filmov
tv
Kartepe-Karaoluk-Pazarçayırı Geçişi ( 2014 11 )

Показать описание
Hava tahminleri yağmurlu gösterse de biz biraz yükseğe çıkacağımız için beklentimiz kar yönünde. Hazırlıklarımızı bu yönde tamamladık ve şimdiden yılın ilk karını dağda karşılamanın heyecanı var içimizde.
Kartepe’ye doğru yükselmeden önce Suadiye’de mola veriyoruz. İhtiyaçlarımızı gidermek için son bir fırsat bu aynı zamanda. Kahvede bizim yürüyüş güzergahımızı öğrenen yöre sakini iki yaşlı amca hem dikkatli olmamız hususunda uyarıda bulunuyor hem de eski günleri anarak yürüyeceğimiz mevkideki gençlik günlerini yadediyorlar.
Aracımız yol boyu yükselip Eğreltidüzü’nden sola dönerek Kartepe Green Park Otel’in yanında yürüyüşe başlayacağımız noktaya doğru yol alıyor. Biz yükseldikçe yağmur şeklinde olan yağış ise yavaş yavaş kara dönüyor ve çok geçmeden kendimizi karakışın ortasında buluyoruz. Yılın ilk karı, hava yumuşak ve herkes çocuklar gibi şen.
Önceki günler rüzgar ve soğuk birlikte çalışmış olmalılar ki ağaçların tüm dalları buz tutmuş. Hepsi birer buz ağaca dönüşmüş. Bu manzara bizim için son derece keyif veren görsel bir şölen olsa da buzların ağırlığını taşıyamayan dallardan gelen kırılma sesleri endişe verici.
Yürüyüşün ilk birkaç kilometresinde irtifa kazandıktan sonra yol Karaoluk Yaylası’na dönene kadar hemen hemen aynı yükseklikte ilerliyoruz. Karlı zemin yolu bizden önce kullanmış olan yaban domuzu, tilki ve kızıl geyiklerin izleriyle dolu. Karın bu kaydedici özelliği çevremizdeki yaban hayatının zenginliğini gösteren önemli bir gösterge.
Karaoluk Yaylası’na ulaştığımızda birkaç hafta önce ziyaret ettiğimiz eski evin çatısının tamamen değiştirildiğini görüyoruz. Burada çok uzun olmayan bir mola vereceğiz. Evin arkasındaki yamaç ise yanımızda getirdiğimiz plastik kızaklarla kaymak için harika bir fırsat tanıyor. Tüm gücümüzle birbirimizi itip yamacın sonuna kadar hızla kaymaya çalışıyoruz. İçimizdeki çocuk özgür kalıyor kısa bir süre…
Yolun yarısını geçmiş oluyoruz böylece. Pazarçayırı’na kadar daha 5 km yolumuz var. Karda önümüz sıra giden bozayının izlerini takip ederek alçalıyoruz. Zeminde ki kar biz alçaldıkça yavaş yavaş azalıyor .
Pazarçayırı ‘nda Kartepe İzcilik ve Doğa Sporları Kulübü’nün(KİDOSK) kampında, gürül gürül yanan sobanın ve sımsıcak çayların olduğu tesislerde misafir ediyorlar hepimizi. Öğle yemeğimizi dahi burada, sıcak ve kuru ortamında yiyoruz.
Üstelik Kidosk’lu arkadaşımız Ömer Bahadır’ın bu bölgede yaptığı fotokapan çalışmasından çıkan bozayı, çakal, tilki, yabandomuzu gibi hayvanların görüntüleri eşliğinde. Yılın ilk karını doğada karşılamanın verdiği keyifle tutuyoruz dönüş yolunu . Günün yorgunluğu var üzerimiz de ama bir o kadar da mutluyuz. Ömer Bahadır'a ve diğer KİDOSK lu arkadaşlara buradan bir kere daha teşekkürler...
Kartepe’ye doğru yükselmeden önce Suadiye’de mola veriyoruz. İhtiyaçlarımızı gidermek için son bir fırsat bu aynı zamanda. Kahvede bizim yürüyüş güzergahımızı öğrenen yöre sakini iki yaşlı amca hem dikkatli olmamız hususunda uyarıda bulunuyor hem de eski günleri anarak yürüyeceğimiz mevkideki gençlik günlerini yadediyorlar.
Aracımız yol boyu yükselip Eğreltidüzü’nden sola dönerek Kartepe Green Park Otel’in yanında yürüyüşe başlayacağımız noktaya doğru yol alıyor. Biz yükseldikçe yağmur şeklinde olan yağış ise yavaş yavaş kara dönüyor ve çok geçmeden kendimizi karakışın ortasında buluyoruz. Yılın ilk karı, hava yumuşak ve herkes çocuklar gibi şen.
Önceki günler rüzgar ve soğuk birlikte çalışmış olmalılar ki ağaçların tüm dalları buz tutmuş. Hepsi birer buz ağaca dönüşmüş. Bu manzara bizim için son derece keyif veren görsel bir şölen olsa da buzların ağırlığını taşıyamayan dallardan gelen kırılma sesleri endişe verici.
Yürüyüşün ilk birkaç kilometresinde irtifa kazandıktan sonra yol Karaoluk Yaylası’na dönene kadar hemen hemen aynı yükseklikte ilerliyoruz. Karlı zemin yolu bizden önce kullanmış olan yaban domuzu, tilki ve kızıl geyiklerin izleriyle dolu. Karın bu kaydedici özelliği çevremizdeki yaban hayatının zenginliğini gösteren önemli bir gösterge.
Karaoluk Yaylası’na ulaştığımızda birkaç hafta önce ziyaret ettiğimiz eski evin çatısının tamamen değiştirildiğini görüyoruz. Burada çok uzun olmayan bir mola vereceğiz. Evin arkasındaki yamaç ise yanımızda getirdiğimiz plastik kızaklarla kaymak için harika bir fırsat tanıyor. Tüm gücümüzle birbirimizi itip yamacın sonuna kadar hızla kaymaya çalışıyoruz. İçimizdeki çocuk özgür kalıyor kısa bir süre…
Yolun yarısını geçmiş oluyoruz böylece. Pazarçayırı’na kadar daha 5 km yolumuz var. Karda önümüz sıra giden bozayının izlerini takip ederek alçalıyoruz. Zeminde ki kar biz alçaldıkça yavaş yavaş azalıyor .
Pazarçayırı ‘nda Kartepe İzcilik ve Doğa Sporları Kulübü’nün(KİDOSK) kampında, gürül gürül yanan sobanın ve sımsıcak çayların olduğu tesislerde misafir ediyorlar hepimizi. Öğle yemeğimizi dahi burada, sıcak ve kuru ortamında yiyoruz.
Üstelik Kidosk’lu arkadaşımız Ömer Bahadır’ın bu bölgede yaptığı fotokapan çalışmasından çıkan bozayı, çakal, tilki, yabandomuzu gibi hayvanların görüntüleri eşliğinde. Yılın ilk karını doğada karşılamanın verdiği keyifle tutuyoruz dönüş yolunu . Günün yorgunluğu var üzerimiz de ama bir o kadar da mutluyuz. Ömer Bahadır'a ve diğer KİDOSK lu arkadaşlara buradan bir kere daha teşekkürler...