Muhalefet Zirvesi 'Darbe' | 1997 | 32.Gün Arşivi

Sevgili seyirciler Orta Doğu Teknik Üniversitesi Gisam Stüdyoları'ndan hepinize iyi geceler. Yine siyasetin nabzının attığı Ankara'dayız. Türkiye son derece önemli ve kritik bir dönemden geçiyor. Her gün darbe hesapları yapılıyor. Müdahalenin ne zaman gerçekleşeceği tartışılıyor. Genelkurmay Başkanlığı brifinglerle baskısını artırıyor. Komutanlar kararlı oldukları mesajını veriyorlar. Her hafta yeni darbe tarihleri veriliyor. Öte yandan ne olursa olsun Erbakan yine Başbakanlık'ı bırakacak ve son derece kritik yeni bir aşamaya geçilecek. Zira Cumhurbaşkanı Demirel'in Başbakanlık görevini Refah Yol'un istediği gibi hemen DYP lideri Çiller'e vermeyeceği ileri sürülüyor. Bu akşam darbe olasılığını ve böyle bir olasılıkta muhalefetin nasıl bir tutum içinde olacağını öğreneceğiz. Bu akşamki konuklarımız Deniz Baykal, Mesut Yılmaz, Muhsin Yazıcıoğlu, Hüsamettin Cindoruk..

► Ayrıcalıklardan Yararlanmak İçin Kanala Üye Olun:

---------------

#32GÜN #darbe #muhsinyazıcıoğlu #mesutyılmaz #muhalefet

[ridvanozdogan]

32. Gün büyük hizmet veriyor youtubedeki en faydalı kanallardan

[mavigokyuzu]

Herşeye rağmen siyasilerin saygılı ve seviyeli bir şekilde bir araya gelip konuşabilmelerini özledik.

[sonergovem]

25 sene sonra kurumsal siyasette (hatta toplum tabanında) şu tartışma ve tahammül ortamının 100 de 1 i yok. Emeği geçen herkese teşekkürler....

[omerakbas]

ALLAH Rahmet Eylesin MUHSİN YAZICIOĞLU

[burhanklc]

Toprağım sen adamsın ya, yemin ederim gururla dinliyoruz seni Koca Reisim...

[dypbstq]

​Ne güzel efendi efendi tartışıyorlar. Bu dile hasret kaldık

[tatarreis]

Muhsin Başkan yerin cennet olsun inşallah

[franciskarma]

Üslup, nezaket, hoşgörü tavan. Seviyeli ve yapıcı bir program olmuş. Ellerinize sağlık 32.nci Gün

[_Hayalet_]

çok güzel bir hafıza tazeleme videosu oldu.Özellikle genç neslin 90larda Türkiye'de ne denli karışık bir siyasi ortamda olduğunu ve hangi cenderelerden geçtiğini görmesi bakımından önemli.
28 şubat muhturasını o dönem medyası "post-modern darbe" olarak nitelemişti ancak bu oturumda henüz bu tabir olaylar çok tazeyken ortaya çıkmamış.


Kabaca baktığımız zaman bu oturumdaki siyasilerin durumu şuydu;
-Mesut yılmaz o günlerde siyasi kariyerinin en yüksek egosu ve muhalif gücüyle iç siyasette ağırlığını koymuştu.Çillerin DYP'sini parçalayıp ANAP'ı güçlendirerek merkez sağın tek lideri olmak istiyordu.28 şubat muhtırasıda onun ekmeğine yağ sürdü ve fetönün gölgesi altında olan ordunun yanında durdu zira seçimle başbakan olacak şansı yoktu.Özellikle Turgut Özal'ı arkadan vuracak siyasi hamleleri muhafazakarlar tarafından asla affedilmedi ve Mesut Yılmaz'a hep mesafeli olan ciddi bir kitle oluştu.Mesut Yılmaz ise 28 şubat muhtırasıyla çok istediği başbakanlık için uzlaşmaz siyaseti sürdürdü.

-Hüsamettin Cindoruk ise bu dönemde Çiller'le arası açıldı ve kendi grubuyla birlikte kurucusu olduğu DYP'den ayrıldı.Elbette bu ayrılışı kendi başına aldığı kararla olmadı, bizzat dönemin cumhurbaşkanı olan ve siyasi hayatında en yakın durduğu Demirel'den direktif alarak ayrılmıştı.Maksat Erbakan-Çiller hükümetini devirmekti ve öylede oldu.

