filmov
tv
KESK'li Kadınlar (Olur Olmaz - Bandista)

Показать описание
KESK’Lİ KADINLAR KENDİ TARİHLERİNİ YAPIYOR
1980’li yılların sonlarında, aralarında kadınların da yer aldığı kamu emekçileri “fiili meşru mücadele“ ve “hak verilmez alınır“ gibi iki temel şiarla grevli, toplu sözleşmeli, sendikal haklar ve örgütlenme mücadelesi başlattılar. Bu mücadele kamu işkollarında sendikaların kurulmasıyla sonuçlandı. Kadınlar, 1995 yılında kurulan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu-KESK çatısı altında toplanan sendikalarda aktif olarak yer aldılar. Çok boyutlu bir hak ve eşitlik mücadelesi yürüttüler. Mücadele içindeki zengin deneyimlerinin yanı sıra bağımsız kadın örgütleriyle, feminist akademisyenlerle ve uluslararası sendikal örgütlerle kurdukları ilişki onları dönüştürdü. Kendileri dönüştükçe içinde yer aldıkları sendikaları dönüştürdüler, işyerlerini, ailelerini ve yaşadıkları kentleri dönüştürdüler
KESK’li kadınların sendikal toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi sözlü tarih çalışması ve sergisi; bu mücadelede yer almış KESK’li kadınlara ve onların kolektif olarak yarattıkları tarih hakkında, KESK’li kadınlar tarafından yürütülmüş kolektif bir tarih çalışmasının ürünüdür.
Bu tarih çalışması, yani KESK’li kadınların mücadele tarihinin belgelenmesi, iki kişiyle, Handan Çağlayan ve Gülistan Atasoy ile başlayan ve kısa sürede yüzü aşkın KESK’li kadının yürütücüsü olduğu ve ülkenin her yerine yayılan kolektif bir nitelik kazandı.
“Vardık Varız Varolacağız!” İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi’nde
– KESK’li Kadınların Sendikal Mücadelesi sergisine dair –
İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi küratörü Meral Akkent, KESK’li kadınların yürüttüğü sözlü tarih çalışmasından haberdar olduğunda, KESK’li kadınların öykülerinin daha fazla görünür olması için sergileştirmeyi önerdi, bunu yapmamız için bizi cesaretlendirdi.
1980’li yılların sonlarında, aralarında kadınların da yer aldığı kamu emekçileri “fiili meşru mücadele“ ve “hak verilmez alınır“ gibi iki temel şiarla grevli, toplu sözleşmeli, sendikal haklar ve örgütlenme mücadelesi başlattılar. Bu mücadele kamu işkollarında sendikaların kurulmasıyla sonuçlandı. Kadınlar, 1995 yılında kurulan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu-KESK çatısı altında toplanan sendikalarda aktif olarak yer aldılar. Çok boyutlu bir hak ve eşitlik mücadelesi yürüttüler. Mücadele içindeki zengin deneyimlerinin yanı sıra bağımsız kadın örgütleriyle, feminist akademisyenlerle ve uluslararası sendikal örgütlerle kurdukları ilişki onları dönüştürdü. Kendileri dönüştükçe içinde yer aldıkları sendikaları dönüştürdüler, işyerlerini, ailelerini ve yaşadıkları kentleri dönüştürdüler
KESK’li kadınların sendikal toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi sözlü tarih çalışması ve sergisi; bu mücadelede yer almış KESK’li kadınlara ve onların kolektif olarak yarattıkları tarih hakkında, KESK’li kadınlar tarafından yürütülmüş kolektif bir tarih çalışmasının ürünüdür.
Bu tarih çalışması, yani KESK’li kadınların mücadele tarihinin belgelenmesi, iki kişiyle, Handan Çağlayan ve Gülistan Atasoy ile başlayan ve kısa sürede yüzü aşkın KESK’li kadının yürütücüsü olduğu ve ülkenin her yerine yayılan kolektif bir nitelik kazandı.
“Vardık Varız Varolacağız!” İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi’nde
– KESK’li Kadınların Sendikal Mücadelesi sergisine dair –
İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi küratörü Meral Akkent, KESK’li kadınların yürüttüğü sözlü tarih çalışmasından haberdar olduğunda, KESK’li kadınların öykülerinin daha fazla görünür olması için sergileştirmeyi önerdi, bunu yapmamız için bizi cesaretlendirdi.