filmov
tv
“Kulaklar baştandır” rivayeti - Ebubekir Sifil Hoca

Показать описание
Abdurrahman b. Meysere el-Hadrami, el-Mikdam b. Ma’dikerib el-Kindi’nin şöyle dediğini işittim demiştir:
Rasulullah’a bir abdest suyu getirildi ve abdest aldı, ellerini üç kerre yıkadı, sonra üç kerre de ağzına ve burnuna su verdi, sonra da yüzünü ve kollarını üç kerre yıkadı. Nihayet başını, kulaklarının içini ve dışını meshetti. Parmaklarını kulak deliklerine soktu.
(Ebu Davud, (121); İbni Mace, (442); Beyhaki, (1/59); Tahavi, (1/32); Sahihu Suneni Ebu Davud, (114)
Abdullah b. Amr demiştir ki: Bir adam Rasulullah’a gelip:
“Ya Rasulallah, abdest nasıl alınır?” diye sordu.
Rasulullah da bir kap su isteyerek, ellerini üç kere, yüzünü üç kere, kollarını üç kere yıkadı. Başına mesh etti. Şehadet parmaklarını kulaklarına sokarak uçlarıyla içini, baş parmaklarıyla dışlarını meshetti. Daha sonra ayaklarını üçer kere yıkadı.
Akabinde de şöyle buyurdu: “İşte abdest böyle alınır. Kim buna bir şey ekler veya eksiltirse kendisine kötülük etmiş ve zulmetmiş olur.” Veya “zulmetmiş ve kötülük etmiş olur.”
(Ebu Davud, (135); Nesai, (1/88); İbn Mâce,(422); İbni Huzeyme, (174); Beyhaki, (1/79); Tahavi, (1/33)
Osman b. Abdurrahman et-Teyim'den rivayet edildiğine göre; îbn Ebî Muleyke'ye abdesti sormuşlar. O da şöyle cevap vermiş; "Ben Osman b. Affân'a abdestin sorulduğuna şâhid olmuştum. O (bunun üzerine) su istedi. Kendisine bir su kabı getirildi. Sonra o kabı eğip (içindeki sudan) sağ eline döktü ve ellerini yıkadı. Sonra da sağ elini suya daldırıp üç kerre ağzına su verip dışarı attı. Üç kerre burnuna su verdi, üç kerre de yüzünü yıkadı. Sonra üç kerre sağ elini ve üç kerre de sol elini (bileklerine kadar) yıkadı. Sonra elini daldırıp suyu avuçlayarak başını ve kulaklarını mesh etti. Kulaklarının içini ve dışını birer kerre meshetti. En sonunda da ayaklarını yıkayıp, "bana abdestten soranlar hani nerede? İşte ben Rasûlullah'ı böyle abdest alırken gördüm." dedi.
Ebû Dâvud dedi ki: Osman’ın rivayet ettiği sahih hadîslerin hepsi de başın bir kerre mesh edileceğine delâlet ederler. Osman hadîsini nakleden râviler, rivayetlerinde abdestin, her uzvun üç kerre yıkanmasıyla olacağını söyledikleri halde, başın sadece meshedileceğini söylemekle yetinip diğer uzuvlardaki gibi kaç defa olacağını zikretmediler.
(Sunen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 205-207)
Açıklama
"Ebû Dâvud bu sözüyle kendisinin rivayet ettiği iki hadîs-i şerifin dışındaki Osman'dan rivayet edilen hadisleri kasdetmiş ve onlar üzerindeki görüşlerini açıklamıştır."
Bu mevzuda başın bir kerre meshedileceğine dâir en kuvvetli delil İbn Huzeyme ve başkalarının Abdullah b. Amr b. Âs kanalıyla rivayet ettiği meşhur hadîsdir ki; bu hadîse göre Rasûlu Ekram (s.a.v.) başını bir kerre meshetmiş ve abdest sona erdikten sonra da: "Kim benim şu abdestime bir şey ilâve ederse kötülük ve zulmetmiş olur" buyurmuştur. (Heysemî, Mecmeu'z-zevahid, I, 23)
Abdest alan kimse; başını meshettiği su ile, kulaklarının ön ve arka tarafını mesheder. Tahavi şerhinde böyledir. (Seyh Nizamuddin ve bir heyet - El Feteva-ı Hindiyye - Beyrut: 1400, C 1, Sf: 7)
Fakat bışını meshettikten sonra elinde bulunan ıslaklıkla değil de, başka taze bir su ile kulakları meshetmek daha güzel olur. Bahrü'r Raik'te de böyledir.
(Seyh Nizamuddin ve bir heyet - El Feteva-ı Hindiyye - Beyrut: 1400, C 1, Sf: 7)
Rasûl-u Ekram (s.a.v.): "Kulaklar baştandır" buyurmuştur. Bundan maksat, hükmünü beyandır. Yoksa yaratılış itibariyle başa ait olduğunu murad değildir. (İmam-ı Merginani, El Hidaye Şerhû Bidayetu'l Mubtedi, C: 1, Sh: 13)
Abdest alırken başkasından yardım istememek, abdest uzuvlarını ovmak, abdest alırken kıbleye yönelmek, küçük (Serçe) parmağını kulakların deliklerine sokmak, özürlü olmayan kimsenin, abdest'i vaktinden önce alması, abdest alırken konuşmamak, kullanılmış sudan sakınmak, abdest alırken yüksek bir yerde bulunup, sıçramalardan korunmak, kerahat vakti değilse, abdest aldıktan sonra iki rekat namaz kılmak, abdest alırken elleri çırpmamak, abdest alırken acele etmemek ve her azayı yıkarken besmele çekmek.
