filmov
tv
Geçmiş zamanın ruhlarıyla kavga etmekten vazgeç!
Показать описание
Bahar uyandı. Evime bakan apartmanın siyah duvarını saran sarmaşıklar uyandı. Balkonumda bir buçuk ay önce doğum yapan kedi ve üç yavrusu hiç aksatmadan sabah beşte uyandı. Yavru kediler annesine, sarmaşıklar ışığa, serçeler gün doğumunda saksıdaki bayat ekmek kırıntılarına uzandı. Doğa kimin elini tutacağını, hangi duvarı saracağını, hangi yöne uzanacağını biliyor.
İnsansa kendinden kendine çoğalacağını yaşayarak değil, yaşatarak öğreniyor.
Uykudan uykuya uyandığım günlerde belirsiz dedikleri her şeyin net, apaçık ortada olduğuna şahit oldum. Zamanın uçuculuğunu yazarak yavaşlatmaya çalıştığıma, balkon kapısının camına alnımı dayayıp yavru kedilerin anneleriyle oynarken çıkardığı sesleri dinlerken bakışlarımın yumuşadığına, sarmaşıkların bu sene beşinci kata vardığına…
Nefes almak için köpeğimle gecenin son karanlığında sokağa çıktığımda göğe baktım. Yıldızlar dedim sonra. Evreninde keşfedilmeyi bekleyen sınırsız yıldızın var. Sönen, söndürdüğün yıldızların ışığını çalmasına izin verme. Kara deliklerin kalbini karartmasına son ver. Belki de dedikleri gibi bir medcezirden doğmuştur dünya. Ay da sensin, su da unutma. Her şey kendi dengesinde. Dengesizlik bile kusursuz bir dengede.
Herkesin dünyası yok. Kabullen. Herkesin dünyası arzuladığı kadar. Kabullen. Herkesin ayı ve güneşi an be an şekil değiştiriyor. Gör. Sen dönüşürken her şey de dönüşüyor. Duy. Zamanla kimi sevdiklerin güçle, kimi sevdiklerin kötülükle, kimi sevdiklerin ihtirasla el sıkışıyor.
O dediklerin, o ele uzandıkları an ölmüş.
Artık ölülerini göm. Geçmiş zamanın ruhlarıyla kavga etmekten vazgeç. Yas tut. Düne hak verme ama dünü affet.
Affettim.
Her affediş zaman alırmış. Her affediş kelimesini ararmış. Ben kelimemi sokağa çıkma yasağının olduğu bir gece buldum. Sarmaşıkların yolunu izlerken…
“Yıldızlar.”
Yıldızlar özgür bıraktı çelme takmaya, yavaşlatmaya çalıştığım zamanı.
Şimdi sarmaşıkların, kedilerin, sabah kuşlarının, hep bir nefes uzağımda olan köpeğimin ısısıyla yıldızlarımı arıyorum. Sınırsız, tüm olasılıklara açık, nefesim ciğerlerimi yaka yaka karanlığımın içine akıyorum. Karanlığına inanan aydınlığına kavuşur biliyorum. Aydınlığına kavuşan karanlığına sırt çevirmez biliyorum.
Şimdi gün aydınlanmaya hazırken köpeğimle sokağa çıkma zamanı. Sarmaşıkların ve kedilerin uyanma zamanı. Kelimemi içime haykırma zamanı.
“Yıldızlar!”
Ne çok yıldız var…
İnsansa kendinden kendine çoğalacağını yaşayarak değil, yaşatarak öğreniyor.
Uykudan uykuya uyandığım günlerde belirsiz dedikleri her şeyin net, apaçık ortada olduğuna şahit oldum. Zamanın uçuculuğunu yazarak yavaşlatmaya çalıştığıma, balkon kapısının camına alnımı dayayıp yavru kedilerin anneleriyle oynarken çıkardığı sesleri dinlerken bakışlarımın yumuşadığına, sarmaşıkların bu sene beşinci kata vardığına…
Nefes almak için köpeğimle gecenin son karanlığında sokağa çıktığımda göğe baktım. Yıldızlar dedim sonra. Evreninde keşfedilmeyi bekleyen sınırsız yıldızın var. Sönen, söndürdüğün yıldızların ışığını çalmasına izin verme. Kara deliklerin kalbini karartmasına son ver. Belki de dedikleri gibi bir medcezirden doğmuştur dünya. Ay da sensin, su da unutma. Her şey kendi dengesinde. Dengesizlik bile kusursuz bir dengede.
Herkesin dünyası yok. Kabullen. Herkesin dünyası arzuladığı kadar. Kabullen. Herkesin ayı ve güneşi an be an şekil değiştiriyor. Gör. Sen dönüşürken her şey de dönüşüyor. Duy. Zamanla kimi sevdiklerin güçle, kimi sevdiklerin kötülükle, kimi sevdiklerin ihtirasla el sıkışıyor.
O dediklerin, o ele uzandıkları an ölmüş.
Artık ölülerini göm. Geçmiş zamanın ruhlarıyla kavga etmekten vazgeç. Yas tut. Düne hak verme ama dünü affet.
Affettim.
Her affediş zaman alırmış. Her affediş kelimesini ararmış. Ben kelimemi sokağa çıkma yasağının olduğu bir gece buldum. Sarmaşıkların yolunu izlerken…
“Yıldızlar.”
Yıldızlar özgür bıraktı çelme takmaya, yavaşlatmaya çalıştığım zamanı.
Şimdi sarmaşıkların, kedilerin, sabah kuşlarının, hep bir nefes uzağımda olan köpeğimin ısısıyla yıldızlarımı arıyorum. Sınırsız, tüm olasılıklara açık, nefesim ciğerlerimi yaka yaka karanlığımın içine akıyorum. Karanlığına inanan aydınlığına kavuşur biliyorum. Aydınlığına kavuşan karanlığına sırt çevirmez biliyorum.
Şimdi gün aydınlanmaya hazırken köpeğimle sokağa çıkma zamanı. Sarmaşıkların ve kedilerin uyanma zamanı. Kelimemi içime haykırma zamanı.
“Yıldızlar!”
Ne çok yıldız var…
Комментарии