filmov
tv
CEMİL İPEKÇİ KİMDİR? Yönelimine Reğmen Nasıl İki Kez Evlendi?
![preview_player](https://i.ytimg.com/vi/T1dKbJAzIQM/maxresdefault.jpg)
Показать описание
Remzi Cemil İpekçi ya da hepimizin bildiği ismiyle sadece Cemil İpekçi, o doğduğunda takvimler 5 Ağustos 1948’i gösteriyordu.
Nejat Bey ile Sahire hanımın ortanca çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya gözlerini açtı. Soylu bir aileden gelen Küçük Cemil’in bir ablası bir de erkek kardeşi vardı. Aile kökleri Osmanlı Sarayı’na kadar gidiyordu.
Bu yüzden de yaşadığı evde dadılar ve uşaklar vardı. Oldukça disiplinli bir evde büyüdü. Ünlü modacı, Cansu Canan Özgen’in sunduğu 40 programında yaşadığı ortamı şöyle anlatıyor;
“Bugünkü hayatımdan çok farklı bir ortamda yetiştim. Köşkte yaşadım, ağalar dadılar… Annem ağlardı “Fakir bir zamanımızda doğdunuz” diye ama o an köşkte 12 kişi çalıyordu. 22 yaşına kadar öyle büyüdüm.”
Her ne kadar soylu, zengin bir aileden gelmiş olsa da parayla saadetin olmayacağını küçük yaşlarda o da anladı. Hani derler ya “Bir eli yağda bir eli balda” diye. Küçük Cemil’in de çocukluğu öyleydi. Ancak manevi açıdan anne ve babasının sevgisini hissedemedi. Henüz 7 yaşındayken Nejat Bey ve Sahire Hanım boşandı. Erkek kardeşi anne ile, Küçük Cemil ise ablasıyla birlikte babasında kaldı.
Ünlü modacı, 40 programında ailesinden şu sözlerle bahsediyor;
“Annemi, anne olarak sevmedim. Anne deyince anılarımda bana yemek yediren, beni yıkayan bir anne yok. Hep dadı vardı. Annem arada bir gelir, öperdi. Annemi 18 yaşından sonra bir arkadaş olarak sevebildim. Babam da aynı. Sadece kitap getirirdi. Beni büyüten dadı ve manevi babaannemdir. Anne ve baba özlemim hep oldu. O yüzden benim Aile kavramım yok…”
7 yaşında annesinden ayrılan Cemil İpekçi’nin ona karşı olan kırgınlığı ve kızgınlığı hiç bitmedi. Ünlü modacı, 40 programında “Annenizi affetiniz mi?” sorusuna şu yanıtı veriyor;
“Hayır annemi affetmem. Hala da çok seviyorum, çok özlüyorum ama arkadaşım olarak. Çok iyi arkadaşlık ettik 25 sene. Ama bir türlü affedemiyorum. Beni verdiğinde 7 yaşındaydım. Kardeşim annemin koynunda büyüdü. Ben dadı ellerinde yapayalnız büyüdüm. Sahire’yi arkadaş olarak çok özlüyorum ama annemi bilmiyorum. Anne nasıl olur? Bir insanın annesi ne yapar bilmiyorum…”
15 yaşına kadar dadısı tarafından sert ve katı bir disiplinle büyütüldü. 22 odalı bir köşkün ‘Küçük Efendi’siydi. Ancak mutfağa bile giremezdi. Bir kere bunu yapmaya kalkıştı, kafasına tahtayla vuruldu. Bu sıkı disiplinden kurtulabilmesi için dadısının gitmesi gerekiyordu. Nihayet beklediği o gün gelmişti
#Cemilİpekçi #CemilİpekçiKimdir #CemilİpekçiRöportaj
Nejat Bey ile Sahire hanımın ortanca çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya gözlerini açtı. Soylu bir aileden gelen Küçük Cemil’in bir ablası bir de erkek kardeşi vardı. Aile kökleri Osmanlı Sarayı’na kadar gidiyordu.
Bu yüzden de yaşadığı evde dadılar ve uşaklar vardı. Oldukça disiplinli bir evde büyüdü. Ünlü modacı, Cansu Canan Özgen’in sunduğu 40 programında yaşadığı ortamı şöyle anlatıyor;
“Bugünkü hayatımdan çok farklı bir ortamda yetiştim. Köşkte yaşadım, ağalar dadılar… Annem ağlardı “Fakir bir zamanımızda doğdunuz” diye ama o an köşkte 12 kişi çalıyordu. 22 yaşına kadar öyle büyüdüm.”
Her ne kadar soylu, zengin bir aileden gelmiş olsa da parayla saadetin olmayacağını küçük yaşlarda o da anladı. Hani derler ya “Bir eli yağda bir eli balda” diye. Küçük Cemil’in de çocukluğu öyleydi. Ancak manevi açıdan anne ve babasının sevgisini hissedemedi. Henüz 7 yaşındayken Nejat Bey ve Sahire Hanım boşandı. Erkek kardeşi anne ile, Küçük Cemil ise ablasıyla birlikte babasında kaldı.
Ünlü modacı, 40 programında ailesinden şu sözlerle bahsediyor;
“Annemi, anne olarak sevmedim. Anne deyince anılarımda bana yemek yediren, beni yıkayan bir anne yok. Hep dadı vardı. Annem arada bir gelir, öperdi. Annemi 18 yaşından sonra bir arkadaş olarak sevebildim. Babam da aynı. Sadece kitap getirirdi. Beni büyüten dadı ve manevi babaannemdir. Anne ve baba özlemim hep oldu. O yüzden benim Aile kavramım yok…”
7 yaşında annesinden ayrılan Cemil İpekçi’nin ona karşı olan kırgınlığı ve kızgınlığı hiç bitmedi. Ünlü modacı, 40 programında “Annenizi affetiniz mi?” sorusuna şu yanıtı veriyor;
“Hayır annemi affetmem. Hala da çok seviyorum, çok özlüyorum ama arkadaşım olarak. Çok iyi arkadaşlık ettik 25 sene. Ama bir türlü affedemiyorum. Beni verdiğinde 7 yaşındaydım. Kardeşim annemin koynunda büyüdü. Ben dadı ellerinde yapayalnız büyüdüm. Sahire’yi arkadaş olarak çok özlüyorum ama annemi bilmiyorum. Anne nasıl olur? Bir insanın annesi ne yapar bilmiyorum…”
15 yaşına kadar dadısı tarafından sert ve katı bir disiplinle büyütüldü. 22 odalı bir köşkün ‘Küçük Efendi’siydi. Ancak mutfağa bile giremezdi. Bir kere bunu yapmaya kalkıştı, kafasına tahtayla vuruldu. Bu sıkı disiplinden kurtulabilmesi için dadısının gitmesi gerekiyordu. Nihayet beklediği o gün gelmişti
#Cemilİpekçi #CemilİpekçiKimdir #CemilİpekçiRöportaj
Комментарии