filmov
tv
CUNDA ADASI VE MUHTEŞEM TAŞ EVLERİ - KALBİM EGE'DE KALDI #1

Показать описание
Cunda Adası, Ayvalık koyunda yer alan ve Ayvalık Adaları olarak adlandırılan irili ufaklı 22 adadan biri. Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı olan bu 22 adanın içerisinde yerleşime açık tek ada olan Cunda, Türkiye’nin Ege Denizi’nde bulunan Gökçeada, Bozcaada ve Uzunada’dan sonra gelen dördüncü büyük adası. Yerli turizmin gözdesi olan Cunda Adası, özellikle sahil şeridindeki zeytinyağlı mezeler sunan enfes balık lokantaları ile biliniyor.
Alibey Adası olarak da bilinen Cunda Adası, Batı Anadolu’da deniz yollarının kesişim noktasında bulunuyor. Ayvalık ile bağlantısı iki ayrı köprü ile sağlanan Cunda’ya ilk köprü Dolap Boğazı mevkiinde 1964’te inşa edilmiş. Cunda ile Lale Adalarını birleştiren bu köprü Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü olma özelliğini de taşıyor. Lale Adası ise anakaraya 1817 yılında denizin doldurulmasıyla yapılan 700 metrelik hemzemin bir köprü-yol ile bağlanıyor.
Doğal güzellikleri ve tarihi yapıları nedeniyle koruma altına alınan ve 1976’da doğal ve tarihi sit alanı olarak kabul edilen Cunda Adası’nda mübadele öncesinde, Rum Ortodoks cemaatinden kalma birçok kilise ve manastır bulunuyor.
Cunda Adası ve çevresi, milattan önce Herodot tarafından Ekatonisos olarak anılıyormuş. Coğrafyacı Strabon ise Cunda için “Ekatos, Apollon’dan başkası değildir ve son derece kutsanan bir tanrıdır” diyor. Ardından bölgeye Moshonisia denmeye başlanmış. Moshos ismi için de iki düşünce var; biri yöredeki bitkilerden yayılan güzel kokulardan esinlenildiği, diğeri ise eski çağlarda yöre adalarında barınan Moshos adında bir korsandan bu ismin alındığı yönünde.
Cunda yeni adıyla Alibey Adası, Moshonisia, Kokulu ada isimleriyle anılan adaya bugünkü adı, Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlara teslim olmayıp silahlı mücadeleye başlayan ilk birliğin kumandanı Yarbay Ali Çetinkaya’ya ithafen verilmiş.
Adada eskiden beri Rumlar yaşıyormuş. Eskiden derken asırlardan beri Rumlar farklı devletlerin çatısı altında burada yaşamışlar. Malum Osmanlı’nın dağılma sürecinde Yunanistan bağımsızlığı sonrası bu bölgelerde isyan eksik olmamış. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte bu isyanlar 1924 Nüfus Mübadelesinde son bulmuş. Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi sonrasında Girit ve Midilli adalarından zamanında göç eden Müslüman Türkler adaya yerleştirilmiş. Mübadeleden günümüze kadar da getirilen Türkler bu topraklarda yaşamaya devam etmiş. Cunda’nın tarihindeki Rum etkisinden dolayı adanın hem yeme içme kültüründe hem de sokaklarında o Rum havası hissediliyor.
Adanın kısa tarihi böyle. Tarihi anladığınızda gezilecek yerleri gezmek bence daha keyifli oluyor. En azından nerede kimlerin yaşadığını daha iyi anlıyorsunuz.
Huzurun, doğanın, tarihin ve tatilin adresi olan Cunda, kendine has bozulmamış dokusuyla her ziyaretçisini kendine hayran bırakıyor.Ayvalık’ın gözbebeği olan Cunda Adası, renkli kültürü, sarımsak taşı tarihi evleri, tarihi dokusunu oluşturan Taksiyarhis, Agios Yannis ve Panaya Kiliseleri, incecik kumlu mavi bayraklı cennet plajları, sahil boyu Ege’nin en leziz tatlarını sunan restoranları, doğal güzellikleri ve masmavi deniziyle cennetten bir köşe.
