Ziynet Sali - Dağınık Yatak

preview_player
Показать описание
Ziynet Sali'nin, DMC etiketiyle yayınlanan "No:6" albümünde yer alan "Dağınık Yatak" isimli şarkısı, video klibiyle netd'de.

Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

2021 gelen arkadaş sanada merhaba :)Umarım çok güzel sevilirsin ve seversin okuduysan beğenmeden geçme :)

esracakmak
Автор

Dönüşünde gözüm yok
Benim aklım gidişinde

Bu nasıl bir söz Allahım

almancaogretmenimali
Автор

21.07 2021
Bunu buraya bırakıyorum her bildirimde tekrar dinlemek üzere...

fatmamert
Автор

Yeni şarkılar hiç bir şekilde sarmıyor.. Eski şarkıları tek tek dinliyorum.

birinsan
Автор

Senin😇 bu 😇şarkıyı 😇hangi yılda😇 dinlediğini😇 kimse umursamıyor

bahriyeiliman
Автор

Şuann bu şarkıyı 3 kişi dinliyoruz dinleyen olursa bizi de çağırsın

Yalcnbeyy
Автор

Dönüşünde gözüm yok, benim aklım gidişinde...!!

ecesedefoglu
Автор

yatagimi toplayabildim de kendimi toplayamadim...

cerenkayaa
Автор

1998 yılında şarkıyı Sıla Gençoğlu yazmıştır, Ziynet Sali de harika yorumunu katıp parçayı seslendirmiştir, söz ve müzik olağanüstü.

Mert-zebp
Автор

bu kadın ömürlük şarkılara imza atıyor sıla da payı var tabi iki özel yorumcunun emeği belli oluyor ;)

YouTubeVideoOfficialAudio
Автор

ziynet salinin sesi bi farklı insanı en içten duygularını uyandırıyor

farukguler
Автор

Allah'ım iyiki Türküm. İyiki turkumde şu sarkilarin kelimelerinin inanılmazligini anlayabiliyorum. Cidden dünyada hiçbir dilde şiirler şarkılar bu kadar etkili sözlerle anlatilamiyor

talhakaratas
Автор

sila yazdi bu sarkiyi ama ziynet te bazi yerleri degistirmis ama mükemmel olmus 👌

asyakocak
Автор

Gerçekten defalarca dinleyip de sıkılmayacağım tek şarkı diyebilirim...

miracperktas
Автор

Yillar once dinleyipte cok keyif aldigim muzigi bugun bana tekrar hatirlattigin icin cok tessekur ederim dostum 🙏 🚬🔥

AsenaS
Автор

"Dönüşünde gözüm yok,
Benim aklım gidişinde."
Nasıl sözler bunlar, fevkalade 🔥

bnymnczg
Автор

Bazen öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terk edebilirsiniz. Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında…
En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişlerinizin sebebi, yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin konusudur.
Göz yaşlarınızda, bilinçaltınızda, kahkahanızdır. Korkunca saklandığınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak…
Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz; “Ölmek var, dönmek yok”tur.
Lakin gün gelir anlarsınız içten içe bir şeyin kanadığını…
Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya… Şurasından burasından eleştirmeye koyulursunuz: “Şöyle görünse, öyle demese, değişse biraz ya da eskisi gibi olsa…”
Başkalarını örnek göstermeye, “Bak onlar nasıl yaşıyor” demeye başlarsınız.
Hem birlikte yaşayıp, hem özgür olmanın yollarını ararsınız. Aşkınızın gözü kör değildir artık, yanlışını görür düzeltmek istersiniz. “Eskiden böyle miydi ya…” diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirilerin kapısı; açıldıkça bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından.
Böyle süremeyeceğini bilirsiniz. Değişsin istersiniz.
O, sevgisizliğinize yorar bunu. İhanete sayar. Tutkulu ilişkilerde ihanetin bedeli ölümdür.
“Ya sev böyle ya da terk et” diye gürler…
Bir zamanlar bir gülücüğüyle alacakaranlığı ışıtan o rüya, bir kabusa dönüşür birden… Kapatır gönlünün kapılarını, yasaklar kendini size… Hoyrattır, bakmaz yüzünüze…
Zehir akar dilinden, konuşturmaz, suçlar, yargılar, mahkum eder.
Mühürler dudaklarınızı, yırtar atar yazdıklarınızı, siler sizi defterden…
“İyiliğin içindi hepsi, seni sevdiğim için…” dersiniz, dinletemezsiniz. Ayrılırsanız yaşayamayacağınızı bilirsiniz, lakin böyle de sevemezsiniz.
İhanetten kırılmıştır kaleminiz; severek, terk edersiniz…
“Madem öyle”nin çağı başlar ondan sonra…
Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep başkalarını seçmiştir, madem ki kıymetinizi bilmemiştir, o halde günah sizden gitmiştir.
Lanet ederek bu karşılıksız aşka, çekip gitmeleri denersiniz. Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece…
Daha özgür olacağınız limanlara demirlersiniz bir süre… Ne var ki unutamaz, uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni. Etrafı bir sürü uğursuzla dolmuş, kurda kuşa yem olmuştur. Deli kanlılar, eli kanlılar, uğruna ölenler, sırtına binenler sarmıştır çevresini…
Gurur duyar onlarla, koynunda besler gözünü oysunlar diye…
Uğruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla… “Bana ne… Kendi seçimi” diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre. Ama sonra… Ansızın kulağımıza çalınan bir şarkı ya da bir kapı aralığından süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden…
Yaban ellerde, başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız. Kokusunu özlersiniz, türküsünü söylemeyi, şarkısını dinlemeyi, yemeğini yemeyi, elinden bir kadeh rakı içmeyi…
Karşı nehrin kıyısından hasret şiirler haykırırsınız, sular kulağına fısıldasın diye…
Dönüp “Seni hâlâ seviyorum” diye bağırmak geçer içinizden… Dönemezsiniz. Göremedikçe bağlanır, uzaklaştıkça yakınlaşırsınız.
Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla olur, ne onsuz… Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu, hem “Ne olacak sonunda” kuşkusu…
Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz.
Sürünür gidersiniz.

huseyincicek
Автор

_”Ağırlaştı Üstümde Tarifsiz Bir Yalnızlık”_

rabiaozsahin
Автор

Sıla'ya bir bravo daha.Ziynet Sali de muhteşem yorumlamış.

ozanuzunarslan
Автор

Efsane şarkı bu çıktıktan sonra kaç yıl geçse dinler insan ve aklımdaki tek o kişi değişmez

leylakucukersoz