filmov
tv
Sahra Çölünü Güneş Panelleriyle Kaplarsak Ne Olur?
Показать описание
---
Sadece güneş enerjisi ile tüm dünyaya güç sağlamak mümkün mü? Dev gibi bir güneş paneli yapsak? Ya da YouTube’da yüzlerce videoda önerildiği gibi Sahra Çölü’nü güneş panelleriyle kaplasak? Her ülke kendi topraklarından bir kısmını bu işe ayırsaydı ne olurdu?
Bizim enerjimiz bitince ne yapıyoruz? Biraz güneşlenip dinleniyoruz. Güneşten beslenen (fotosentez) bitkileri ya da onlarla beslenen hayvanları yiyip enerjiye dönüştürüyoruz. Yani aslında biz insanlar bile güneş enerjisiyle çalışıyoruz 🙂
Ama kendi ellerimizle yaptığımız araçlar, makineler, fabrikalar, binalar, arabalar öyle değil. Onlar müthiş enerji harcıyor. Bugüne kadar harcadıkları bu enerjiyi daha çok fosil yakıtlarla karşılamaya çalıştık. Ta dinazorlardan beri toprak altında biriken fosiller petrole dönüştü. Biz de en az dinazorlar kadar büyük bir iştahla toprak altından çıkardığımız o kara sıvıyı tükettik.
Bitkiler, hayvanlar ve hatta biz bile güneş enerjisiyle çalışırken, neden yukarıya bakmak yerine hep aşağıya baktık acaba?
Oysa yukarıya baksak o sonsuz enerji kaynağını bulacağız: Güneş enerjisini… Güneş’ten her saniye yayılan enerjiyi hesapladığınızda ne çıkıyor biliyor musunuz? 4 x 10^26 Watt. Trilyondan bile epeyce fazla bir sıfır bu, artık adına ne dendiğini bilmiyorum. Çok yani! Ne kadar çok? 17 trilyon Dünya’nın enerjisini karşılayacak kadar çok. Bize 17 trilyonda biri bile yeter!
Eğer hepsini kullanabilseydik. Çünkü Güneş’ten çıkan bu enerjinin çoğu öylece uzay boşluğuna gidiyor, yalnızca çok küçük bir kısmı Dünya’ya düşüyor. Bu küçücük kısmı bile 44 milyon adet büyük elektrik santralinin ürettiği enerjiye eşdeğer! Tabii bu sayıları görünce gözler hemen şırınk! Üzerimize altın yağıyormuş da biz kullanamıyormuşuz meğerse!
Güneşten korunmak için güneş kremi ve şemsiyeyi, ondan faydalanmak için güneş panellerini icat ettik. Ama tek başına icat yetmiyor. Onu verimli, yaygın ve en önemlisi ekonomik hale getirmek gerekiyor.
1975’lerde Watt başına 100 dolarları bulan solar panellerin fiyatı, 2021 itibariyle kaça düştü dersiniz? Hadi sıcak-soğuk tahmin oyunu oynayalım. 50? Soğuk! 20? Soğuk! 5? Eh serin… Daha da mı düştü? Evet. 0.27? Sıcak! 1975’te Watt başına 100 dolar olan maliyet artık sadece 27 cent. Demek ki maliyetler konusunda şaşırtıcı bir ilerleme var.
Peki ya verimlilik? İlk güneş panellerinin verimliliği %1 civarında. Yani üzerine 100 Watt enerji düşüyor ama sadece 1 Watt enerji üretiyor. Düşünsenize birisi size %1 verimli bir aletle geliyor ve bu fikrin gelecekte dünyayı değiştireceğini söylüyor! Gel de inan! Ama işte, bilim ve teknoloji, böyle ufak adımlarla ilerleye ilerleye bu noktalara geldi zaten. Emeklemeden, koşulmuyor. Yıllar içerisinde geliştirilen farklı teknolojiler ve yöntemlerle bu değer günümüzde %15-25 bandına çıkmış durumda.
Bir taraftan maliyetler neredeyse 300 kat düştü, öte yandan verimlilik neredeyse 25 kat arttı. E o zaman daha ne bekliyoruz? Hemen Sahra Çölü’nü güneş enerjisi panelleriyle donatalım!
Hatta daha da ileriye gidelim. Biraz daha yukarı çıkıp güneşe yakınlaşalım. Dünya’nın enerji krizini güneş enerjisiyle çözmek için bugüne kadar pek çok çılgın fikir üretildi. Örneğin Ay’a Güneş paneli çiftliği kurmak gibi. E malum, Ay’da bir atmosfer yok. Güneş ışınları doğrudan düşüyor. Haliyle bu daha fazla enerji demek. Oradan toplayacağımız enerjiyi Ay’dan mikrodalgalar aracılığıyla Dünya’ya aktarırsak… Neden olmasın? Önce bir Ay’a dönüp yerleşelim de… Sonra buna da sıra gelecek.
Yahu Ay’da vakit kaybetmeye ne gerek var? Doğrudan Güneş’in etrafına panelleri döşeyelim. Minimum kayıpla enerjiyi yakalyıp kullanalım fikri de var. Dyson küresi deniyor buna da. Evrenin başka bir köşesinde bunu yapabilecek derecede gelişmiş başka uygarlıklar vardır belki ama bizimki daha emekliyor. O yüzden bu fikirler şimdilik bilim kurgu fantezilerimizi süslüyor.