Kuzey Ege’de görülmesi gereken, en güzel tatil beldelerinden biri olan Cunda, hem doğal ve tarihi güzellikleri, hem de zengin mutfak kültürü ve deniz, güneş turizmiyle Ege’nin incisi.
Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı şirin mi şirin adası Cunda, enfes balıklarıyla Ayvalık keyfinin en güzel yaşandığı yerlerden biri. Kendine özgü dokusu, tarihi Rum evleri, dar Arnavut kaldırımlı sokakları, çeşit çeşit mezeleri ve mavi bayraklı sahilleriyle tam bir tatil yeri.
Türkiye’nin en büyük tabiat parkı olan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı‘ndaki 10’ar kilometrelik parkurlarda yürüyüş yapabilir veya bisiklete binebilirsiniz.
Taptaze otların, kekikli sepet peynirlerinin, Ayvalık zeytinlerinin, meyvenin, sebzenin en güzelini bulabileceğiniz bir şenlik alanına dönüşen cumartesi pazarını gezin. Kahvaltınızı, tadını özel unundan alan ve sosis, sucuk, kaşar, turşu gibi bol malzemeyle yapılan Ayvalık ve Cunda’ya özel Ayvalık tostuyla yapın.
Cunda Adası’nda yeme-içme başlı başına bir şölen. Taptaze deniz ürünleri, dillere destan zeytinyağı ile yüzyıllar boyunca Türk ve Rum kültüründen beslenen ada mutfağı, Ayvalık ve çevresine ait yüz elliden fazla çeşit mezesiyle ziyaretçilerin doyamadan ayrıldığı bir lezzet mucizesi.
Cunda’da alışveriş deyince akla ilk gelen elbette zeytin ve zeytinyağı ile, zeytinyağlı sabunlar oluyor. Ancak bunların dışında Ayvalık tostundan vazgeçemeyenler için özel Ayvalık tost ekmeği, lorlu kurabiyeler, yöreye özgü otlar, taptaze meyve ve sebzeler ile el işi bez bebekler, çeşit çeşit oyalı yazmalar, takı ve aksesuarlar ile otantik tekstil ürünleri satın alabilirsiniz. Cunda ve Ayvalık yöresinde çok fazla el yapımı özel ürün bulunuyor, bunların başında da seramik ürünleri geliyor.
Cunda’nın tarihi Rum evlerinin çoğu günümüzde butik otel olarak hizmet veriyor.
License code: RWQO64ASTBOQSZGW
Alibey Adası olarak da bilinen Cunda Adası, Batı Anadolu’da deniz yollarının kesişim noktasında bulunuyor. Ayvalık ile bağlantısı iki ayrı köprü ile sağlanan Cunda’ya ilk köprü Dolap Boğazı mevkiinde 1964’te inşa edilmiş. Cunda ile Lale Adalarını birleştiren bu köprü Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü olma özelliğini de taşıyor. Lale Adası ise anakaraya 1817 yılında denizin doldurulmasıyla yapılan 700 metrelik hemzemin bir köprü-yol ile bağlanıyor.
Doğal güzellikleri ve tarihi yapıları nedeniyle koruma altına alınan ve 1976’da doğal ve tarihi sit alanı olarak kabul edilen Cunda Adası’nda mübadele öncesinde, Rum Ortodoks cemaatinden kalma birçok kilise ve manastır bulunuyor.
Cunda Adası ve çevresi, milattan önce Herodot tarafından Ekatonisos olarak anılıyormuş. Coğrafyacı Strabon ise Cunda için “Ekatos, Apollon’dan başkası değildir ve son derece kutsanan bir tanrıdır” diyor. Ardından bölgeye Moshonisia denmeye başlanmış. Moshos ismi için de iki düşünce var; biri yöredeki bitkilerden yayılan güzel kokulardan esinlenildiği, diğeri ise eski çağlarda yöre adalarında barınan Moshos adında bir korsandan bu ismin alındığı yönünde.
Cunda yeni adıyla Alibey Adası, Moshonisia, Kokulu ada isimleriyle anılan adaya bugünkü adı, Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlara teslim olmayıp silahlı mücadeleye başlayan ilk birliğin kumandanı Yarbay Ali Çetinkaya’ya ithafen verilmiş.
