filmov
tv
EY ÖLÜM ! / Şiirin Sesi

Показать описание
Yeni Videolarımdan haberdar olmak için Abone olup bildirimleri açarsanız sevinirim.
EY ÖLÜM
Habersiz geleceksin
bir gün biliyorum.
Kapımı çalmadan gireceksin içeri.
Elimde işim,
ocakta aşım,
yanımda eşim,
gözümde yaşıma bakmadan geleceksin.
Ne haber vereceksin,
ne davet edilmeyi bekleyeceksin…
Dünya halen içimdeyken, heveslerim zirvedeyken,
hiç bir işim bitmemişken geleceksin.
Hazırlığım yok,
umutlarım çokken,
belki aç
belki tokken geleceksin…
“Biraz bekle”,
”biraz dur”,
”biraz geç kal” diyemeden,
Bir şeyler
alamadan yanıma,
yalnız kalınca
bir kabirde
neler gerekir?
Onları dolduramadan valize, kimseyle vedalaşmadan,
Son taksitleri yatıramadan…
Oğlumu son kez göremeden,
kızımı öpemeden,
son sözlerimi diyemeden geleceksin.
İzin bile almadan, ”müsaitmisin” diye sormadan,
yaşa başa bakmadan,
son lokmayı yutmadan geleceksin.Anaları evlatsız,
evlatları anasız,
yiğitleri yarsız
bırakansın sen.
Gülüşleri yarım,
sızıları derin
bırakansın sen.
Her yeni ölümle
hayatın yalanlığını anlatansın sen.
Ey ÖLÜM!
Kapıyı en çok çalan ama hiç beklenmeyensin.
Davetliler arasında bulunmayansın.
En çok görünen
fakat hiç hatırlanmayansın.
Hayallerim sensiz, planlarım sensiz,
sensiz kalemim kağıdım, sensiz ekmeğim aşım…
Biliyorum habersiz geleceksin birgün.
Her şeye rağmen,
tüm unutulmuşluklara,
tüm aldanmışlıklara rağmen geleceksin.
Yarım olan,
tam olan neyim varsa
alıp gideceksin.
Kimseye bildirmeden
en sessiz halinle geleceksin; ama giderken nice fırtınalar bırakacaksın ardında…
Ansızın geleceksin
bir gün,
En güzel azalarımı çürütmek için,
en tatlı varlığımı eritmek için geleceksin.
Yanıma
yalnızlığı vererek,
bütün pişmanlıkları
önüme sererek geleceksin...
Bir Meçhul
EY ÖLÜM
Habersiz geleceksin
bir gün biliyorum.
Kapımı çalmadan gireceksin içeri.
Elimde işim,
ocakta aşım,
yanımda eşim,
gözümde yaşıma bakmadan geleceksin.
Ne haber vereceksin,
ne davet edilmeyi bekleyeceksin…
Dünya halen içimdeyken, heveslerim zirvedeyken,
hiç bir işim bitmemişken geleceksin.
Hazırlığım yok,
umutlarım çokken,
belki aç
belki tokken geleceksin…
“Biraz bekle”,
”biraz dur”,
”biraz geç kal” diyemeden,
Bir şeyler
alamadan yanıma,
yalnız kalınca
bir kabirde
neler gerekir?
Onları dolduramadan valize, kimseyle vedalaşmadan,
Son taksitleri yatıramadan…
Oğlumu son kez göremeden,
kızımı öpemeden,
son sözlerimi diyemeden geleceksin.
İzin bile almadan, ”müsaitmisin” diye sormadan,
yaşa başa bakmadan,
son lokmayı yutmadan geleceksin.Anaları evlatsız,
evlatları anasız,
yiğitleri yarsız
bırakansın sen.
Gülüşleri yarım,
sızıları derin
bırakansın sen.
Her yeni ölümle
hayatın yalanlığını anlatansın sen.
Ey ÖLÜM!
Kapıyı en çok çalan ama hiç beklenmeyensin.
Davetliler arasında bulunmayansın.
En çok görünen
fakat hiç hatırlanmayansın.
Hayallerim sensiz, planlarım sensiz,
sensiz kalemim kağıdım, sensiz ekmeğim aşım…
Biliyorum habersiz geleceksin birgün.
Her şeye rağmen,
tüm unutulmuşluklara,
tüm aldanmışlıklara rağmen geleceksin.
Yarım olan,
tam olan neyim varsa
alıp gideceksin.
Kimseye bildirmeden
en sessiz halinle geleceksin; ama giderken nice fırtınalar bırakacaksın ardında…
Ansızın geleceksin
bir gün,
En güzel azalarımı çürütmek için,
en tatlı varlığımı eritmek için geleceksin.
Yanıma
yalnızlığı vererek,
bütün pişmanlıkları
önüme sererek geleceksin...
Bir Meçhul