyad'ların 4. Tuthaliya zamanında yaşamış olduğu düşünülmektedir. 4. Tuthaliya'nın bu bölgede yer alan Assuwa konfederasyonuna karşı düzenlediği seferi anlatan çivi yazılı bir tablette adı geçen Malaziti'nin, ilk Atyad krallarından Meles ile aynı kişi olması olasıdır. Bu dönemde yaşamış diğer ünlü bir prens de Madduwattas'dir. Madduwattas adı ile Alyattes, Sadyattes gibi Lidya krallarına ait adlar arasındaki benzerlik, Tunç çağı sonlarında Batı Anadolu'da yaşamış olan yerli halk ile tarih çağlarında yaşamış olan Lidyalıların olasılıkla aynı dili kullandıklarını gösterir. Sardeis’de yapılan kazılar kentin Tunç Çağı sonlarında bir Anadolu Köyü özelliği taşıdığını göstermiştir. Ancak bu köy topluluğu Kıta Yunanistan ile kültürel bağlar kurabilmiştir. Manisa yakınlarındaki Sipylos Dağı’nda ve Karabel’de bulunan kaya kabartmaları Hitit etkisinin batıya doğru yayıldığını göstermektedir. Doğu Akdeniz’in diğer pek çok kenti gibi Sardeis de Tunç Çağı sonlarında, muhtemelen M.Ö. 1200 yıllarında gerçekleşen Thrak göçleri veya Hitit kralı Tuthaliya’nın saldırısı sonunda yıkılmıştır. Yıkımı izleyen yıllarda Sardeis'de başa geçen Heraklid sülalesinin Thrak kökenli olması bu görüşü destekler. Herodot'a göre Lidya’nın ilk kralı Manes’dir, onun yerine oğlu Atys, Atys'in yerine oğlu Lydos geçmiştir. Lidya adı kral Lydos adından türetilerek “Lidya yurdu” anlamında kullanılmıştır. Herodot'un verdiği bilgilere göre ; Demir çağ başlarında Lidya'da egemen olan Heraklesoğulları sülalesi bölgede 22 kuşak boyunca 505 yıl hüküm sürmüştür. Buna göre Heraklesoğlu soyunun başlangıcı M.Ö. 1185 yılına, yani Thrak göçlerinin hemen sonrasına denk gelir. Bu sülaleye Yunanlılarca tanrı Herakles ile ilişkilendirilerek Heraklidler, Lidyalılarca da Tylonidler adı verilmiştir. Bu sülalenin son ve en önemli kralı, Yunanlıların Myrsilos adını verdikleri Kandaules'dir. Bir harem entrikasından sonra Daskylos’un oğlu Gyges, Kanduales'i öldürerek Mermnad sülalesinin egemenliğini kurar. Lidyalılar belgeseli detaylı içerikler ile yayında. İyi seyirler dilerim.

00:00 Lidyalılar
01:06 Lidya Krallığının Coğrafyası
02:11 Lidya Bölgesinin Doğal Kaynakları
03:58 Lidya Tarihi
11:12 Lidya Kralları
12:29 Gyges Dönemi
16:17 Ardys Dönemi
17:36 Alyattes Dönemi
19:26 Kroisos Dönemi
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Videoyu beğenerek paylaşarak kanala destek olabilirsiniz.