filmov
tv
Titanik’e dalarken kaybolan denizaltıya ne oldu?
Показать описание
Titanik gemisinin batığını görmek üzere yola çıkan bir denizaltı kayboldu. Biletleri 250.000 USD’a satılan ve içinde 5 kişiyi taşıyan denizaltıyı kurtarma çalışmaları ben bu videoyu hazırlanırken hala devam ediyordu.
Kanada’nın New Foundland adasından yola çıkan ekibi taşıyan denizaltı geçtiğimiz Pazar günü dalış yaptıktan 1 saat 45 dakika sonra onunla iletişim kesildi. Bunun üzerine ABD sahil güvenlik ekipleri ve Kanada’dan kalkan gemilerle bir kurtarma operasyonu başladı. Uçakların da katıldığı bu operasyonda denizin altını dinleyen özel mikrofonlar yerleştiriliyor. Şamandıralara bağlı bu mikrofonlardan bazıları pasif dinleme yaparken, bazıları da denizin altına sonar sinyaller yani “ping”ler göndererek onların yansımasını aktif olarak izleyip deniz altındaki nesneleri konumlandırmaya çalışıyor.
Bu web sitesi denizaltıyı oraya taşıyan yüzey gemisi Polar Prince’in şu andaki konumunu ve etrafındaki diğer gemilerin yerini gerçek zamanlı olarak gösteriyor. Gemiye ilişkin tüm detaylı bilgileri ve yaptığı hareketleri oradan izleyebiliyorsunuz.
Denizaltıyı üreten ama henüz bu olaya ilişkin en ufak bir güncelleme bile yapılmamış olan OceanGate'in web sitesine göre bu araç, "saha araştırması ve incelemesi, veri toplama, film ve medya üretimi, donanım ve yazılımın derin deniz testi için" kullanılıyor. Önünde küçük yuvarlak bir izleme penceresi bulunan ve 3800 metre derinlikteki Titanik batığına inmeye çalışan 6.7 metre uzunluğundaki Titan adlı bu denizaltının içinde en fazla 96 saatlik yani 4 gün yetecek kadar oksijen olduğu sanılıyor. Yani bu videonun yayına verildiği şu sıralarda oksijen iyice azalmış durumda. Perşembe günü öğle saatlerinde biteceği tahmin ediliyor.
Titan'ın karbon fiber gövdesi, derin deniz basınçlarına dayanabilen bir malzeme olan kompozit titanyumdan yapılmış iki kubbeyi birbirine bağlıyor. Deniz seviyesinin 3800 m altında bizim dünya yüzeyinde alışık olduğumuz atmosferik basınçtan yaklaşık 380 kat daha büyük basınçlara maruz kalıyor.
20.000 kilometre karelik bir alanın taranması hiç de kolay değil. Umuyorum ki Bayes teoremi gibi bazı teknikleri kullanmaya başlamışlardır. Bayes teoremi, istatistiksel çıkarımlar yapmak için kullanılan bir olasılık teoremi. Daha geçen ay bunu kullanarak denizaltı hazinelerini bulan bir hazine avcısını da içeren bir video yapmıştım. Arama kurtarma çalışmalarında da bayes teoremi kullanılarak belirli olaylar veya durumlar hakkında daha iyi tahminler yapılabiliyor.
Denizaltının içinde şu kişilerin olduğu zannediliyor: 48 yaşındaki Pakistan asıllı İngiliz iş adamı Şehzade Davud ve 19 yaşındaki oğlu Süleyman, 58 yaşındaki yine İngiliz milyarder Hamish Harding, 77 yaşındaki Fransız dalgıç Paul-Henry Nargeolet ve denizaltıyı yapan şirketin CEO’su 61 yaşındaki Stockton Rush.
Bu sonuncu isim yani Stockton Rush geçen yıl bu denizaltının özelliklerini anlatırken içinde sadece bir buton olduğunu söylüyordu. Dikkat ederseniz asansörlerde kullanılan malzemeye benziyor. Daha da ilginci denizaltıyı yönetmek için sıradan bir oyun konsolu kontrölörü kullandıklarını göstermesi. Hatta “ileri ittirirseniz ileri, geri çekerseniz geri gidiyor” şeklinde demosunu yapması. Biletleri 250.000 dolara satılan böyle bir aracın özelliklerini bu şekilde gururla anlatmaktaki amaç neydi insan anlamakta zorluk çekiyor.
Atlantik Okyanusu'nun ortasında Titan adlı bu denizaltıyı bulmak için yapılan arama kurtarma çalışmaları esnasında sonar şamandıraları tarafından bazı seslere rastlandığı söyleniyor. ABD'li yetkililerin verdiği bilgiye göre, bu sesler Salı günü yaklaşık dört saat boyunca yarım saatlik aralıklarla duyulmuş. Ayrıntılı verilere ulaşmadan önce bunların kaynağı hakkında kesin konuşabilmek mümkün değil ama denizaltının içinden sert bir nesnenin ucuna çarparak yapılan kısa, keskin, nispeten yüksek frekanslı sesler olmaları mümkün. Avustralya denizaltı enstitüsünden bir uzman "30 dakikalık düzenli aralıklarla bu sesler çıkarıldığı için bunun insanlar dışında bir kaynaktan gelme ihtimalinin çok düşük olduğunu" söylüyor. Muhtemelen denizaltı içindeki yaşlı dalgıcın tavsiyesi ve sonarlar tarafından yakalanabileceği düşüncesiyle bu sesler çıkarılmış olabilir deniliyor. Ancak başka bazı uzmanlar daha önce denizde kaybolan uçakların aranması sırasında da benzer sesler duyulduğunu fakat işe yaramadığını ifade ediyor. Ayrıca bu sesler Titanik batığından da geliyor olabilir.