-Muhsin Yazıcıoğlu ise geneli itibariyle dini hassasiyetleri olan bir milliyetçi muhafazakar kanadı temsil ediyordu ve partisi olan BBP ile sıfırdan başlamıştı.90larıdan karışık ve kaotik siyasetinde belli bir kesimden ciddi oy almayıda başarmıştı.O dönemler Türkeşin ölümü ile birlikte MHP ile birleşme düşünceleri çok konuşulsada Bahçelinin MHP başına geçmesiyle birlikte bu düşüncede toprağa gömüldü.Yazıcığolunun o dönem isteği 12 eylülde olanlar gibi ordunun siyasete el atmaması ve siyasetin kaderini değiştirmemesi yönündeydi.Yazıoğluna göre ordu, seçilen hükümetin altında olan ve siyasete bulaşmadan kendi görevlerini yapan bir kurum olarak devam etmesinden yanaydı, bu yüzden Yazıcıoğlu için ordu vesayeti altında siyaset yapmaktansa ordunun anti demokratik adımlarına karşı durarak siyaset yapmayı tercih etti zira Yazıoğluda bu işlerin arkasında fetö yapılanmasının olduğunu çok iyi biliyordu.

-Deniz Baykal ise bu programda tartışmasız en sağlam muhalefet dilini konuşan siyasi olmuş, zaten hep öyleydi ancak Baykal'ın kullandığı dil ve söylemler gerçekten ulusal milli çıkarları gözeten, özgün politikaları benimsemiş ve realist fikirlerle siyaset yapma amacı güderek hareket etme düşüncesine sahipti.Oturumda kendisine yöneltilen o dönemin HDP'si olan HADEP ile seçimde ittifak yapacakmısınız sorusuna kesin ve net şekilde "Hayır" demesi takdire şayan bir durum. Ne yazıkki 97 deki o CHP'den şimdi eser kalmadı ve içi boşaltıldı.

Bu oturumdan sonra ise yaşanan süreçler şöyleydi;

-20 Haziran 1997 de Mesut yılmaz, DSP ile anlaşarak hükümet kurdu.CHP dışardan destek verdi.Mesut yılmaz başbakan, Ecevitte b.yardımcısı oldu.
-25 Kasım 1998 de Muhalefete düşen Refah partisi yerine kurulan Fazilet partisi, DYP ve BBP ile birlikte dışardan destek veren CHP bir gensoru ile hükümeti düşmesini sağladı.Baykal o dönem Yılmaz hükümetinin başarısız olduğunu ve ordunun kendisini yönettiğini, üstüne gidilmesi gereken konuları hasıraltı ettiğini öne sürerek meclisteki desteğini çekmiş ve Fazilet partisi bunu kozu görerek gensoru önergesiyle hükümetin indirilmesini sağlayarak ordunun başa getirdiği Yılmaz yönetimini devirmeyi sağlamıştı.
-11 ocak 1999 yılında ise Ecevit, CHP haricindeki tüm partilerin desteği ile bir azınlık hükümeti kurdu.Bu hükümet esasen geçici bir hükümetti ve nisan ayında genel seçimlere kadar görevde kalacakdı.Ancak Türkiye siyasetinin kaderi ocak ve nisan ayları arasında tamamen değişti çünkü Ecevit daha başbakanlığının 1. ayı bittiği vakit 15 şubat 99da terör örgütü PKK'nın elebaşısı Öcalan'ın yakalanmasını sağlamıştı.Türkiye'nin gündemi bir anda değişti, tüm iç siyaset kavgaları ve ekonomik sorunlar unutuldu.Ecevit o dönem Kıbrıs fatihi gibi bir kahraman durumuna sokuldu.Bu durum otomatikman 2 ay sonraki genel seçimlere direkt yansıdı.DSP %22.5 oyla birinci parti çıktı.MHP ise %17 ile 2.parti oldu.Refah partisi ise seçimler öncesi kapatıldı ve Erbakan'a 5 yıl siyaset yasağı getirildi.Refahın yerine Recai kutanın fazilet partisi seçime girdi ve %15 oyla 3.parti oldu.ANAP ve DYP ise %12 oy alarak 4. ve 5. parti olarak kaldı.Baykal'ın CHP'si ise %8 ile baraj dışı kaldı ve meclise tarihinde ilk kez giremedi.