Peki ya Sahra çölünü güneş panelleriyle kaplamak…
---
Araştıran ve Yazan: Ögetay Kayalı
Düzenleyen ve Sunan: Barış Özcan
Kurgulayan: Alperen Çatak
---
Videonun tüm metni ve kullanılan kaynaklar:
Sadece güneş enerjisi ile tüm dünyaya güç sağlamak mümkün mü? Dev gibi bir güneş paneli yapsak? Ya da YouTube’da yüzlerce videoda önerildiği gibi Sahra Çölü’nü güneş panelleriyle kaplasak? Her ülke kendi topraklarından bir kısmını bu işe ayırsaydı ne olurdu?
Bizim enerjimiz bitince ne yapıyoruz? Biraz güneşlenip dinleniyoruz. Güneşten beslenen (fotosentez) bitkileri ya da onlarla beslenen hayvanları yiyip enerjiye dönüştürüyoruz. Yani aslında biz insanlar bile güneş enerjisiyle çalışıyoruz 🙂
Ama kendi ellerimizle yaptığımız araçlar, makineler, fabrikalar, binalar, arabalar öyle değil. Onlar müthiş enerji harcıyor. Bugüne kadar harcadıkları bu enerjiyi daha çok fosil yakıtlarla karşılamaya çalıştık. Ta dinazorlardan beri toprak altında biriken fosiller petrole dönüştü. Biz de en az dinazorlar kadar büyük bir iştahla toprak altından çıkardığımız o kara sıvıyı tükettik.
Bitkiler, hayvanlar ve hatta biz bile güneş enerjisiyle çalışırken, neden yukarıya bakmak yerine hep aşağıya baktık acaba?
Oysa yukarıya baksak o sonsuz enerji kaynağını bulacağız: Güneş enerjisini… Güneş’ten her saniye yayılan enerjiyi hesapladığınızda ne çıkıyor biliyor musunuz? 4 x 10^26 Watt. Trilyondan bile epeyce fazla bir sıfır bu, artık adına ne dendiğini bilmiyorum. Çok yani! Ne kadar çok? 17 trilyon Dünya’nın enerjisini karşılayacak kadar çok. Bize 17 trilyonda biri bile yeter!
Eğer hepsini kullanabilseydik. Çünkü Güneş’ten çıkan bu enerjinin çoğu öylece uzay boşluğuna gidiyor, yalnızca çok küçük bir kısmı Dünya’ya düşüyor. Bu küçücük kısmı bile 44 milyon adet büyük elektrik santralinin ürettiği enerjiye eşdeğer! Tabii bu sayıları görünce gözler hemen şırınk! Üzerimize altın yağıyormuş da biz kullanamıyormuşuz meğerse!
Güneşten korunmak için güneş kremi ve şemsiyeyi, ondan faydalanmak için güneş panellerini icat ettik. Ama tek başına icat yetmiyor. Onu verimli, yaygın ve en önemlisi ekonomik hale getirmek gerekiyor.
1975’lerde Watt başına 100 dolarları bulan solar panellerin fiyatı, 2021 itibariyle kaça düştü dersiniz? Hadi sıcak-soğuk tahmin oyunu oynayalım. 50? Soğuk! 20? Soğuk! 5? Eh serin… Daha da mı düştü? Evet. 0.27? Sıcak! 1975’te Watt başına 100 dolar olan maliyet artık sadece 27 cent. Demek ki maliyetler konusunda şaşırtıcı bir ilerleme var.
Peki ya verimlilik? İlk güneş panellerinin verimliliği %1 civarında. Yani üzerine 100 Watt enerji düşüyor ama sadece 1 Watt enerji üretiyor. Düşünsenize birisi size %1 verimli bir aletle geliyor ve bu fikrin gelecekte dünyayı değiştireceğini söylüyor! Gel de inan! Ama işte, bilim ve teknoloji, böyle ufak adımlarla ilerleye ilerleye bu noktalara geldi zaten. Emeklemeden, koşulmuyor. Yıllar içerisinde geliştirilen farklı teknolojiler ve yöntemlerle bu değer günümüzde %15-25 bandına çıkmış durumda.
Bir taraftan maliyetler neredeyse 300 kat düştü, öte yandan verimlilik neredeyse 25 kat arttı. E o zaman daha ne bekliyoruz? Hemen Sahra Çölü’nü güneş enerjisi panelleriyle donatalım!
Hatta daha da ileriye gidelim. Biraz daha yukarı çıkıp güneşe yakınlaşalım. Dünya’nın enerji krizini güneş enerjisiyle çözmek için bugüne kadar pek çok çılgın fikir üretildi. Örneğin Ay’a Güneş paneli çiftliği kurmak gibi. E malum, Ay’da bir atmosfer yok. Güneş ışınları doğrudan düşüyor. Haliyle bu daha fazla enerji demek. Oradan toplayacağımız enerjiyi Ay’dan mikrodalgalar aracılığıyla Dünya’ya aktarırsak… Neden olmasın? Önce bir Ay’a dönüp yerleşelim de… Sonra buna da sıra gelecek.
Yahu Ay’da vakit kaybetmeye ne gerek var? Doğrudan Güneş’in etrafına panelleri döşeyelim. Minimum kayıpla enerjiyi yakalyıp kullanalım fikri de var. Dyson küresi deniyor buna da. Evrenin başka bir köşesinde bunu yapabilecek derecede gelişmiş başka uygarlıklar vardır belki ama bizimki daha emekliyor. O yüzden bu fikirler şimdilik bilim kurgu fantezilerimizi süslüyor.
Peki ya Sahra çölünü güneş panelleriyle kaplamak…
---
Araştıran ve Yazan: Ögetay Kayalı
Düzenleyen ve Sunan: Barış Özcan
Kurgulayan: Alperen Çatak
---
Videonun tüm metni ve kullanılan kaynaklar:
Комментарии