Ferahfeza Tambur Taksimi ve Saz Semaisi - Murat Salim Tokaç

preview_player
Показать описание
01: Ferahfeza Tambur Taksimi 00:00
02: Ferahfeza Saz Semaisi (Tamburi Cemil Bey) 02:01
Albüm Adı: Bin Yılın Mirası
İcracı: Murat Salim Tokaç
Yapım: Metropol Müzik 2010

Yeni klip ve videolardan anında haberdar olmak için kanalımıza abone olup
bildirimleri açmayı unutmayın
Kardeş Kanallarımız:
Dervişane:
Huzur veren Sesler
Enstrumental Music - İlahiler - Türküler

Anadolu'ya has müzik kuramlarının dolayısıyla icra uygulamalarının köklerini günümüzden yaklaşık beş bin yıl önce şekillenmeye başlayan Eski Mezopotamya Müzik Kuramlarından itibaren takip etmek mümkündür. Anadolu insanlarının hafızalarındaki bu tınılar aynı zamanda Anadolu'daki özgün kültür kimliğinin ayrılmaz bir parçasını da oluşturmaktadır. Bin Yılın Mirası Projesi icrayı destekleyen bilimsel araştırma altyapısıyla Anadolu ve diğer coğrafyalarda yaşayan insanlara bu kâdim geleneği daha belirgin bir şekilde hatırlatmayı hedeflemektedir.
Sözlü geleneğin alk müziği'nin hem yaratıcı gücünü hem de istikrarını teşvik eder. Sözlü gelenek bir toplumun kendisiyle ve sınırlarının dışındakilerle ilgili duyuşunun ve bu toplumu bir arada tutan paylaşılmış değerlerin ifadesidir. Halk müziği bu ortak değerleri saklayan ve seslendiren br kaynak olarak özel bir önem taşımaktadır. Sözlü gelenek bir anlamda bu değerlerin sosyal olarak kabul edilebilirlik sınırlarını doğal harmanlama ve eleme metodlarıyla belirleme yetisine sahiptir. Bazı değerler bu yolla birikip, gelenekle bütünleşip "stil" haline gelirken, kimisi girdiği kadar hızla gelenekten uzaklaşır. Sözlü aktarım, hafızaya ve hatırlamaya yarım edici "kalıplara" dayanır. Yerel müzisyen, bir halk müziği örneğini daha önce kullandığı "işaretlerden" faydalanarak öğrenir. Bu işaret ya da kalıplar, yeni yapılandırmaları ve doğaçlama öğelerini de teşvik eder. Binlerce yıl devam eden bu aktarım süreci Anadolu ve çevre coğrafyalarda makam ve usül adı verilen iki önemli müzik kalıbının gelişimini sağlamıştır. Usül, ezginin içine dökülerek şekillendirdiği bir kap olarak tanımlanabilecek ritmik organizasyonu sağlamaktadır. Makam ise usül yapıları tarafından hazırlanan kalıp içinde şekillenecek ezgi organizasyonunu ortaya koyan bir dizi doğal kural olarak tanımlanabilir. Bu yapılar bu kâdim müzik geleneğinin izlerini ortaya çıkardıkları ezgiler aracılığıyla günümüze taşıma gücüne sahiptirler.
Makam ve usül yapılarına dayalı olarak bugüne aktarılan Türk Müziği Kuramı, hemen hemen kesintisiz olarak takip edilebilen yaklaşık beş bin yıllık bir gelenek yolculuğunun izlerini günümüze taşımaktadır. Eski Mezopotamya, Eski Yunan öncesi Anadolu, Eski Yunan, Roma, Bizans, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kültürel tarihlerinde takip edilebilen bu kuram, Anadolu coğrafyasındaki uygarlıklar arası kültürel bağlantıların, dönem dönem değişen estetik tercilerin, kültürü etkileyen politik kararların ve sosyal değişim süreçlerinin izlerini günümüze kadar taşıyabilen insanlık tarihinin en köklü "hafıza miraslarından" birini temsil etmektedir.
Makamlar temel olarak biri, bir kültürün ses dünyasını da anlatan "ses malzemesi" diğeri de bu malzemenin "organizasyon" şekli olmak üzere iki müzikal unsurdan oluşmaktadır. Organizasyonu günümüze icra örnekleri ve yazılı kaynaklar aracılığıyla "makam kuramı" günümüze taşımıştır. Kuramın temsil ettiği ve üzerinde yapılandığı "ses malzemesini" onunla beraber günümüze taşıyan en önemli unsur ise "geleneksel çalıgılardır". Bu anlamıyla çalgılar halkın sesli hafızasının kuramla beraber gözle görülebilen ikinci unsurunu oluşturmaktadır. Bu iki unsur bütün olarak ise bir kültürün tarihsel hikayesini, o kültürün kendi kimliğini tanımlamak için kullandığı en önemli unsurlardan biri olan "müziği" odak noktasına alarak yansıtmaktadır. Eski Mezopotamya ve Mısır insanlarının evreni anlamak için müziği ya da müziği anlamak için evreni keşfetme çabası, Eski Yunan'ın "rasyonel" düşüncesi doğrultusunda "müzik ilmiyle" insanı anlaması Bizans'ın "ilahi güzelliği" arayan sanatına eşlik eden ezgiler, çalgı ve kuramın Osmanlı'ya geçmişin "sırlarını" taşımas, bu sırları aktarırken her yüzyıl içeriğinden unsurlaru yitirmesi ve bu kaybolma süreci içinde önce gelenek içinde sonra da geleneğe rağmen gerçekleştirilen reformların "uygulama aracı" olması ile Türkiye Cumhuriyetinin ortaya koyduğu "yeni" müzik kültürüne ait satırlar bu kâdim hikâyenin başlıkları arasındadır. Çalgı temelinde aktarılan bir ezgi organizasyonundan böylesi yoğun bir bilginin çıkabilmesi bu yapıların geçmişi anlamak ve geleceği tasarlamak için önemini oldukça açık bir şekilde ortaya koyabilmektedir.
Рекомендации по теме
visit shbcf.ru