Nilipek. - Gömülür

preview_player
Показать описание
Sabah (2015)

Sen bilmezsin benim gözlerim nasıl büyütür
Olmayan işaretleri nasıl net görür
Bir duvar üzerinden kaçak izlerken
Utanır, sıkılır, kapanır, gömülür

Güldürür müyüm seni, bıktırır mıyım bilmem
Baktırır mıyım yüzüme eğer güldürürsem

Söz ve müzik: Nilipek.
Düzenleme: Ozan Tekin, Can Aydınoğlu
Organ, Rhodes, Synth, Glockenspiel: Ozan Tekin
Akustik Gitar : Can Aydınoğlu
Bas Gitar, Geri Vokal: Tufan Büyükgüngör
Davul: Çağlar Aytan

Fotoğraf: Emir Özşahin
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

nilipek'in sesinde şey var, hani böyle çok kötü bir gün geçirirsin, insanlar üstüne üstüne gelir, aldığın nefes bile canını sıkar, hah işte o günün bitiminde eve girip kendini odana attığın an. o an bir ses olsaydı böyle olurdu. öyle rahatlatıcı, öyle ferah, öyle huzur dolu.

b.
Автор

Bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma ben hep gülerim ve gülerken kimse yalan olduğunu anlamaz.

Chobeyza
Автор

Yıllardır dinliyorum yine de bıkmıyorum, sürekli dinleyip de bıkmak istemiyorum...Ara sıra hatırlatır mısınız gelip dinleyeyim?

duru
Автор

Gözümdeyse kanatlanır
kaçar bakışlar,

Dağılır zihin toz bulutu,
üflesen uçar..

Автор

Ve onlarca ''Güldürürsün'' mesajını bekleyen saf yürek...

reyyancftc
Автор

Ona ilk aşık olduğumda ortaokul ikinci sınıftaydım. Karşısına çıkıp "Senden hoşlanıyorum." dediğimde beni terslemişti. "Sen şimdi bana yol verdin ama ben seninle evleneceğim." demiştim ona. Beni ciddiye bile almamıştı.


Ondan başka hiçbir kızı görmedi gözüm. Lise için yatılı okula, şehir dışına gittim. Yine hiç kız arkadaşım olmadı. Her gece onun hayali ile uyudum. Yurttaki ankesörlü telefon bozuktu. Çalmıyordu. Bu yüzden bazen telefon açmak için ahizeyi kaldırdığınızda o an ankesörü arayan biriyle denk gelebiliyordunuz. Bir alt dönem telefon açacakken denk gelmiş onunla. Beni istemiş telefona. On beş dakika sonra aramasını söylemişler. Yemekhanede adımı bağırıp telefonum olduğunu söylediler. Kim olduğunu sorup da adını duyunca neye uğradığımı şaşırdım. Ankesörün başında on beş dakika boyunca her üç saniyede bir ahizeyi kaldırarak bekledim. Ahizeyi kaldırıp da sesini duyduğumda hâlâ olanlara inanamıyordum. Bir konuda benden yardım istiyordu. Bunun için aramıştı. Bir mucize bekliyordum, bu mucize için dua ediyordum. Olmuştu işte. Tekrar irtibata geçtik böylece. Önce dost olduk. Sonra sevgili.


Onu çok seviyordum. Aşkım beni korkutur hale geldi. Geleceğimi, ailemi, kendimi, hiçbir şeyi düşünmeyecek kadar çok seviyordum çünkü. Panikledim. Yaşadığımın normal olmadığını düşündüm. Bir yıl geçmişti aradan. Karşısına çıktım ve boktan bir sebep öne sürerek ayrılmak istediğimi söyledim. "Ağlamayacağım. Kendime söz verdim." dedi ağlayarak. Ayrıldığımız kafeden çıktık. Ben sağa döndüm. O sola döndü. Giderken döndüm, arkasından baktım. O dönmedi. Gidişini seyrederken daha, hayatımdaki en büyük hatayı yaptığımı anlamıştım. Koşmadım peşinden. Koşmalıydım. Kendi kendime "Geçecek." dedim. Dememeliydim.


