filmov
tv
Buadelaire Balkon Şiiri |Ey yeminler! kokular, sonsuz öpücükler!
Показать описание
#Baudelaire #BaudelaireŞiirleri #BalkonŞiiri
Charles Baudelaire Balkon Şiiri
Hatıralar annesi, aşkların en yücesi,
Her zevkimde sen varsın! her derdimde yalnız sen!
Nasıl tatlıydı ocak, akşamın albenisi,
Okşayışlar ne hoştu, gözüne bir getirsen,
Hatıralar annesi, aşkların en yücesi!
O kömür aleviyle aydınlanan akşamlar
Ve bir balkonda geçen, pembe buğuyla dolu.
Nasıl tatlıydı göğsün! Kalp iyiydi ne kadar!
Unutulmaz şeylerdi ne söyledikse çoğu
O kömür aleviyle aydınlanan akşamlar.
Ne güzeldir güneşler akşam saatlerinde!
Evren nasıl da derin! yürek nasıl da cesur,
Tanrıçalar ecesi, sana eğildiğimde,
Soluduğum şey sanki kanının kokusudur.
Ne güzeldir güneşler akşam saatlerinde!
Tıpkı bir duvar gibi koyulaşırdı gece,
Karanlıkta seçerdi gözlerim gözlerini,
İçerdim soluğunu, ey dirlik! ey zehir! ve
Ayakların alırdı ellerimde yerini.
Tıpkı bir duvar gibi koyulaşırdı gece.
Bana özgüdür mutlu anlarını çağırmak,
Yaşarım geçmişimi kıvrılıp dizlerinde,
Nazlı güzelliğini neye yarar aramak
Sevgili vücudundan, narin kalbinden öte?
Bana özgüdür mutlu anlarını çağırmak!
Bu yeminler, kokular, bu sonsuz öpücükler,
Dipsiz bir uçurumdan dönecek mi acaba,
Nasıl çıkarsa göğe o gececik güneşler
Denizlerin dibinde hep yıkandıktan sonra?
- Ey yerginler, kokular, ey sonsuz öpücükler!
Charles Baudelaire Balkon Şiiri
Hatıralar annesi, aşkların en yücesi,
Her zevkimde sen varsın! her derdimde yalnız sen!
Nasıl tatlıydı ocak, akşamın albenisi,
Okşayışlar ne hoştu, gözüne bir getirsen,
Hatıralar annesi, aşkların en yücesi!
O kömür aleviyle aydınlanan akşamlar
Ve bir balkonda geçen, pembe buğuyla dolu.
Nasıl tatlıydı göğsün! Kalp iyiydi ne kadar!
Unutulmaz şeylerdi ne söyledikse çoğu
O kömür aleviyle aydınlanan akşamlar.
Ne güzeldir güneşler akşam saatlerinde!
Evren nasıl da derin! yürek nasıl da cesur,
Tanrıçalar ecesi, sana eğildiğimde,
Soluduğum şey sanki kanının kokusudur.
Ne güzeldir güneşler akşam saatlerinde!
Tıpkı bir duvar gibi koyulaşırdı gece,
Karanlıkta seçerdi gözlerim gözlerini,
İçerdim soluğunu, ey dirlik! ey zehir! ve
Ayakların alırdı ellerimde yerini.
Tıpkı bir duvar gibi koyulaşırdı gece.
Bana özgüdür mutlu anlarını çağırmak,
Yaşarım geçmişimi kıvrılıp dizlerinde,
Nazlı güzelliğini neye yarar aramak
Sevgili vücudundan, narin kalbinden öte?
Bana özgüdür mutlu anlarını çağırmak!
Bu yeminler, kokular, bu sonsuz öpücükler,
Dipsiz bir uçurumdan dönecek mi acaba,
Nasıl çıkarsa göğe o gececik güneşler
Denizlerin dibinde hep yıkandıktan sonra?
- Ey yerginler, kokular, ey sonsuz öpücükler!