Acemkürdî Şarkı - Gülzâr Ölüyor - Mahmut Özbay

preview_player
Показать описание
Eserin güftesi, açıklaması ve notası için daha fazla gösteri; kaliteli bir izleme için de sağ alt köşedeki ayardan 1920x1080 çözünürlüğü seçmeniz önerilir.

20 Aralık 2015 tarihli Acem-Kürdî Faslından

Acem-Kürdî Şarkı
Makam: Acem-Kürdî
Usûlü: Türk Aksağı
Beste tarihi: 07 Eylül 2015
Güfte ve Beste: Hoca Ūdî Av. Mahmut Özbay

GÜLZĀR_ÖLÜYOR, BELKİ BİZİM SON GÜLÜMÜZ BU
RĀM_OLDU GÖNÜL YILLARA, YORGUN GÜNÜMÜZ BU
HER NAĞME YARIM KALDI, UNUT GONCAYI BÜLBÜL
MIZRĀBI HAZĮN, TELLERİ YORGUN SÖZÜMÜZ BU

(Mef'ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün)

____________________________________
gül-zār (f.b.i.): gül bahçesi, gül-istān, gül-sitān, gülşen; en az üç buçuk asır önceye āid bir mürekkeb makām[1] .
rām (f.s.): boyun eğen/eğmiş, itāat eden/etmiş; emirlere uyan/uymuş; teslįm olan/olmuş[2] .
gonce (f.i.): gonca, konca; tomurcuk; henüz açılmamış ya da açılmak üzere olan çiçek [ses uyumuna göre Türkçedeki imlâsı ve okunuşu gonca’dır].
bülbül (a.i./c:belâbil): güzel ötüşüyle ma’rūf lâtįf kuş; andelįb [a.i.], hezār [f.i.].
mızrāb (a.i./darb’dan, zarb’dan/c:mazārįb): günümüzde bağadan ve daha çok plastik gibi petrol türevi maddelerden yapılan ve vurmalı-telli sāzları çalmak için kullanılan, işlenerek belirli bir forma sokulmuş gereç; tezene, zahme, pena.
hazįn (a.s./hüzn’den): hüzünlü, mahzūn [a.s./hüzn’den], kederli, gamlı; hüzün verici.

[1 ] o./Osmanlı Türkçesi, a./Arabca, f./Farsca, i./isim, c./cem’i, b./birleşik, s./sıfāt, fi./fiil.
[2 ] ˉ/uzun ama kalın okunacak [ā,ī,ū] ünlüleri. Osmanlı Türkçesine girmiş Arabî ve Fārisî kelimelerin imlâ ve telâffuzlarında zāten pek çok sorun varken bir de bunların Lâtin alfābesi ile günümüz Türkçesine transkripsiyonları (çeviri yazı) ve transliterasyonları ile (harf harf çeviri) var olan sorunlar daha da büyümüştür. Bu sorunları arttıran önemli sebeblerden bir tānesi de “düzeltme imi” olarak isimlendirilen ve inceltme, uzatma, incelterek-uzatma, kalınlaştırarak-uzatma gibi taban tabana zıt farklı fonetik fonksiyonları tek başına yerine getiren kerāmeti kendinden menkûl (^) işāretinin bolca kullanılmış olmasıdır. Üstelik bu işāret bir de āidiyet eki [-î] olarak görev yaptığından işleri büsbütün içinden çıkılmaz hâle getirmektedir. Bu farklılıkların tek bir işāret ile karşılanmağa çalışılması da doğal olarak yazı ve konuşma dilinde (seslendirmede) ciddî yanlışlıklara sebeb olmaktadır. Bu nedenle kâr, nigâh, hâl, usûl, lâle, lâzım gibi ince ya da ince-uzun seslendirilecek ünlüleri kalın ya da kalın-uzun seslendirilecek ünlülerden ayırmak için kalın ya da kalın-uzun okunması gereken [a, ı, u] ünlülerinin sağ yanına ya [su:za:n] ve [hınzı:r]’da olduğu gibi [:] işāreti ya da o ünlü üzerine [sūzān] ve [hınzīr]’da olduğu gibi bir üst bar konulması gerekmektedir. Fazla karışıklık yaratmadığı için tarafımızdan üst bar kullanımı tercįh edilmekle birlikte “finale nota yazım programı” nota altındaki hecelere ve nota içerisindeki metinlere üst bar koyma imkânı vermediğinden notalar zorunlu olarak genel-geçer şekilde yazılmış, söz konusu farklılıklar lûgat-çede belirtilmiştir. Sādece nefy (olumsuzluk) edātı [bî-] ön eki ile çeng-î (çeng çalan) gibi muhāfızlık, fāillik ve meslek; Türk-î (Türk’e mensūb), hāne-gî (eve mensūb) gibi daha çok bir millete, memlekete ya da āileye nisbet/āidiyet belirten; gül-î (gül renkli) gibi renk sıfātları ve perįşān-î (perįşānlık), sahte-gî (sahtelik) gibi masdar ma’nâsı taşıyan isim ve sıfātlardan mā’nâ isimleri ve mücerret isimler meydāna getiren [-î] son eki olduğu gibi bırakılmış; bunlar dışındaki bütün uzun [i]’ler de üst bar ile [ į ] şeklinde yazılmışlardır. Ayrıca birtakım muhālif görüşe rağmen, net olarak görülebilmeleri için de edātların ve eklerin ayrı yazılmaları yöntemi tercįh edilmiştir.
Рекомендации по теме