filmov
tv
Teoman - Yalnız Kalpler Sütunu - Harbiye Açıkhava Tiyatrosu İKSV Koyu Antoloji Konseri - 06.07.2022

Показать описание
Teoman, Avrupa Müzik Yapım / Procekts Film Müzik etiketiyle yayınlanan ‘’Koyu Antoloji’’ albümünden, ''Yalnız Kalpler Sütunu'' isimli şarkısını İKSV İstanbul 29. Caz Festivali kapsamında Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda sevenleri için albüm yayınlandığından bu yana ilk kez canlı biçimde seslendiriyor.
Söz - Müzik: Teoman
Yalnız Kalpler Sütunu
hayali girmekti eve, anahtarsız
zili çalarak sadece
hiç bakmamıştı gözü gitse de
yalnız kalpler sütununa gazetede
yalnız uyur, yalnız uyanır
tek başına yer yemeğini
o gün de yalnız uyandı
yarın, dedi, ölme zamanı
açık penceresi soğuk günlerde bile
belki biri girer diye
ama yarın erken kalkacak
söndürdü ışığı gece yarısı
dünyadaki son gününde
döndü durdu yatağında
sıkıldı, kalktı
ilk kez göz attı yalnız kalpler sütununa
yalnız kalpler,
sayfalarca yalnız kalpler
ama şimdi mektubunu yazacak
“kimse mesul değil” deyip, imzalayacak
yazdı kısacık son yazısını
attı kendini dışarı sabaha karşı
son bir kez, şemsiyesiz
yağmura doysun diye
başını damlalara kaldırdı
sırılsıklam oldu, ıslandı
masasına çöktüğünde
yine önündeydi gazete
birden kalbiyle bağlandı
yazıdan hayal ettiğine
dalgaları deniz kabuklarından
dinleyen çocuklar gibi
bir kalp buldu sayfalardan
sevdi rumuzunu sevdiği birini
aklında kurdu, kurdu
verdi kalbini hayali birine
yanında düşündü onu
çok yakıştırdı kendine
ona da bir mektup yazdı
zarfında adresiyle
sonra gitti aynaya baktı
cesareti var mı hala diye
iki mektup masasında
odaya geri döndüğünde
baktı ikisine de
acaba hangisi hangisiydi diye
ansızın gözünden bir damla
önce burnuna, sonra sayfaya
işte seçti bile gözyaşım, dedi
koydu mektubu zarfına
yırttı attı öbür mektubu
yavaş yavaş ayağa kalktı
gitti içeriye
son kez dinlenmeye yatağına yattı
Söz - Müzik: Teoman
Yalnız Kalpler Sütunu
hayali girmekti eve, anahtarsız
zili çalarak sadece
hiç bakmamıştı gözü gitse de
yalnız kalpler sütununa gazetede
yalnız uyur, yalnız uyanır
tek başına yer yemeğini
o gün de yalnız uyandı
yarın, dedi, ölme zamanı
açık penceresi soğuk günlerde bile
belki biri girer diye
ama yarın erken kalkacak
söndürdü ışığı gece yarısı
dünyadaki son gününde
döndü durdu yatağında
sıkıldı, kalktı
ilk kez göz attı yalnız kalpler sütununa
yalnız kalpler,
sayfalarca yalnız kalpler
ama şimdi mektubunu yazacak
“kimse mesul değil” deyip, imzalayacak
yazdı kısacık son yazısını
attı kendini dışarı sabaha karşı
son bir kez, şemsiyesiz
yağmura doysun diye
başını damlalara kaldırdı
sırılsıklam oldu, ıslandı
masasına çöktüğünde
yine önündeydi gazete
birden kalbiyle bağlandı
yazıdan hayal ettiğine
dalgaları deniz kabuklarından
dinleyen çocuklar gibi
bir kalp buldu sayfalardan
sevdi rumuzunu sevdiği birini
aklında kurdu, kurdu
verdi kalbini hayali birine
yanında düşündü onu
çok yakıştırdı kendine
ona da bir mektup yazdı
zarfında adresiyle
sonra gitti aynaya baktı
cesareti var mı hala diye
iki mektup masasında
odaya geri döndüğünde
baktı ikisine de
acaba hangisi hangisiydi diye
ansızın gözünden bir damla
önce burnuna, sonra sayfaya
işte seçti bile gözyaşım, dedi
koydu mektubu zarfına
yırttı attı öbür mektubu
yavaş yavaş ayağa kalktı
gitti içeriye
son kez dinlenmeye yatağına yattı