ÇOCUK EĞİTİMİNDE NEREDE HATA YAPIYORUZ? | Hatice Kübra Tongar

preview_player
Показать описание
Merhabalar
Çocuğa her konuda izin vermek ya da her konuda evet demek ile çocuk eğitimi gerçekleşmez. Dünyanın merkezinde çocuğu tutmak ya da yok saymak iki uç noktada da yapılan hatalardandır...

Hatice Hanımın kitaplarını temin etmek için WhatsApp: 0552 218 88 49
Hatice Hanımdan danışmanlık hizmeti almak için WhatsApp: 0 (535) 643 75 02
#haticekübratongar #haticekubratongar #bağırmayananneler
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

* Elinde oyuncağı ile oynayan çocuğuna yaklaşan anne; dışarı çıkmamız lâzım, deyip çocuğun elindeki oyuncağı çekip alır ve çocuk ağlarken onu kucağına alıp götürür. Arkadaşı ile oyun oynayan aynı çocuk, arkadaşının elindeki oyuncağı çekip alabileceğini ve ağlamasının önemli olmayacağını öğrenmiştir bile.

* Temizlik yapan anne, arının içeri girdiğini görür. Pencereyi açar “hadi, çık bakalım, git dışarıda balını topla” der. Yanındaki kızı, kendinden küçük olanın da, zayıf olanın da hayatının değerli olduğunu öğrenmiştir fark etmeden. (Hapishanede sineklere ilaç sıkıldığını gören Üstadın yanındaki talebesine; ”Onlara dokunma, onlar fıtrî haccamlardır” diye merhamet edebilmesi, belki de annesinin hassas hâlinin sonucu.)

* Eline bir meyveyi ya da bir çikolatayı alan annenin her defasında yarısını bölüp yanındakine verdiğini gören oğlu, okuldaki arkadaşıyla kalemini, yemeğini paylaşmayı severek öğrenmiştir.

* Bir varlık içten gelişir, büyür. Dıştan müdahale cildi yırtar, büyütmez. Eğer bir anne, sürekli çocuğuna; “uyanık ol, kendini ezdirme” gibi şeyler telkin ediyorsa, doğuştan gelen nezaketi kaybeder çocuk.

* Sürekli “onu yap, şöyle yap” diye dış müdahale gören çocuk da direnç olarak; aksileşir, söz dinlemez.

* Bediüzzaman Hazretleri “Sizdeki tahrip melekesi kuvvetlenmesin” diyerek talebelerinin yumurtayı yedikten sonra kabuklarını kırmalarına bile izin vermezmiş. Bu bağlamda evde kapıları sakince örten, sakince yürüyen, kâğıtları yırtıp buruşturmayan annesini gören çocuk, fark etmeden başkasına zarar vermemeyi, eşyalara vefalı olmayı öğrenir.

* Evdeki dingin, sakin hava çocuğun duyarlılığını arttırır. Şiddet ortamı, yüksek sesle konuşma, bağırma, hızlı hareketler, sürekli arkada çalışan televizyon sesi çocuğu hızlandırır, duyarsızlığını arttırır, başkalarını hissedemez hâle getirir.

* Bir eşyayı senden isteyene atmadan götürüp vermek sünnettir. Eşyaları atan, oyuncaklarını yerlere fırlatan çocukların ilacı bu sünnettir.

* Ailesi ile gittikleri ev ziyaretinde orada olmayan biri hakkında konuşulduğunda babasının rahatsızca kıpırdandığını, annesinin konuyu değiştirmek istediğini ve gıybet etmediğini gören çocuk; kendini emniyette hisseder. Güvenmeyi öğrenir. Başkaları için, başkaları desin veya demesin diye değil, doğruları ne ise ona göre yaşamayı ogretir.hayirli aksamlar

haliseaslan
Автор

Rabbim razı olsun, ilminizi arttırıp hayır işlerde kullanmayı nasip etsin sevgiler.