Peki aşağıda okyanusun derinliklerinde neler yaşanmış olabilir?
Kanada’nın New Foundland adasından yola çıkan ekibi taşıyan denizaltı geçtiğimiz Pazar günü dalış yaptıktan 1 saat 45 dakika sonra onunla iletişim kesildi. Bunun üzerine ABD sahil güvenlik ekipleri ve Kanada’dan kalkan gemilerle bir kurtarma operasyonu başladı. Uçakların da katıldığı bu operasyonda denizin altını dinleyen özel mikrofonlar yerleştiriliyor. Şamandıralara bağlı bu mikrofonlardan bazıları pasif dinleme yaparken, bazıları da denizin altına sonar sinyaller yani “ping”ler göndererek onların yansımasını aktif olarak izleyip deniz altındaki nesneleri konumlandırmaya çalışıyor.
Bu web sitesi denizaltıyı oraya taşıyan yüzey gemisi Polar Prince’in şu andaki konumunu ve etrafındaki diğer gemilerin yerini gerçek zamanlı olarak gösteriyor. Gemiye ilişkin tüm detaylı bilgileri ve yaptığı hareketleri oradan izleyebiliyorsunuz.
Denizaltıyı üreten ama henüz bu olaya ilişkin en ufak bir güncelleme bile yapılmamış olan OceanGate'in web sitesine göre bu araç, "saha araştırması ve incelemesi, veri toplama, film ve medya üretimi, donanım ve yazılımın derin deniz testi için" kullanılıyor. Önünde küçük yuvarlak bir izleme penceresi bulunan ve 3800 metre derinlikteki Titanik batığına inmeye çalışan 6.7 metre uzunluğundaki Titan adlı bu denizaltının içinde en fazla 96 saatlik yani 4 gün yetecek kadar oksijen olduğu sanılıyor. Yani bu videonun yayına verildiği şu sıralarda oksijen iyice azalmış durumda. Perşembe günü öğle saatlerinde biteceği tahmin ediliyor.
Titan'ın karbon fiber gövdesi, derin deniz basınçlarına dayanabilen bir malzeme olan kompozit titanyumdan yapılmış iki kubbeyi birbirine bağlıyor. Deniz seviyesinin 3800 m altında bizim dünya yüzeyinde alışık olduğumuz atmosferik basınçtan yaklaşık 380 kat daha büyük basınçlara maruz kalıyor.
20.000 kilometre karelik bir alanın taranması hiç de kolay değil. Umuyorum ki Bayes teoremi gibi bazı teknikleri kullanmaya başlamışlardır. Bayes teoremi, istatistiksel çıkarımlar yapmak için kullanılan bir olasılık teoremi. Daha geçen ay bunu kullanarak denizaltı hazinelerini bulan bir hazine avcısını da içeren bir video yapmıştım. Arama kurtarma çalışmalarında da bayes teoremi kullanılarak belirli olaylar veya durumlar hakkında daha iyi tahminler yapılabiliyor.
Denizaltının içinde şu kişilerin olduğu zannediliyor: 48 yaşındaki Pakistan asıllı İngiliz iş adamı Şehzade Davud ve 19 yaşındaki oğlu Süleyman, 58 yaşındaki yine İngiliz milyarder Hamish Harding, 77 yaşındaki Fransız dalgıç Paul-Henry Nargeolet ve denizaltıyı yapan şirketin CEO’su 61 yaşındaki Stockton Rush.
Bu sonuncu isim yani Stockton Rush geçen yıl bu denizaltının özelliklerini anlatırken içinde sadece bir buton olduğunu söylüyordu. Dikkat ederseniz asansörlerde kullanılan malzemeye benziyor. Daha da ilginci denizaltıyı yönetmek için sıradan bir oyun konsolu kontrölörü kullandıklarını göstermesi. Hatta “ileri ittirirseniz ileri, geri çekerseniz geri gidiyor” şeklinde demosunu yapması. Biletleri 250.000 dolara satılan böyle bir aracın özelliklerini bu şekilde gururla anlatmaktaki amaç neydi insan anlamakta zorluk çekiyor.
Atlantik Okyanusu'nun ortasında Titan adlı bu denizaltıyı bulmak için yapılan arama kurtarma çalışmaları esnasında sonar şamandıraları tarafından bazı seslere rastlandığı söyleniyor. ABD'li yetkililerin verdiği bilgiye göre, bu sesler Salı günü yaklaşık dört saat boyunca yarım saatlik aralıklarla duyulmuş. Ayrıntılı verilere ulaşmadan önce bunların kaynağı hakkında kesin konuşabilmek mümkün değil ama denizaltının içinden sert bir nesnenin ucuna çarparak yapılan kısa, keskin, nispeten yüksek frekanslı sesler olmaları mümkün. Avustralya denizaltı enstitüsünden bir uzman "30 dakikalık düzenli aralıklarla bu sesler çıkarıldığı için bunun insanlar dışında bir kaynaktan gelme ihtimalinin çok düşük olduğunu" söylüyor. Muhtemelen denizaltı içindeki yaşlı dalgıcın tavsiyesi ve sonarlar tarafından yakalanabileceği düşüncesiyle bu sesler çıkarılmış olabilir deniliyor. Ancak başka bazı uzmanlar daha önce denizde kaybolan uçakların aranması sırasında da benzer sesler duyulduğunu fakat işe yaramadığını ifade ediyor. Ayrıca bu sesler Titanik batığından da geliyor olabilir.
Peki aşağıda okyanusun derinliklerinde neler yaşanmış olabilir?
Комментарии