(Seyyid Şerif Cûrcani, Et Ta'rifat, İst: 1300, Sh: 8)
Rasulullah’a bir abdest suyu getirildi ve abdest aldı, ellerini üç kerre yıkadı, sonra üç kerre de ağzına ve burnuna su verdi, sonra da yüzünü ve kollarını üç kerre yıkadı. Nihayet başını, kulaklarının içini ve dışını meshetti. Parmaklarını kulak deliklerine soktu.
(Ebu Davud, (121); İbni Mace, (442); Beyhaki, (1/59); Tahavi, (1/32); Sahihu Suneni Ebu Davud, (114)
Abdullah b. Amr demiştir ki: Bir adam Rasulullah’a gelip:
“Ya Rasulallah, abdest nasıl alınır?” diye sordu.
Rasulullah da bir kap su isteyerek, ellerini üç kere, yüzünü üç kere, kollarını üç kere yıkadı. Başına mesh etti. Şehadet parmaklarını kulaklarına sokarak uçlarıyla içini, baş parmaklarıyla dışlarını meshetti. Daha sonra ayaklarını üçer kere yıkadı.
Akabinde de şöyle buyurdu: “İşte abdest böyle alınır. Kim buna bir şey ekler veya eksiltirse kendisine kötülük etmiş ve zulmetmiş olur.” Veya “zulmetmiş ve kötülük etmiş olur.”
(Ebu Davud, (135); Nesai, (1/88); İbn Mâce,(422); İbni Huzeyme, (174); Beyhaki, (1/79); Tahavi, (1/33)
Osman b. Abdurrahman et-Teyim'den rivayet edildiğine göre; îbn Ebî Muleyke'ye abdesti sormuşlar. O da şöyle cevap vermiş; "Ben Osman b. Affân'a abdestin sorulduğuna şâhid olmuştum. O (bunun üzerine) su istedi. Kendisine bir su kabı getirildi. Sonra o kabı eğip (içindeki sudan) sağ eline döktü ve ellerini yıkadı. Sonra da sağ elini suya daldırıp üç kerre ağzına su verip dışarı attı. Üç kerre burnuna su verdi, üç kerre de yüzünü yıkadı. Sonra üç kerre sağ elini ve üç kerre de sol elini (bileklerine kadar) yıkadı. Sonra elini daldırıp suyu avuçlayarak başını ve kulaklarını mesh etti. Kulaklarının içini ve dışını birer kerre meshetti. En sonunda da ayaklarını yıkayıp, "bana abdestten soranlar hani nerede? İşte ben Rasûlullah'ı böyle abdest alırken gördüm." dedi.
Ebû Dâvud dedi ki: Osman’ın rivayet ettiği sahih hadîslerin hepsi de başın bir kerre mesh edileceğine delâlet ederler. Osman hadîsini nakleden râviler, rivayetlerinde abdestin, her uzvun üç kerre yıkanmasıyla olacağını söyledikleri halde, başın sadece meshedileceğini söylemekle yetinip diğer uzuvlardaki gibi kaç defa olacağını zikretmediler.
(Sunen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 205-207)
Açıklama
"Ebû Dâvud bu sözüyle kendisinin rivayet ettiği iki hadîs-i şerifin dışındaki Osman'dan rivayet edilen hadisleri kasdetmiş ve onlar üzerindeki görüşlerini açıklamıştır."
Bu mevzuda başın bir kerre meshedileceğine dâir en kuvvetli delil İbn Huzeyme ve başkalarının Abdullah b. Amr b. Âs kanalıyla rivayet ettiği meşhur hadîsdir ki; bu hadîse göre Rasûlu Ekram (s.a.v.) başını bir kerre meshetmiş ve abdest sona erdikten sonra da: "Kim benim şu abdestime bir şey ilâve ederse kötülük ve zulmetmiş olur" buyurmuştur. (Heysemî, Mecmeu'z-zevahid, I, 23)
Abdest alan kimse; başını meshettiği su ile, kulaklarının ön ve arka tarafını mesheder. Tahavi şerhinde böyledir. (Seyh Nizamuddin ve bir heyet - El Feteva-ı Hindiyye - Beyrut: 1400, C 1, Sf: 7)
Fakat bışını meshettikten sonra elinde bulunan ıslaklıkla değil de, başka taze bir su ile kulakları meshetmek daha güzel olur. Bahrü'r Raik'te de böyledir.
(Seyh Nizamuddin ve bir heyet - El Feteva-ı Hindiyye - Beyrut: 1400, C 1, Sf: 7)
Rasûl-u Ekram (s.a.v.): "Kulaklar baştandır" buyurmuştur. Bundan maksat, hükmünü beyandır. Yoksa yaratılış itibariyle başa ait olduğunu murad değildir. (İmam-ı Merginani, El Hidaye Şerhû Bidayetu'l Mubtedi, C: 1, Sh: 13)
Abdest alırken başkasından yardım istememek, abdest uzuvlarını ovmak, abdest alırken kıbleye yönelmek, küçük (Serçe) parmağını kulakların deliklerine sokmak, özürlü olmayan kimsenin, abdest'i vaktinden önce alması, abdest alırken konuşmamak, kullanılmış sudan sakınmak, abdest alırken yüksek bir yerde bulunup, sıçramalardan korunmak, kerahat vakti değilse, abdest aldıktan sonra iki rekat namaz kılmak, abdest alırken elleri çırpmamak, abdest alırken acele etmemek ve her azayı yıkarken besmele çekmek.
(Seyyid Şerif Cûrcani, Et Ta'rifat, İst: 1300, Sh: 8)