siringndgd
Автор

Hatice hocam hitabetiniz gerçekten çok güzel, yalın ve sade anlatışınız o kadar güzel anlaşılıyor kii. Eşinizle çok güzel emekler veriyorsunuz Rabbim bu emeklerin meyvelerini görebilmeyi koklayabilmeyi tadabilmeyi nasip etsin. Öyle bişey ki Allah bize yaşam sürecimizde kendisini ne güzel bildiriyor. Diyorsunuz ya hep sadece tevafuk deyşo geçmeyelim arkasında neler var bi bilsek diye. Üniversite'ye yeni başladığım yıllarda kendime benzeyen insanlar bulmaya çalıştım, kendime uydurmaya çalıştım ah neler yaptım o süreçte bi bilseniz sonra bi düştüm ki fark ettim ki değerler karşılıklı olunca, hayatların gayesi aynı olunca yollar daha çabuk birleşiyor ve kenetleniyor. Evet artık bunu hissedebiliyorum ve fark ediyorum da. Allah herkese genetik kodlarıyla, doğduğu yaşadığı ailesiyle, coğrafyasıyla, duasıyla emeğiyle bambaşka hayatlar nasip etmiş. Hepsinin bir gayesi var. Bunlar neden aynı olsun ki? Bir süre yalnız kaldığımda bunların hepsini sorguladım tabiiri caizse kendime dönmeye çalıştım. Tam bişeyleri düzelttim sandım baktım hâlâ iyileşmeye devam ediyor. Bunun o zaman bir sonuç olmadığını süreç olduğunu hatasız kul olmadığını, bilmeden yargılamamak gerektiğini öğrendim. Kayboldum bazen okuduklarımda gecenin 3'lerine kadar. Hep dualar ettim sonra da dualarımdakiler için emek etmem gerektiğini öğrendim. İçten dua ve emek hayatın iki anahtarı... Sonra o baktığım pencere o niyet, o dua, o emek etmeye çalışmak beni özel dostluklara davet etti, güzel yürekli insanlarla olmayı nasip etti Allah. Ve dostlarımdan biriyle tanıdım sizi. Kitaplarda çok şey gezen yalnız ben değilmişim. Hemen kitaplarınızı attı bana. Mesleğimiz öğretmenlik, biz de hemen koşup "Fıtrat Pedagojisi kitaplarınızı aldık. Alırken ismi çok takılmıştı aklıma, başlarken fark ediliyordu ama gerçekten kendine çekiyordu insanı. Bölümüm okul öncesi öğretmenliği olduğu için daha da detaylı okuyordum. Çünkü biliyoruz çekirdek duygular, hayatın provası, tertemiz kalpler, saflık, çevrenin etkisi o kadar çok detay var ki düşüneceğimiz onlarla ilgili... Kitabınızı okuduktan sonra nasıl her şey zihnimde duygularımda bütünleşti bir bilseniz. Şimdi de notlar alarak yeniden yeniden yorumlayarak kendimi, ailemin çocukluklarını da içinde görerek okuyorum. O kadar güzel kii insanın kendini anlaması.. İnsan gerçekten anlamadığı, korktuğu için öfkelenirmiş artık hayata bakış açım dahi bu şekilde olduğundan en başta kendimi ve ailemi sonra dostlarımı anlamaya başladım. Ve tüm bu süreç bir niyet, bir dua, biraz emekle oldu. Allah şükürler olsun ki düştüğüm yerlerden (inanıyorum yalnız kendimin değil annemin babamın da çok duası vardır ya da bilmediğim insanların) buralara kadar gelmeyi nasip etti, bizleri buralara getirdi. Rabbim sizlere daha çok insanı iyileştirmeyi, duygularını güzelleştirmeyi, bu güzel duygularla Allah'ı yarattıklarını gerçekten sevdirebilmek için emek etmeyi, İslam'ı böyle güzel sözlerle, programlarla daha sevdirmeyi ve gerçeğini gördürmeyi nasip etsin sizleri hep böyle hayırlı işlere vesile etsin. İyi ki duamız kabul oldu, emek etmek nasip edildi ve iyi ki sizlerle yollarımız kesişti..❤️🥰🌼

gamzemertoglu
Автор

Kızım 6 yaşında diğer çocuklara da değer verelim verici olalım derken hep kızımın hakkını yemiş oldum.çünkü çoğunluk çocuğunu bencil yetiştiriyor ve sen sıraya gir aman affet dediğin çocuğun hep ezilmiş oluyor.vermeyi değil verenin altta kaldığını öğreniyor maalesef.kızım bana gelip arkadaşım bana vurdu dediğinde önceleri yanlışlıkla olmuştur diyordum sonra baktım hep yanlışlık olmuyor annesine söyle kızım dedim annesi de beni dinlemiyor dedi.o kadar daraldım ki bu yaz sebepten.anneler çocuklarını kendilerince rencide etmemek için evde ne olduğunu soruyor ama her çocuk farklı olayı anlatıyor zorbalık devam ediyor

hacerbir
Автор

Çok kulturlu bir bayandiniz keske herkez bukadar bilincli olsa

catfamily
Автор

Benm büyük bir tahammülsüzlük sorunum var sanırım bazen katlanamayabiliyorum 😥 benm ilk çocuğum. Ona karşı nasil davranacağımi bilmiyorum nasıl egitecegimi bilmiyorum. Cok büyük bir boşluktayım. Çocuğuma yetememek ona islami ahlaki verememekten cok korkuyorum ve cok bocaliyorum. Lutfen bana yardım eder misiniz 😔

kaderulusoy
Автор

Tam da şu günlerde Atakan videoları paylasilinca özgüven patlaması ifadesinin musahhas halı sanki ;(

tahirgul
Автор

Biz yeni nesil anne babalar kendi anne babalarımızdan gördüğümüz gibi büyütmek istemiyoruz çünkü biz imkansızlıktan dolayı istediğimiz seviyeye gelemedik. bu yüzden buyuk eksiklik içerisindeyim lütfen bi çıkış yolu 😥

kaderulusoy