Karıngöl Eğrigöl Söbüçimen Yaylası Yoncagöl Su Batığı Doğası Gezimiz Gündoğmuş-Antalya 2020 4K UHD

preview_player
Показать описание
ISBN 978-605-88104-0-2
Karıngöl, Eğrigöl, Söbüçimen Yaylası, Yoncagöl Su Batığı Doğası Gezimiz Gündoğmuş - Antalya 2020 4K UHD
Gündoğmuş Şehir merkezine yaklaşık 35 km uzaklıkta Geyik Dağı’nın kuzey tarafında yer alan bu küçük göl pek fazla derin değildir. Eğri göle giderken yol kenarında bulunmakta ve göle 5 km uzaklıktadır.
Dağların eriyen kar sularıyla beslenmekte olup, yaz ve sonbaharda suları oldukça azalmaktadır. Göl çevresi Alanya’nın batı beldeleri olan Çakallar ve Avsallar gibi yerleşkelerinin yaylası olarak kullanılmaktadır.
Kıyılarının yayla olarak kullanılması ve piknikçilerin bıraktığı atıklar nedeniyle ciddi oranda kirlenmeyle karşı karşıyadır. Bu coğrafya'ya bu evlere yavaş yavaş yayla göçleri başlamak üzere burada bütün bir yazı geçirmek dağlarına tırmanmak, farklı havasını içe çekerek coğrafyasını keşfetmek göl kenarında çimenlerin içinde kamp kurmak veya bu evlerin birinde kalmak şehirden bir an olsun ayrılmak hayali güzel bir duygu olsa gerek!
Taşeli platosundaki bir çok gölde ve buradaki göllerde de ördek, kaz, karabatak, leylek gibi birçok su kuşu doğal yaşama alanı bulmakta ise de çok nadir görünmektedir, çünkü başta kaçak avcılık olmak üzere, onların doğal yaşamlarını yok ediliyor. Kışın buralar kardan geçit vermediğinden bölgede karlar erimeye başladı mı, bahar müjdesini verir. Yüzlerce göl ve gölcükler apayrı bir güzellik sunar doğaya. Bu göller her mevsim farklı güzellikler sunar
Eskilerde göçerlerin yayla geleneği çok başka idi. Yaylaya en erken bir haftada giderlerdi. Deve kervanları boy boy, sıralı yürür. Keçi, koyun sürüleri çanlarıyla nağmeler dillendirir ve yörük delikanlıları, külot pantolonlarını eski adıyla pontul giyip, elleri piynar sopalı sürülerin önünde dimdik şişinerek kasıla kasıla yürürlerdi yayla yollarında. Arkadan da gelin gibi süslenmiş Yörük kızları erkeklere nazire yaparcasına çekiverirlerdi develeri göç yollarına.
Yörükler için yaylanın, önemi ve özelliği farklıdır. Yörük için yaylada geçen beş ay, köyde geçen oniki aya bedeldir. Yayla; değerini bilenler ve doğa severler için güzellik, hareket, canlanma, bahar demektir. Bahar aylarında; Toroslar canlanıp, mor sümbüllü çiçeklere, yemyeşil otlara bezenince ve salınarak akıverince şırıl şırıl kar suları derelerden, gözü gönlü açılır göçerin!
Sadece göçerin değil, koyununun, devesinin, keçisinin de gözü, gönlü açılıverir. Yani tümden canlanır doğa, tümden keyiflenir, anlam kazanır yaşam. Gündoğmuş’u geçip torosların hemen başlangıcında Kuruca yaylası uzanıveriyor önümüzde upuzun dağların arasında. Burası toroslara tek geçit veren boğaz sahasıdır.
Kuruca’ya girince tüm dağlar dimdik selama durur karşımızda. Bahar’da çekici, heybetli, sonbaharda ürkütücüdür, sessizdir. Kuruca’da tam karşıda sedirleriyle, son sedir ve ardıçlarıyla Karaçal dağı sevgiyle karşılar, arkasında dimdik, Susambelinin üstünde 2816 m yükseklikte Çürük dağ duvar gibi, sivri ve heybetli durur, sıkıysa gelin dercesine!
Karıngöl, Eğrigöl, Dipsizgöl ve Sarot gölleri ve kimi yerlerde kar sularının biriktirdiği mevsimlik düden, pınarlar, su yalakları ve yalancı denilen doğal su kaynakları uzun kurak yaz mevsimleri için konar-göçerlerin hayvanları için yaylama imkânı sunar.

---------------------------------------------
Kamera/Metin Yazım : Mehmet SÖKMEN
Seslendirme : Rüksan Atak SÖKMEN
Çekim Tarihi : 16.05.2020
Prodüksiyon Yapım Tarihi: 16.09.2020
Video Prodüksiyon Yapım, Yayın Ve Yönetmeni: Mehmet SÖKMEN - 0532 525 84 93
Рекомендации по теме