Geçmedi. Lise son sınıf boyunca yurtta her gece ona özür konuşması yaptığımı hayal ettim. Konuşmamı tekrarladım. Mükemmelleştirdim kafamda. Allah'ın mucize kotası yoktu ya, bir mucize olmuştu, bir tane daha olabilirdi. İnandım o mucizeye. Hayalimde onunla konuştum da konuştum.

Lise bitti. Üniversite sınavı bitti. Memlekete döndüm. "Güzel puan aldın. Doktor ol." diyordu babam. Tercihlere çok az zaman kala onunla karşılaştım. Gülümsedi. Çok iyi davrandı bana. Bir yabancıya nasıl iyi davranılırsa öyle iyi davrandı.Puanımı öğrenince bir yabancıyı tebrik eder gibi tebrik etti beni. Bir yabancıya karşı ne kadar kibar olunabilirse o kadar kibar oldu. Bir yabancıya el sallar gibi el salladı ayrılırken. Küfür etse daha iyiydi. Tokat atsa daha iyiydi. O kadar gücüme gitti ki o sene üniversiteye gitmeyip onu yeniden kazanmaya karar verdim. Gitmedim üniversiteye. Gittiği dershaneyi öğrendim. O dershaneye kayıt oldum.


Aylar geçti aradan. Defalarca bilerek yolumu kesiştirdim onunla. Sırf bir baş selamı alabilmek için saatlerce kütüphanede beklediğim günler oldu. Bir türlü o mükemmel konuşmamı yapmaya cesaret edemiyordum. Bir gün evde soru çözerken bir şey oldu. Ne oldu bilmiyorum ama kendimi yolda buldum. Çıkış saati yaklaşıyordu. Dershanenin kapısına koştum. Üzerimi bile değiştirmemiştim. Gece yatarken giydiğim yırtık Kappa eşofmanlarımla koştum dershaneye. Kapıda aşağı inmesini bekledim. İndi. Yanında yakışıklı bir çocuk vardı. "Seninle özel bir şey konuşmak istiyorum." dedim. Meğer o çocuk da o gün ona, "Çıkışta seninle özel bir şey konuşmak istiyorum." demiş. Çocuğa baktı. Saçları jöleliydi. Üstü jantiydi. Ayakkabıları boyalıydı. Mis gibi parfüm kokuyordu. Bu özel ana hazırlandığı belliydi. Bana baktı. Üstümde yakası genişlemiş yırtık eşofmanım, ayağımda eskimiş spor ayakkabılarımla orada duruyordum. Saçlarım karmakarışıktı. Evden duş bile almadan çıkmıştım. Koşarak geldiğim için kan ter içindeydim. Çocuğa döndü ve "Seninle sonra konuşsak olur mu?" dedi. Çocuk led ampul gibi renkten renge geçti. On saniye konuşamadı. "Tamam." diyebildi bir tek. Bastı gitti. İşte benim ikinci mucizem buydu. Tam gerektiği anda, evde bana ne oldu da birden koşarak yollara düştüm hâlâ bilmiyorum.


Bir pastaneye gittik. Bir buçuk yıl boyunca her gece kafamda tekrarladığım muhteşem konuşmamı unuttum heyecandan. Her şeyi birbirine karıştırdım. Son söyleyeceğimi ortada söyledim. Ortada söyleyeceklerim sonradan aklıma geldi, son söyledim. Başta söyleyeceklerimi hiç diyemedim, unuttum gitti. Sesim mi elim mi daha çok titriyor, karar veremiyordum. Elimi gizlemek için bacaklarımın altına soktum. Sesimin titremesine bir şey yapamadım. Dünyanın en kötü yeniden birleşme konuşmasını yaptım orada. Bir şey demedi. Son derece nazik davrandı bana. En çok da bu korkuttu beni. İki gün evde telefon başında bekledim. İkinci günün akşamı çaldı telefon. "Ben de seni seviyorum." dedi. Gerisini hatırlamıyorum.