Adada eskiden beri Rumlar yaşıyormuş. Eskiden derken asırlardan beri Rumlar farklı devletlerin çatısı altında burada yaşamışlar. Malum Osmanlı’nın dağılma sürecinde Yunanistan bağımsızlığı sonrası bu bölgelerde isyan eksik olmamış. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte bu isyanlar 1924 Nüfus Mübadelesinde son bulmuş. Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi sonrasında Girit ve Midilli adalarından zamanında göç eden Müslüman Türkler adaya yerleştirilmiş. Mübadeleden günümüze kadar da getirilen Türkler bu topraklarda yaşamaya devam etmiş. Cunda’nın tarihindeki Rum etkisinden dolayı adanın hem yeme içme kültüründe hem de sokaklarında o Rum havası hissediliyor.
Adanın kısa tarihi böyle. Tarihi anladığınızda gezilecek yerleri gezmek bence daha keyifli oluyor. En azından nerede kimlerin yaşadığını daha iyi anlıyorsunuz.
Huzurun, doğanın, tarihin ve tatilin adresi olan Cunda, kendine has bozulmamış dokusuyla her ziyaretçisini kendine hayran bırakıyor.Ayvalık’ın gözbebeği olan Cunda Adası, renkli kültürü, sarımsak taşı tarihi evleri, tarihi dokusunu oluşturan Taksiyarhis, Agios Yannis ve Panaya Kiliseleri, incecik kumlu mavi bayraklı cennet plajları, sahil boyu Ege’nin en leziz tatlarını sunan restoranları, doğal güzellikleri ve masmavi deniziyle cennetten bir köşe.
Kuzey Ege’de görülmesi gereken, en güzel tatil beldelerinden biri olan Cunda, hem doğal ve tarihi güzellikleri, hem de zengin mutfak kültürü ve deniz, güneş turizmiyle Ege’nin incisi.
Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı şirin mi şirin adası Cunda, enfes balıklarıyla Ayvalık keyfinin en güzel yaşandığı yerlerden biri. Kendine özgü dokusu, tarihi Rum evleri, dar Arnavut kaldırımlı sokakları, çeşit çeşit mezeleri ve mavi bayraklı sahilleriyle tam bir tatil yeri.
Türkiye’nin en büyük tabiat parkı olan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı‘ndaki 10’ar kilometrelik parkurlarda yürüyüş yapabilir veya bisiklete binebilirsiniz.
Taptaze otların, kekikli sepet peynirlerinin, Ayvalık zeytinlerinin, meyvenin, sebzenin en güzelini bulabileceğiniz bir şenlik alanına dönüşen cumartesi pazarını gezin. Kahvaltınızı, tadını özel unundan alan ve sosis, sucuk, kaşar, turşu gibi bol malzemeyle yapılan Ayvalık ve Cunda’ya özel Ayvalık tostuyla yapın.
Cunda Adası’nda yeme-içme başlı başına bir şölen. Taptaze deniz ürünleri, dillere destan zeytinyağı ile yüzyıllar boyunca Türk ve Rum kültüründen beslenen ada mutfağı, Ayvalık ve çevresine ait yüz elliden fazla çeşit mezesiyle ziyaretçilerin doyamadan ayrıldığı bir lezzet mucizesi.
Cunda’da alışveriş deyince akla ilk gelen elbette zeytin ve zeytinyağı ile, zeytinyağlı sabunlar oluyor. Ancak bunların dışında Ayvalık tostundan vazgeçemeyenler için özel Ayvalık tost ekmeği, lorlu kurabiyeler, yöreye özgü otlar, taptaze meyve ve sebzeler ile el işi bez bebekler, çeşit çeşit oyalı yazmalar, takı ve aksesuarlar ile otantik tekstil ürünleri satın alabilirsiniz. Cunda ve Ayvalık yöresinde çok fazla el yapımı özel ürün bulunuyor, bunların başında da seramik ürünleri geliyor.
Cunda’nın tarihi Rum evlerinin çoğu günümüzde butik otel olarak hizmet veriyor.
License code: RWQO64ASTBOQSZGW
Комментарии