Kaybolmuştum | Çocukluk Anıları

preview_player
Показать описание
5 yaşındayken ortalıkta gözükmeyince bizimkilerin iyice telaşa kapılıp, ortalığı velveleye vermesinin anısı

Kaybolmuştum | Çocukluk Anıları

Kanala üyelik için ;

HİKAYE SERİSİ

Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Önümüzdeki bölümler çocukluk anıları gelecek seri seri

Автор

"Dar alanları severim"
-Yunus Emre Gündüz

emretalhaguner
Автор

son 2 senedir ağırlığını sahneye vermene rağmen burayıda podcast kanalınıda aynı anda yapmaya çalışıyosun helal olsun

sqwlerrs
Автор

Yunusun normal anıları❌
Yunusun çocukluk anıları✅

beyinsizreyiz
Автор

2:54 Ben de bir çocukluk anımı anlatmak istiyorum
benim anne tarafındaki herkes köyde doğup büyümüştür ve çok büyük bir kısmının çocukluğu mısır, nohut, tütün tarlalarında geçmiştir, ben hariç (doğduğumdan beri şehirde doğup büyüdüm çünkü) "anne babama yazın yardım edeyim, hem yaşıtlarım da oradadır" bahaneleriyle yaz tatili hep tarlada geçermiş onlarda, yine ben hariç :). Anne tarafında sadece 2 kuzenim vardı ve benden 2-3 yaş büyükler, ben de 12 yaşlarındayım."Hadi gel seni de tarlaya götürelim, hem bizim arkadaş ortamıyla da rahat kaynaşırsın" dediler. Ben de heyecan kabul ettim, etmez olaydım. saat 4-5 civarıydı, bisikletlere atladık tarlaya gittik. Onların arkadaş grubu da oturmuş, ayçiçeklerinden birini kopartmış yiyorlardı. Bizi görünce ayağa kalktılar bağararak bizi çağırıyorlar. Bisikletleri yatırdık bi' kuytu köşeye, oturduk biraz sohbet ettik. Sonra akıllının biri çıktı dedi ki "yan tarladaki mısırlar olgunlaşmıştır şimdi, çıkıp toplayalım mı?". İlk başta sitem ettim, sonra işte hızlı oluruz falan dediler bir şekilde ikna ettiler. Aralarından en kısa bendim, bana da elleriyle basamak yaptılar, tarlanın bir ilk sırasını gezdik ve az çok topladık bisikletlerin sepetine doldurduk. tam eve yol alıyorduk ki iri yarı bir adam söverekten bize doğru koşuyor. Herkes tabana kuvvet, olağanca hızla bisikletlere abandılar. Son dakika şunu fark ettim tüm mısırları benim sepetime yüklemişler ben en arkalarından tin tin yürürken. Tam ana yola çıktım dedim ki ilerideki tarlanın hendeği yola doğru yamuk bir şekilde açılıyormuş. ben de yola değil, mısırları düşürmemek iç sepete bakıyorum. son saniye yolu farkettim, keskince dönüş yapayım derken lastikleri kaydırdım ve ful dışkıya battım. eve de mısırsız ve iğrenç bir kokuyla döndüm. Tabi ennemden de bir ton azar " Kız başına oraya mı gidilir...vesaire vesaire". Kuzenlerime de az da olsa kin duyarım hala :) Neyse benden bu kadar bu videon da harika olmuş ellerine sağlık köfteciler kralı:))

areka_damoonarcher
Автор

Bu videodan Çatıda bir kutunun içinde uyumamamız gerektiğini öğrendik.Sağol Yunus Abicim.

flazeboi
Автор

Çocukluğum dolap içinde, masa altında uyumakla geçti

NejlaKallenci
Автор

Benimde böyle bir anım var:
Ben küçüğüm 2-3 yaşındaymışım. Sonra annem bir bakmış ben yokum. Bunlarda aramışlar beni bende maşallah her yere sıvışıyormuşum. Ha söyleyeyim çok konuşmam o zamanlar. 2 saat geçmiş sonunda beni şeyde bulmuşlar, hani vardır ya yer yatakları onu üst üste koyarlar he onların arasında bulmuşlar

canpsinn
Автор

Çocukluk anıları diye anlatmış ama Yunus aynı Yunus... Geçen arka odada kutuda uyurken buldum :D

AsafVareste
Автор

İyi birileri kaçırmamış bu vakte kadar.

bilishstudio
Автор

Ben 5 yaşındayken anneannem'in evinde Karamürsel'de annemle pazara gitmişiz. Annem alışverişini yaparken beni bulamıyo; bütün pazarı geziyo ismimi bağıra bağıra, polisi arıyor falan ama beni bulamıyorlar, sonra saatler geçmiş annem ağlıyor, polis "biz bulunca size haber veririz" diye annemi eve gönderiyolar, annem eve geldiğinde beni buluyo (pazar sahil tarafında, anneannem'in evi otobanın hemen yanında, yani baya Bi mesafe var) tabi annem bana sarılıyo vs sonra bana nasıl eve geldin diye sorunca "yaşlı bir dede ile eve geldim" demişim.
Doğrusu o günden beri meleklere inanıyorum