Bir daha hiç bırakmadım onu. Evlendik. Ay parçası gibi bir de oğlumuz var. Geçen yaz, Nilipek'in bir açık hava konserinde bu şarkıyı oğlumuz omzumdayken bağıra bağıra söyledik.


Bazen siz ne kadar ahmaklık yaparsanız yapın, hayat size yine de şans veriyor. Belki benden başka mucize bekleyenler de vardır diye anlattım.

cy
Автор

Lisedeydim. Bir arkadaşım bana bir saat hediye etti, taktım eve gittim, bahçedeyiz…
Akrabalar var. Saat dikkatlerini çekti ben de, “Arkadaşımın hediyesi.” dedim.
Teyzelerden biri;
─ Nasıl arkadaşmış o, kimse kimseye durup dururken hediye almaz, bak bana alan var mı? dedi.
İnsanımızın sevgi anlayışıyla bilinçli olarak ilk o gün yüz yüze geldim.
Pek çok insana göre, illa bir çıkar, bir menfaat, bir ilişki, bir neden olmalı birbirini sevmek için çünkü. Sonraları fark ettim, birini çok seviyorum diyorsun ve bunun karşılığında şunu soruyorlar,
“Niye?”, “Nesini seviyorsun?”.
Seviyorum yahu, o olduğu için, kalbim öyle dediği için…
Dikkat edin bizde iki kişi evlenir, birileri çıkar ve ee zengin tabi, ee kız güzel, ee oğlanın kariyeri iyi der ve hemen bir anlam aramaya çalışırlar.
Onlara göre iki kişinin birbirini gerçekten sevme ihtimalleri yoktur.
Ben bahçeyi yaparken bir sürü insan, gelip geçerken meyve ağacı dik, dedi.
Meyvesiz ağaçlar için “Ne yapacaksın onu?” yorumu yaptılar.
“Amma çok çiçek dikmişsin onun yerine sebze bahçesi yap, yersiniz, kışlık koyarsın.” dediler.
Ve sırf meyvesi yok diye, yiyemiyorlar diye, doğrudan faydalanamıyorlar diye ağaçların kesildiğini çok gördüm.
Yiyemiyor ya o ağacı, niye sevsinler?
Çiçekleri yiyemiyor ya, ne yapsınlar güzelliğini?
Hayvan sevgisini “kurbanda keseriz” diye, doğa sevgisini “meyvesinden hoşaf yaparız” diye, evlat sevgisini “yaşlanınca bize bakar” diye, eş sevgisini “evde bir nefes olsun” diye yaşayan bir sürü insan var.
Bunların hepsinden çok var ama sevgi yok sevgi, hep ondan oluyor bunlar…

solincy
Автор

sese bak bir ırmak kenarı gibi serin ve bi o kadar huzurlu...

sabriyemiraykoroglu
Автор

Yıllar sonra bu şarkıyı dinleyip ne acılardı ne anılardı be demek istiyorum,

leylaslih
Автор

Sanki ömrüm boyunca bu șarkıyı dinleyebilirmișim gibi.

