filmov
tv
Göbeklitepe - Tarihin Sıfır Noktası
Показать описание
Adına belgeseller, kitaplar, makaleler ve diziler yapılan, "insanlık tarihinin sıfır noktası" olarak adlandırılan Göbeklitepe, dünyanın ilk tapınağı unvanına sahip büyüleyici bir alan ve aynı zamanda insan eli ile yapılan en büyük dini yapı olarak kayıtlara geçmiştir.
1963'te, İstanbul ve Chicago üniversitelerinden araştırmacıların yüzey çalışmaları sırasında fark edilen ve 1986 yılında tarlasını süren bir çiftçinin bulduğu heykelle ortaya çıkan bu olağanüstü yapı, "Kendi gücünün farkına varan insanoğlunun, doğanın bir parçası olmaktan çıkıp ona hükmetmeye giden yolu açtığı yerdir."
İngiltere'de bulunan Stonehenge'den (Stonhencçden) 7000, Mısır Piramitlerinden ise 7500 yıl daha eski olduğu ortaya çıkan Göbeklitepe'nin tarihi, M.Ö. 12000 yıl öncesine, Neolitik Dönem olarak adlandırılan zaman dilimine dayanmaktadır.
Tarih boyunca birçok uygarlığın doğuşuna ve çöküşüne şahitlik eden Mezopotamya'da, büyük bir organizasyon ve hayal gücünün eseri olarak inşa edilen Göbeklitepe, deyim yerinde ise arkeoloji tarihinin gerçeklerinin derinden sorgulanmasına yol açmıştır.
Göbekli Tepe Nerede?
Milattan önce 10 binli yıllarda inşa edildiği bilinen ve tarihteki en eski ibadet merkezi olan Göbeklitepe, Şanlıurfa'ya bağlı Örencik köyü civarındaki Tek Tek Dağları'nın eteğinde bulunmaktadır.
Peki, Göbeklitepe'yi Kimler Yaptı?
Göbeklitepe'de bulunan kalıntılar, bu alanı inşa eden insanlara dair çeşitli bilgiler sunmaktadır. Bu kalıntılar arasında insanların yediği etlerden arda kalan birçok yabani hayvan kemiği, taş parçası, taş aletlerin yapımı ve kullanımından kalan molozlar bulunmaktadır. Ceylan, alageyik gibi hayvanların kemiklerine rastlanılan alan bizlere gösteriyor ki burayı inşa edenler, o dönemde yaşayan taş baltalı avcı ve toplayıcılar. Yani
Göbeklitepe, tarım öncesi bir topluluğun eseri.
Bu insanlar sandığımız gibi ilkel değil, tam aksine oldukça bilinçli ve mühendislik bilgisi olan topluluklar. Öyle ki, o zamanlar Taş Devri'ni yaşayan insanlar, bu ibadet alanını yaparken binlerce yıl sonra ulaşılabilecek mühendislik metotlarını kullanmışlar.
Avcı ve toplayıcılar. Kazılarda bulunan bir dikili taşı taşımak için yaklaşık olarak 50 insan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır. Aynı zamanda beklenmedik düzeyde bir organizasyon yeteneği ve örgütlenme kapasitesi olan insanlar.
Ayrıca bu kalıntılar arasında insanların yediği etten arta kalan birçok yabani hayvan kemiğinin bulunması, bu alanda yemek şölenlerinin düzenlendiğini ve bu durumun çok sayıda topluluğun burada bulunduğunu ispatlamaktadır.
Günümüzden tam 12.000 yıl önce inşa edilmiş Göbeklitepe'deki kalıntılara göre, aynı çatı altında toplanmak için önce ibadet yeri yapılmış. Sonrasında ise tarım hayatına uzanan yepyeni bir süreç başlamış. Göbeklitepe'de yapılan kazılar sonucu elde edilen bulgular, medeniyetlerin oluşmasına neden olan şeyin tarımdan önce din olduğunu ispatlamıştır.
Taş Devri zamanında yapılmış bir alan olan Göbeklitepe kazılarından çıkan bulgular, akıllara şu soruları getiriyor: O çağda çömlekle ve tekerlekle bile tanışmamış insanlar bu alanı nasıl oluşturdu? İnsanların elinde çok kısıtlı imkânlar ve olanaklar olduğu halde bu görkemli tapınağı nasıl inşa ettiler?
Bu sorunun yanıtı hâlâ tam olarak bilinmese de bu özellik alanı daha da büyüleyici bir hale getiriyor.
Peki, Göbeklitepe'deki Bulgular Ne Anlama Geliyor?
Göbeklitepe, dairesel formdaki yapılardan kare şeklindeki yapılara kadar büyük bir ibadet alanıdır. Burada toprak altında tespit edilenlerle birlikte 20 adet, birbirlerinden ayrı ibadet alanı bulunur. Şimdiye dek süren kazılarda ortaya çıkan ibadet yerlerinin merkezinde iki büyük dikilitaş yer alır. T biçimindeki dikilitaşların her biri, ortalama 6 metre yüksekliğinde ve 40 ton ağırlığında. Devasa taşların altındaki zemin terrazzodur. Bu taban sıvıyı tutabilme özelliğine sahip olduğundan alanın özel bir hizmet için inşa edildiği anlaşılır. Bu zemin türünden de sıvıdan arınma, kurban verme gibi ayinlerin ya da kan, alkol vb. sıvı maddelerle ritüellerin uygulandığı tahmin edilir.