SonPatates
Автор

Benimde buna benzer bir anım vardı : ben 8-9 yaşında falanım benim o zamanlar 13 yaşında olan bir kuzenim var. Benim annem çok kısıtlayıcı biriydi bizi kuzenimle bakkala zor gönderirdi. Bir gün kuzenim dedi ki "bilge hadi annenden gizli bizim arkadaki parka gidelim" o parktada uyuşturucu falan satıyorlar çok tehlikeli biyer yani bende tmm dedim sonra bu beni kaçırdı gidiyoz beraber orada göl kenarı falan çok güzel biyer yani biz orda farkında olamdan 4, 30 saat geçirdik ama biz yanımızda çakı var diye nasıl özgüvenliyiz sonra bi adam bizi takip ediyo 20 yaş falan biz göt korkusuyla eve gidiyoruz bi bakıyoruz bütün mahalle toplanmış bizi arıyo annem bizi gördü bir dövmüştü hâlâ unutmam.

surup
Автор

Bir şehire ilk defa gittiğimde hep kaybolup geri dönerdim. Bursa'ya ilk gidişimde de yaşandı bu. Kaç yaşındayım bilmiyom. Döner yemek için durduk orda. Bizimkiler nerde yesek diye bakınırken benim çişim geldi. Alt geçit tarzı bir yerin girişinde Wc yazıyor. Ben girdim oraya bizimkilere bir şey demeden. İşimi hallettim çıktım yukarı geri. Baktım beni arıyorlar. Yanlarına gittim. Kızmadılar ama onlardan öğrendim ki tuvalet paralıymış. Ben çok kısa olduğum için gişedeki amca beni görmemiş onu anladım kimse tuvalette bana bir şey demeyince. Dönüp de tuvalet parasını vermedik. Küçücük çocuktum benden de para almasınlar yani😁

aysenihangunay
Автор

Yunus Emre Gündüz'ün çocukluğu:arkadaşlarla eğlence, yeni olaylar yaşayıp güzel, değişik anılar biriktirme, hareketlilik sosyallik
Benim çocukluğum:sosyal anksiyete, bullylenmek, kendi duyguların içinde boğulmak, yalnızlık, dışlanmak, asla yeni şeyler yapmamak, yeni olaylar yaşamamak, yalnızlık, belli bir dönem bir arkadaşının bile olmaması, topla oynamayı yaşıtlarına göre asla becerememek(hayatım boyunca bir gol bile atamadım), sürekli evde durmak, bol bol ağlamak, OKB

gargamelkaragobek
Автор

Ben 7 8 yaşlarımdayken istanbula yeni taşınmıştık, akrabalar falan geldiğinde de gezmeye giderdik hep. Bir gün böyle 5 6 kişi falan tarihi değeri olan bir yere gittik neresi hiç hatırlamıyorum turistler falan da vardı. En son gezdik tozduk bitti işte eve gidicez çıkış kısmına doğru ilerliyoruz fakat ben bi adamı babam sanıp peşine takıldım. Abim çağırdı uzaktan ama "Bu salak nereye gidiyor" diye düşünerek adamı takip ettim. Sonra adamın elini tutmaya çalıştığımda döndü bana baktı, çok elit birine benziyodu. Dedim bu babama hiç benzemiyor. Sonrasında birkaç üniversiteli genç beni bulup ailemi arayana kadar bulunduğum yerde birkaç saat ağladım.

edyth
Автор

seni daha yeni keşfettim podcast kanalından yeni keşfetmemr rağmen çok sevdim. görüşlerin çok hoşuma gitti ve cidden çok başarılısın umarım böyle devam eder saygılar.

dogackuleli
Автор

2:05 Kedi Yunus çizimi çok güzel olmuş.