stajjjyerhemsire
Автор

*Şarkı resmen sen sus, ben biliyorum o mevzuyu diyip söylüyor mükemmel..*

sd.
Автор

bir sohbet grubuna eklendim.Bir konu üzerine konuşuluyordu fakat arada birinin mesajını gördüm;Uyku düzeninin düzelmesi için ne yapmalıyız bilen var mı? diye bir mesaj.Ve o mesajın sahibinin profiline girip yazmaya karar verdim.Bu şarkı beni hep dinlendirir, o yüzden yazdım ki;Sanırım uyku ile ilgili bir problemin var, şarkı önereceğim umarım beğenirsin ve dinlenmene yardımcı olur.Ona bu şarkıyı önerdim.İlk baştaki amacım sadece birine yardımcı olabilmekti.Bana teşekkür etti ve beğendiğini söyledi.Uyku düzeni düzelmemişti daha çok benimkini de bozmuştu.Onunla konuşuyordum sabahlara kadar çünkü.Bir süreden sonra fark ettim ki o cidden farklıydı.Konuşmaları, sevdiği şeyler...Herkesten farklıydı.Kendimi gerçekten iyi hissettiğim nadir zamanlardandı.Ve en korktuğum şey başıma geldi.Ondan hoşlanmaya başlamıştım.Bir süre sakladım fakat dayanamayıp bunu söyledim.Beni kırmamak için benle çok güzel konuştu.Ama sevdiği biri vardı.Resmen aşıktı kıza.İnkar etse bile bunu anlamak zor değildi.Ama asla kalbimi kırmaya çalışmadı.Bir sözü var aklımdan çıkmaz;Sana asla kötü konuşmayacağım, çünkü üşüme biri yüzünden üşüme dedi.O an içimden dedim ki sana söz üşümek yok.Ama her güzel şeyin sonu olduğu gibi bu sohbetin sonuda oldu.Ondan beni engellemesini istedim.İlk baş çok itiraz etti ama en sonunda engelledi.Tahminimden daha fazla aradım onu.Daha fazla özledim.1 ay sonra falan engeli kaldırdı.Fakat asla hiç bir şey eskisi gibi olmadı.Hala konuşuyoruz ama biliyorum benden nefret ediyor.Çok soğuk.Bende buraya geldim.Bütün her şeyi başlatan yere...Teşekkür ederim

brsal
Автор

Bu müziği çok sevmekle hiç sevmemek arasında gidip geliyorum. İnsana tüm acılarını ve mutluluklarını aynı anda hatırlatan bi tınısı var

ezra
Автор

Bir de şarkıyı yollayıp "güldürürsün" cevabını alamayacak kadar bize mesafelerce uzak olan insanlar var...

edasurmeli
Автор

Karşısındakinin ne düşündüğünü hiç kestiremeyen, dikkatini çekmek isteyen ama dikkatini çekmekten de korkan birinin; tuhaf, arada kalmış hali...

klavyedekihharfi
Автор

(Kendime not :))Umarım bi gün bu şarkıyı bana atıp güldürürsün yazan ince ruhlu biri olur hayatımda.Yada ne biliyim benim birine atıcağım kadar temiz bi sevgi...

peldacetin
Автор

Her kırıldığım zaman burda buluyorum kendimi kırılmış olmanın tek güzel yanı sanırım bu şarkı...

esilanur
Автор

< Gömülür Şarkı Sözleri >

Sen bilmezsin benim gözlerim,
Nasıl büyütür
Olmayan işaretleri,
Nasıl net görür
Bir duvar üzerinden,
Kaçar izlerken
Utanır, sakınır, kapanır
...GÖMÜLÜR...


Güldürürmüyüm seni
Bıktırırmıyım bilmem
Baktırırmıyım yüzüme,
Eğer güldürürsem


Güldürürmüyüm seni
Bıktırırmıyım bilmem
Baktırırmıyım yüzüme,
Eğer güldürürsem


Gözümdeyse kanatlanır
Kaçar bakışlar,
Dağılır zihin toz bulutu
Üflesen uçar


Gözümdeyse kanatlanır
Kaçar bakışlar,
Dağılır zihin toz bulutu
Üflesen uçar


Güldürürmüyüm seni | x4
Bıkıtırırmıyım bilmem | x4
Baktırırmıyım yüzüme, | x4
Eğer güldürürsem | x4

< Bir LİKE atarsanız çok sevinirim >

sergioramos
Автор

2017 ağustos: güldürürdüm
2020 29 ocak: bıktırırmışım.
en azından yakın arkadaşınızsa ve onu seviyorsanız; söylemeyin. gerçekten o kadar çok pişman oluyorsunuz ki. eğer yine kendime yakın bulduğum insana karşı bir şeyler hissedersem bunu asla ve asla söylemeyeceğim. dilerim kalbi gibi hayatı olur. ben onun için sadece yaralarını geçirmek için sürdüğü kremden başka bir şey değilmişim. bunu fark etmek hayli bi zaman aldı.

sevdenuv
Автор

Yanındakiyle yaşlanır, aklındakiyle ölürsün demiştin...
Aklındakinin yanında olması için hiç bir şey yapmadın.

raye