Sosyal medyadan beni takip edin:
#göbeklitepe #belgesel #tarih
1963'te, İstanbul ve Chicago üniversitelerinden araştırmacıların yüzey çalışmaları sırasında fark edilen ve 1986 yılında tarlasını süren bir çiftçinin bulduğu heykelle ortaya çıkan bu olağanüstü yapı, "Kendi gücünün farkına varan insanoğlunun, doğanın bir parçası olmaktan çıkıp ona hükmetmeye giden yolu açtığı yerdir."
İngiltere'de bulunan Stonehenge'den (Stonhencçden) 7000, Mısır Piramitlerinden ise 7500 yıl daha eski olduğu ortaya çıkan Göbeklitepe'nin tarihi, M.Ö. 12000 yıl öncesine, Neolitik Dönem olarak adlandırılan zaman dilimine dayanmaktadır.
Tarih boyunca birçok uygarlığın doğuşuna ve çöküşüne şahitlik eden Mezopotamya'da, büyük bir organizasyon ve hayal gücünün eseri olarak inşa edilen Göbeklitepe, deyim yerinde ise arkeoloji tarihinin gerçeklerinin derinden sorgulanmasına yol açmıştır.
Göbekli Tepe Nerede?
Milattan önce 10 binli yıllarda inşa edildiği bilinen ve tarihteki en eski ibadet merkezi olan Göbeklitepe, Şanlıurfa'ya bağlı Örencik köyü civarındaki Tek Tek Dağları'nın eteğinde bulunmaktadır.
Peki, Göbeklitepe'yi Kimler Yaptı?
Göbeklitepe'de bulunan kalıntılar, bu alanı inşa eden insanlara dair çeşitli bilgiler sunmaktadır. Bu kalıntılar arasında insanların yediği etlerden arda kalan birçok yabani hayvan kemiği, taş parçası, taş aletlerin yapımı ve kullanımından kalan molozlar bulunmaktadır. Ceylan, alageyik gibi hayvanların kemiklerine rastlanılan alan bizlere gösteriyor ki burayı inşa edenler, o dönemde yaşayan taş baltalı avcı ve toplayıcılar. Yani
Göbeklitepe, tarım öncesi bir topluluğun eseri.
Bu insanlar sandığımız gibi ilkel değil, tam aksine oldukça bilinçli ve mühendislik bilgisi olan topluluklar. Öyle ki, o zamanlar Taş Devri'ni yaşayan insanlar, bu ibadet alanını yaparken binlerce yıl sonra ulaşılabilecek mühendislik metotlarını kullanmışlar.
Avcı ve toplayıcılar. Kazılarda bulunan bir dikili taşı taşımak için yaklaşık olarak 50 insan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır. Aynı zamanda beklenmedik düzeyde bir organizasyon yeteneği ve örgütlenme kapasitesi olan insanlar.
Ayrıca bu kalıntılar arasında insanların yediği etten arta kalan birçok yabani hayvan kemiğinin bulunması, bu alanda yemek şölenlerinin düzenlendiğini ve bu durumun çok sayıda topluluğun burada bulunduğunu ispatlamaktadır.
Günümüzden tam 12.000 yıl önce inşa edilmiş Göbeklitepe'deki kalıntılara göre, aynı çatı altında toplanmak için önce ibadet yeri yapılmış. Sonrasında ise tarım hayatına uzanan yepyeni bir süreç başlamış. Göbeklitepe'de yapılan kazılar sonucu elde edilen bulgular, medeniyetlerin oluşmasına neden olan şeyin tarımdan önce din olduğunu ispatlamıştır.
Taş Devri zamanında yapılmış bir alan olan Göbeklitepe kazılarından çıkan bulgular, akıllara şu soruları getiriyor: O çağda çömlekle ve tekerlekle bile tanışmamış insanlar bu alanı nasıl oluşturdu? İnsanların elinde çok kısıtlı imkânlar ve olanaklar olduğu halde bu görkemli tapınağı nasıl inşa ettiler?
Bu sorunun yanıtı hâlâ tam olarak bilinmese de bu özellik alanı daha da büyüleyici bir hale getiriyor.
Peki, Göbeklitepe'deki Bulgular Ne Anlama Geliyor?
Göbeklitepe, dairesel formdaki yapılardan kare şeklindeki yapılara kadar büyük bir ibadet alanıdır. Burada toprak altında tespit edilenlerle birlikte 20 adet, birbirlerinden ayrı ibadet alanı bulunur. Şimdiye dek süren kazılarda ortaya çıkan ibadet yerlerinin merkezinde iki büyük dikilitaş yer alır. T biçimindeki dikilitaşların her biri, ortalama 6 metre yüksekliğinde ve 40 ton ağırlığında. Devasa taşların altındaki zemin terrazzodur. Bu taban sıvıyı tutabilme özelliğine sahip olduğundan alanın özel bir hizmet için inşa edildiği anlaşılır. Bu zemin türünden de sıvıdan arınma, kurban verme gibi ayinlerin ya da kan, alkol vb. sıvı maddelerle ritüellerin uygulandığı tahmin edilir.
Sosyal medyadan beni takip edin:
#göbeklitepe #belgesel #tarih
Комментарии