filmov
tv
Bilge Tonyukuk: Korkmadık, savaştık! #shorts

Показать описание
51 yıl Çin hakimiyeti ve karışıklıktan sonra Doğu Göktürk Devletinin son hükümdarı İl Kağan’ın soyundan gelen Kutlug, yaptığı başarılı savaşlar sonucu II. Göktürk Devleti 682 yılında bağımsızlığını ilan etti.
Tonyukuk, ülkesinin Çinlilerin eline düştüğü sırada Çin’e gidip yerleşen ailelerdendi. Çin’de doğmuş ve yetişmiş, yüksek görevler elde etmişti. Çinli bir vali onu hapsetmiş, serbest kalınca Kutlug’un yanına kaçmıştı. Zeki oluşu, planlamacı kişiliği ve askeri işlerdeki bilgisinden dolayı Kutlug onu Apa Tarkan tayin etti.
Göktürk liderleri devletin içinde birliği sağlamaya çalıştıkları sırada Oğuzların bulunduğu yerden bir kaçak gelmiş ve Tonyukuk’a bilgi vermişti;
Dokuz Oğuzlar yeni kagan seçmişler ve Çin’e, Kıtanlara ve On-Ok’lara haber ulaştırmışlardı. Sayıları az olan Göktürklerin günden güne geliştiğini, kuvvetlendiğini, kağanları Kutlug’un çok cesur, sözcüleri Tonyukuk’un akıllı olduğunu, bu iki kişinin var oldukça hepimizi öldüreceğini ileri sürmüştü. Birleşerek saldırırlarsa büyümekte olan Göktürkleri mağlup ederek, bir daha asla kuvvetlenmemelerini sağlayabilirlerdi.
Bunu duyan Tonyukuk endişeye kapılmıştı. Kağana, düşmanın birleştikleri takdirde kendilerinin çaresiz kalacaklarını, bir şeyin zayıf iken onu yenmenin kolay olduğunu, kuvvetlendiğinde ise onunla mücadele etmenin zorlaşacağını söyledi. Kutlug Kağan, Tonyukuk’un tavsiyelerine uyarak, "orduyu gönülünce idare et" dedi ve orduyu Ötüken Dağlarına doğru sevk etti.
İnekler Gölü ile Tola Irmağı tarafından 6 bin kişilik Oğuzlar, 2 bin kişilik Göktürk ordusu üzerine saldırdılar. Oğuzlar, ağır bir bozguna uğradılar.
On-Ok ordusu da sefere çıkmıştı. Tonyukuk da ordusuyla Altay Dağlarını aştı. Gelen haberci düşman 100 bin asker diyordu.
Bunu duyanlar “Dönelim; temizin (yani “savaşıp yenilmemişin”) utancı (savaşıp yenileninkinden) daha iyidir,” dedi.
Bilge Tonyukuk ise “Tanrı Umay, kutsal Yer ve Su (ruhları) yardımcı olurlar. Niye kaçıyoruz? (Düşman) çok diye niye korkuyoruz? Azız diye niye yenilelim? Saldıralım!” diyor.
Düşman çok diye korkmayıp, savaşan Göktürkler, On-Ok’ları bozguna uğratıyorlar.
Kaynak: Ahmet Taşağıl, Göktürkler
Tonyukuk, ülkesinin Çinlilerin eline düştüğü sırada Çin’e gidip yerleşen ailelerdendi. Çin’de doğmuş ve yetişmiş, yüksek görevler elde etmişti. Çinli bir vali onu hapsetmiş, serbest kalınca Kutlug’un yanına kaçmıştı. Zeki oluşu, planlamacı kişiliği ve askeri işlerdeki bilgisinden dolayı Kutlug onu Apa Tarkan tayin etti.
Göktürk liderleri devletin içinde birliği sağlamaya çalıştıkları sırada Oğuzların bulunduğu yerden bir kaçak gelmiş ve Tonyukuk’a bilgi vermişti;
Dokuz Oğuzlar yeni kagan seçmişler ve Çin’e, Kıtanlara ve On-Ok’lara haber ulaştırmışlardı. Sayıları az olan Göktürklerin günden güne geliştiğini, kuvvetlendiğini, kağanları Kutlug’un çok cesur, sözcüleri Tonyukuk’un akıllı olduğunu, bu iki kişinin var oldukça hepimizi öldüreceğini ileri sürmüştü. Birleşerek saldırırlarsa büyümekte olan Göktürkleri mağlup ederek, bir daha asla kuvvetlenmemelerini sağlayabilirlerdi.
Bunu duyan Tonyukuk endişeye kapılmıştı. Kağana, düşmanın birleştikleri takdirde kendilerinin çaresiz kalacaklarını, bir şeyin zayıf iken onu yenmenin kolay olduğunu, kuvvetlendiğinde ise onunla mücadele etmenin zorlaşacağını söyledi. Kutlug Kağan, Tonyukuk’un tavsiyelerine uyarak, "orduyu gönülünce idare et" dedi ve orduyu Ötüken Dağlarına doğru sevk etti.
İnekler Gölü ile Tola Irmağı tarafından 6 bin kişilik Oğuzlar, 2 bin kişilik Göktürk ordusu üzerine saldırdılar. Oğuzlar, ağır bir bozguna uğradılar.
On-Ok ordusu da sefere çıkmıştı. Tonyukuk da ordusuyla Altay Dağlarını aştı. Gelen haberci düşman 100 bin asker diyordu.
Bunu duyanlar “Dönelim; temizin (yani “savaşıp yenilmemişin”) utancı (savaşıp yenileninkinden) daha iyidir,” dedi.
Bilge Tonyukuk ise “Tanrı Umay, kutsal Yer ve Su (ruhları) yardımcı olurlar. Niye kaçıyoruz? (Düşman) çok diye niye korkuyoruz? Azız diye niye yenilelim? Saldıralım!” diyor.
Düşman çok diye korkmayıp, savaşan Göktürkler, On-Ok’ları bozguna uğratıyorlar.
Kaynak: Ahmet Taşağıl, Göktürkler
Комментарии