Bu sonuçlar sonrası Ecevit, MHP ve ANAP ile azınlık hükümeti kurdu ve seçilmiş bir başbakan olarak yeni görevine başladı.Ancak bu başbakanlığı süreci çok büyük sancılar ve olaylarla geçti.Önce Öcalan davasında idam bekleyen halk hayal kırıklığı yaşadı çünkü AB'ye girmek adına uyum yasaları çerçevesinde ölüm cezası kaldırarak halkın büyük tepkisini çekti.Ardından ağustos 99 daki büyük istanbul depremi ile birlikte ortaya çıkan yıkım ve devletin depremzedelere yardım edemeyişi ile birlikte aciz kalması halk nezlinde yine büyük tepkiler doğrdu.En sonunda 2001 büyük ekonomik kriz ile birlikte ecevit hükümetine güven kalmadı, ardından bu süreçte Ecevit hastalandı.MHP lideri Bahçelide erken seçim yapılmasını istedi ve 2002 kasımında gidilen seçimler sonrası CHP hariç tüm partiler sandıkta adeta gömüldü ve siyasi ömürlerini bitirdiler.Yeni açılan AKP ile birlikte Erdoğan dönemi başladı, muhalefette ise tek bir parti Baykal'In CHP si meclise girdi.BBP ise kan kaybetti ancak sonraki yerel seçimlerde yine süpriz sonuçlar alarak belediyeleri kazandı.Bu ivme ile Yazıcoğlunun BBP'si çıkışa geçti ancak Yazıoğlunun şaibeli ölümü başka sonuçlar doğurdu.

Cumhurbaşkanı Demirel ise 2000 yılında görev süresi bittiği için siyasi kariyerini noktaladı ve yerini 28 şubat cuntasının desteklediği eski anayasa mahkemesi başkanı Ahmet Necdet Sezer seçildi.Sezer'in cumhurbaşkanlığı süreci ise hep AKP ile inişli -çıkışlı siyasi gerilimlerle sürdü ancak Türk siyaset tarihinde unutulmayacak olayı, 2001 ekomik krizinin fitilini bir MGK toplantısında başbakan ecevitle olan tartışması ile hatırlanır.Bu olay sonrası Türkiye karıştı ve 2001 krizi patlak verdi.Kasım 2002 seçimlerini kazanan AKP ile birlikte yasaklı olan Erdoğan'ın tekrar seçilmesi için gereken anayasa değişlikliğini kabul etmedi ancak halkın baskısı ve CHP lideri Baykal'In seçim sonuçlarından kaynaklı bazı realiteleri görüp Erdoğan'In yasağının kaldırılmasını istemesiyle birlite Sezer ikinci kez önüne sunulan anayasa değişlikliğini imzaladı ve Erdoğan, siirtte kendisi için yapılan seçimde seçilerek başbakan oldu.


Kısacası bu oturum videosu sonrası TÜrkiye siyasetinin durumu böyle yaşanmıştı ancak çoğu kişi, özellikle yeni kuşak bu devirlerin nasıl yaşandığını bilmiyor.

[yalnzcnar]

34:30 siyasi görüşü bir yana ama hüsamettin cindoruk, deneyimi ve donanımıyla muhsin yazıcıoğlu'nun meclis konuşmaları ile şimdiki tutumu arasında ki çelişkiyi açığa çıkarınca muhsin yazıcıoğlu epey bocaladı.

[buraknarin]

Sayfanız millî hafızamızı tazeleyip daima önümüzü görmemizi sağlıyor. Merhum Mehmet Ali Birand’a rahmet, emeklerin(iz)e bin bereket...👏🏻

[serkan]

Şu masada en yaşlısı Hüsamettin Cindoruk ve Deniz Baykal duruyor. Ama masadakilerden sadece ikisi hayatta. Hayat ne garip. Tartışılan konular bile şimdikine benzer...

[euex]

Niçin programın yayınlanma tarihini yazmıyorsunuz?
Bu programlar birer belge ve biraz ciddiyeti hak ediyorlar.
Konuşmalardan tarihi çözebiliyor olsak da yaptığınız işin öneminin farkına varmanızı tavsiye ederim.
Program için çok teşekkürler.

[seyfettinkeskin]

Rahmetli Yazıcıoğlu Allah Rahmet Eylesin

[aysenursezer]

Mekanın Cennet olsun Muhsin Yazıcıoğlu😔

[sedatsonmez]

Muhsin başkanım
Seni çok seviyorum
Yerin dolmuyor

[mrmuzikk]

admin besim tibukla olan tüm videoları paylaşır mısın arşivinden

[ceyhunbostan]

Şu liderlerin kalibresine kalitesine bakar mısınız. Eleştirilere karşı inanılmaz tahammül ve saygıyla bazı değerleri ölselemeden birbirlerine medeni bir şekilde yüzlerine karşı eleştiri yapacak medeni cesarete sahip saygılı düzgün insanlar.. Biz bugün neden böyle seviyesiz köksüz kaba mizacsz olduk Allahım böyle. Gerçekten çok acınacak bir haldeyiz.

[firatozbayraklar]

Muhsin yazıcıoğlu Allah rahmet eylesin
Asker siyasete karışamaz diyor ey yavrum hey

[karahan]

Deniz Baykal makinalı tüfek gibi tane tane ve çok hızlı konuşuyor