Mun-
Автор

Bende işte ilkokuldayken (yaş kaç hiç hatırlamıyorum) sık kaybolduğum için bizim ailede şöyle bir kural vardı; kaybolan gidip arabanın yanında beklesin biz gelir sizi buluruz diye. Gittik bit pazarına babam biraz gezindikten sonra arabanın yerini beğenmeyip başka yere çekmiş bizimde haberimiz yok. Neyse ben birşey istedim bizimkiler de almayınca trip atmak için olduğum yere demir attım kıpırdamıyorum bizimkiler de nasıl olsa gelir kafasıyla işlerine bakıyorlar bende bunları gözümle takip ediyorum bir köşeyi döndüler dedim şunları kaybetmeyim köşeyi bir döndüm bizimkiler yok. Galiba bir satıcının tezgahına yaklaşmışlar etraflarıda iki metre yüksekliğinde dolaplarla çevrili olduğundan ben göremiyordum. Sonra çevreyi araştırmaya vs başladım bulamadım ama ben çevreyi araştırırken bizimkiler de beni arıyor (bu sırada kardeşim babama "ben acıktım" diyip oturup iki tantuni yemiş piç) sonrasında ben bunları bulamayınca dedim arabanın yanına gideyim bir baktım araba orada yok. Dedim herhalde bunlar eve gitti (mantığa bak). O zaman ben de eve gideyim dedim başladım yürümeye ilk önce etrafa bakıp Toros dağlarını buldum dedim "zıt tarafa gidersem sahile ulaşırım" sonra sahile varınca güneşe bakarak batının ne tarafta bulunan olduğunu anlayıp yürümeye başladım. Mantığımda o sırada (evim buraya göre batıda öyleyse batıya gittiğim sürece tanıdık bir arazi ile karşılaşırım oradan evi bulurum dedim sahil yoluna çıkma sebebim ise birbirinin aynısı olan binalar yüzünden yönümü şaşırmamak için) neyse ben bir şekilde eve vardım (mesafeyi hesaplamak isteyen varsa bu olay Mersin'de geçiyor evim üniversite caddesi civarında) bu sırada bizimkiler de karakola gitmiş. Polis "kaybolduktan sonra 48 saat geçmemize arama emri çıkaramam" falan diyince annem onu tehdit etmiş benim olanlardan haberim yok. Yarım saat sitenin kamelyasında oturup apartmanın kapısını kestim sonunda birisi çıktı hemen koşup girdim apartmana (anahtarım olmadığı için yapacak başka yol yoktu) sonra bir iki kez zili çaldım kimse açmayınca dedim "herhalde bunların dışarıda işleri var ben şurada biraz oturayım deyim bir yarım saat daha merdivende oturdum sonrasında komşu çöpü çıkartmak için kapıyı açtığında beni görüp annemi aradı falan

Ders çıkardım mı? Evet çıkardım, mesela yürürken ilk düşündüğüm şey "uzun bir yolculuk olacak o zaman en önemli ihtiyaçlarım su ve gıda olacak" diyip kafenin birine gidip pet bardak rica ettim çünkü biliyorum ki sahil yolu boyunca belirli aralıklarla çeşmeler var ilk bulduğum sulama hortumu takılmamış çeşmeye gidip bir bardak içip sonra bardağı doldurup yürümeye başladım ara sıra yorulup oturup dinleniyorum daha hızlı acıkmamak için tempomu düşük tutuyorum vs. sınırlı kaynakları elimden geldiğince verimli kullanıyorum saatin kaç olduğunu kabaca anlayabilmek için iki farklı zamanda insanlara sorup elde ettiğim veriyi gölgemle kıyaslayıp saati gölgemden tahmin etmeyi öğrendim bir yandan da korktuğum için sürekli ihtiyaç duyarsam çevremdeki hangi nesneyi ne şekilde kullanabilirim diye düşünüyorum vs. Ve bu tek kaybolma anım değil hepsi bir araya geldiğinde artık herhangi bir kriz anında hemen sakinleşir temel ihtiyaçların nasıl temin edilebileceğini düşünüp etrafı incelemeye başlıyorum tabi bir de neyden nasıl silah yapılabilir kısmını da düşünüyorum iddia ediyorum iki yıl doğada kalsam M1 garand gibi bir tüfeği sadece bulduğum malzemelerle yaparım (tabi "bu bitkinin tadı nasıl acaba?" diyip zehirlenmezsem) yemek seçmiyorum hatta yemek değil gıda seçmiyorum yemek bulamazsam ağaç yaprağı yerim noktasındayım (ki yemişliğim var hatta bazı ağaçların yaprakları güzel olduğu için geçerken "bir iki yeşil dal koparsam mı?" demiyor da değilim)

iblisazrael
Автор

2:50 alınan dərs şü haber vermədən gitmeyin

ramiznifteliyev
Автор

Aklıma kaybolduğum o muhteşem gün geldi.
Ben 4-5 yaşlarındayken annemle AVM'ye gitmiştik. İçerisi baya büyük bir yer. Markete girip birşeyler alacaktık. Projeksiyon aletiyle yere yansıtma yapmışlar. Ben onda oynarken annem gidiyor kasaya. Annem beni göremeyince marketin içini aramaya başlıyor. Ama ben düzgün durmayıp annem nerede diyerek marketten dışarıya çıkmıştım. Annem beni göremeyince Avm'nin danışmanına gidip anons yaptırıyor. Ben o AVM'ye babamın işleri yüzünden çok gittiğim için orayı avucumun içi kadar iyi bildiğim için danışmanın oraya gitmeye karar verdim. Gidince annem danışmana teşekkür edip. Eve gittik. İyi bir azar yedim. Ama genede kayboluyorum arada.

NghtBoi