Hüseyin Likoğlu - “Sonrasına sonra bakılır” - 10.08.2020

preview_player
Показать описание
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından kurulan yeni dünya düzeninde Türkiye’ye biçilen rol “Kurudukça sulanan, uzadıkça budanan ağaç” rolüydü. Türkiye yok olmamalıydı ama kendi iddialarıyla da asla var olmamalıydı.

Emperyal devletlerin ileri karakolu görevi verilen Türkiye, kendi geçmişini hatırlayıp, kültürel varlığı ile hareket etmeye kalkıştığında budayıcılar hemen işbaşı yapıyordu. Budayıcılar, bazen darbe, bazen muhtıra, bazen da balans ayarı adı altında görevlerini yerine getiriyorlardı.

Bunlar sadece askeri vesayet sahipleri değildi. Sivil budayıcılarımız da vardı şüphesiz. Onların budamaları çok hissedilmese de ekonomik tetikçiler, sermaye tekelleri, siyaset mühendisleri askeri vesayet dışındaki budayıcılardı.

Türkiye 2007 krizini atlatıp çınar gibi büyümeye başlayınca, küresel aktörler, yeni budayıcılarına görev verdi. Cumhurbaşkanlığı seçimini krize çevirip e-muhtıra ile Türkiye’yi budamak isteyenler amacına ulaşamayınca, 40 yıldır beslenen Pensilvanya iblisi Fetullah devreye alındı. Yasa dışı dinleme ve bunun üzerine kurulan tüm tezgâh ve kumpaslarla, siyaset, askeri ve sivil bürokrasi, iş dünyası, medya, hâsılı tüm alanlar dizayn edildi. 2010 yılında Anayasada yapılan köklü değişiklikler için Meclis Genel Kurulu’nda teklifin tümü üzerindeki son oylama sonuçları beklendiği dakikalarda CHP lideri Deniz Baykal’a kumpas kaseti tedavüle sürüldü.
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Çok doğru söyledin kardeşim çok doğru söyledin

halilibrahimtanrverdi
welcome to shbcf.ru