sorma be birader (yeni versiyon) Söz: G. Deniz Güneş

preview_player
Показать описание
Kul Nesimiden

sorma be birader mezhebimizi
biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır
çağırma meclisi riyaya bizi
biz şerbet içmeyiz dolumuz vardır
&&&&&
biz müftü bilmeyiz fetfa bilmeyiz
kıl u kal bilmeyiz ifta bilmeyiz
hakikat şehrinde hata bilmeyiz
şahı merdan gibi Alimiz vardır
&&&&&
Nesimi özünü faş etme sakın
ne bilsin ham ervah likasın hakkın
hakkı bilmeyene hak olmaz yakın
bizim hak katında elimiz vardır

Benden

sorma be birader kimliğimizi
biz kimlik bilmeyiz dünyamız vardır
biz insanız insan bildik sizleri
barış cephesinde gülümüz vardır
&&&&&
fitnelik fesatlık nedir bilmeyiz
yolan biz değiliz talan bilmeyiz
doğru yolda gider yalan bilmeyiz
ne kadar ölsek te dirimiz vardır
&&&&&
değişim istersen pes etme sakın
yemeyiz bilirsin yoksulun hakkın
sessiz kalmaz isen gelecek yakın
Pir Sultan ve Deniz gibimiz vardır

Sözleri bana ait olan yeni eserimle merhaba,
Kul Nesimiye ait olan 'sorma be birader' türküsünü, kamuoyunda tanınan melodiyle ve hatta ilk cümlesini aynı kullanmış olmamdaki maksat, vermek istediğim mesajın anlaşılması içindir.Yoksa başka bir melodiyle de kendi eserimi seslendirebilirdim. (karşılaştırabilmek için yukarıda her iki versiyonuda ekledim.
Özellikle bir noktanın altını çizerek başlayalım. Kul Nesimi bu türküyü (sözleri) bugün yapsaydı, mutlaka farklı yapardı. 1. Eski Türkçe, Farsça vb. kelimeler kullanmazdı. 2. ve sözleri günün sorunlarına uygun olurdu. Yaşadığı dönem göz önünde bulundurulduğunda Kul Nesimi, bu şiiri ile çok cesur bir çıkış yapmıştır. Günümüzün bir çok sanatçı ve ''ozanının'' yapamadığını, Alevi Toplumu üzerindeki baskıların daha katmerli olduğu bir çağda yapmıştır. Büyük Ozan Kul Nesimiyi bu vesileyle bir kez daha saygıyla anıyorum. Kendi çağında ve o koşullarda, şiirlerinde Aleviliği yüceltmesi ve inançsal ve mezhepsel kelimeler kullanması da anlaşılır bir durum.
Günümüze geldiğimizde, birçok saz sanatçısı ya da kendine ''Ozan''lığı yakıştıranlar, büyük ozanların kendi çağlarında yaptıkları Alevi deyişlerini tekrar etmekten öte bir şey yapmıyorlar. Bu bir marifet olmadığı gibi, Alevi olmayan inanç, mezhep ve dine mensup insanlara hitap etmemektedir. Dolayısıyla söylenen türküler, Alevi inancından olan insanları tatmin etmenin ötesine geçemiyor.
Alevi Toplumunun (İşçi emekçi, yoksul aleviler kastediliyor) ötekileştirilmeye ve yoğun baskılara karşı, kendi inancını (ibadetini) özgürce yapabilmesi, Cem Evlerinin yasal statüsü gibi talepler anlaşılır ve mutlak desteklenmesi gereken taleplerdir. Öte yandan Aleviler, kendi sorunlarını ve taleplerini diğer inançlardan işçi ve emekçilere anlatmalarının yanısıra, kendi davalarına destek beklemekteler. Bu nasıl sağlanacaktır? ''Şahı merdan, ya Ali gel yetiş'' gibi çağrılarla olmayacağı kesin. Alevilerin, Ay'da Mars'ta yaşamadıklarına göre; buranın sorunlarını görmek, toplumun ezilen yoksul insanlarının dertlerini anlamak, onu dile getirmek gibi bir sorumlulukları vardır. Olmalıdır. Yani sorun sınıfsaldır.
Uç noktadan bir örnek verelim;
Bir fabrikada çok çeşitli ulus ve milliyetlerden insanlar bir arada çalışıyorlar. İngiliz var, Çinli var, Viyatnamlı ve Amerikalı var, Güney Afrikalı, Berezilyalı, Fransız ve Kongo'lu var. Arap, Kürt, Türk, Alman vs. bir aradalar. Patron, yeni bir uygulama devreye sokarak, fabrikada tufalette durma süresini iki dakika ile sınırlıyor. bu durumda, patronun bu saldırısına karşı; Hiristiyanlar kendi ayinleriyle, müslimanlar kendi ayetleriyle, başka inançlar kendi inanış tarzlarıyla, Aleviller kendi deyişleriyle mücadele edebilirler mi?.. Bu yaklaşımlarla bir ortaklık kurulabilir mi?.. Oysa sorun; tufalette kalma süresinin kısıtlanması ortak sorunudur. Bu noktadan başlayarak birlik oluşturmak gerekmez mi?.. İşte anlatılmak istenen budur. Yoksa; ''Alevi türküleri söylenmesin'' denmiyor burada. Kendilerine ''Ozan'' ön takısını yakıştıranların ve ''ünlü'' sanatçılarımızın asıl görevleri bu değilmidir?.. İleride sanat üzerine daha çok tartışacağız. Özetle; Halkın sanatçısı olmak; toplumsal sorunlara duyarlı olmayı, kulakları daha bir fazla açmayı gerektiriyor.
Son cümle yerine şu söylenmeli; Ya da, şöyle bir görev var önümüzde sanki!.
Türkiye özelinde; Alevi olmayan, başka bir deyişle; baskı altında olmayan, ayrıcalıklı konumdaki din ve inanç mensubu emekçiler, Alevilerin sorunlarına duyarlı yaklaşmalı, taleplerine sahip çıkıp desteklemelidirler. Öte yandan Aleviler ise, her alanda ve özellikle kültür alanında da dostluğun, kardeşliğin ve birliğin mücadelesini vermelidirler. Dünyanın ve İnsanlığın ihtiyaç duyduğu da budur galiba!..
Bir insanın dış görünüşü ne kadar güzel olursa olsun. Beyni saman doluysa, oradan bir şey çıkmaz.
Hayatın her alanında olduğu gibi, sanatta da, biçimden çok, içerik önemlidir...

Dostluk Selamlarımla
Gökhan Deniz Güneş
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Güzel beste güzel yorum emeğine sağlık canısı

nergizkaya
Автор

Merhaba Türkü yürekli amca.oğlu sazına sözüne sağlık.
"Bizim söyleyecek sözümüz vardır'

canderya
Автор

Calismalarin boyunca verdigin Emeklerine Saglik.❤️❤️😘😘🌸🌹🌸

sevimerkovan
Автор

Emeğine Sağlık ne yaparsan güzel yaparsın

harunyesilyurt
Автор

Türkü üzerine düşünceler, yukarıda video açıklamalar bölümünde. Mutlaka okuyun ve yorumlarınızı bekliyorum.

gokhandenizgunes
Автор

Emene saqlik saygı duyarım ama türkünün içene etmissn 😂😂😂😅

emregurbuz
join shbcf.ru