𝐉𝐉𝐊 𝐈̇𝐋𝐄 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓 'Hoşlandığın çocuğun üzerine düşersin' [One Shot]

Sabitte.

#Fyp

[DreamsKook]

🥂Dreams Kook'un kaleminden.
♠[Hoşlandığın çocuğun üzerine düşersin.]
➥Kim Alin & Kim Taehyung

/Hikâye/

Saatime bakıp, hocanın çok konuştuğumuz için ayırdığı arkadaşıma kısık sesle, "Zilin çalmasına 2 dakika var." Dedim. Zafer gülüşüyle eliyle 'Okey' yaptıktan sonra daha fazla dikkat çekmeden önüne döndü. Nedense şu matematik dersinde, ders geçmiyor, aksine uzuyordu. Zaten hoca bize takmış bir öğretmenken, üstü üstlük artık yorulmuş ve fazlasıyla çökmüşken öğle arasından önce matematik olması koyuyordu. Matematik hocası da "Aman öğrenciler yorulmuştur, sıkılmıştır." demeden dersine tam gaz devam ediyordu. Acımasız adam.

Beklenen o müthiş, kurtuluş sesi kulaklarımın pasını attırırken, sınıf, öğretmeni bile beklemeden dışarıya fırlamıştı. Bende o sırada çantamdaki diplere gömülmüş olan cüzdanımı bulmaya çalışıyordum.

"Buldum! Gidebiliriz." Mina'nın koluna girdikten sonra birlikte yürümeye başladık. Aşağı, kantine indiğimizde Mina, beni dürtmüş ve önümüzde masada oturan 1  yıldır hoşlandığım çocuğu işaret etmişti gözüyle. Jungkook, cidden muzzamdı. Gözleri bir yıldız gibi, yüzü çok bebesi ve vücudu fazla kaslıydı. Aşık olunacak biriydi ama şu da vardı ki, okuldaki bütün kızların hayaliydi o. Okuldaki popülerliği fazlaydı.

Yine oradaydı, en yakın arkaşları ile oturmuş sohbet ediyordu. Yanından geçerken bile o erkeksi kokusundan etkilenmemek imkansızdı.
Bedenim hafif sallandı. "Ha? Ne oluyor?" Mina, sessizce bir kıkırtı bırakmıştı havaya. "Tamam anladık fazla aşıksın be güzelim. Deminden beri ona bakıyorsun. Öğrencilerde garip garip bize bakıyor." Omuzlarımı silkerken öne doğru adımladım. "Umrumda mı sence onların bakışları?" Tanrım! Yanından geçiyorum! Yanından geçer geçmez derin bir nefes aldım.

Kokusu beni deli ediyordu. Mina, kolumdan tutup kendini yanıma çekti. "Aşktan gözün kör olmuş. Tabi umrunda olmaz." Bunu gülerek söylemişti. Elbette, ciddi değildi ama durup ona doğru baktığımda gülüşü solmuştu. "Tamam tamam, sustum." geri önüme dönerek kantinci abladan, süt ve çikolata aldım. Mina, her zamanki gibi kahve sevgisini içtenlikle belli ederken, cüzdanındaki parayı çıkartıp ablaya verdi. Para üstünü alır almaz elleri dolu bir şekilde bana döndü.

"Kahvemi tutabilir misin bebeğim?" Kafamı 'Evet' anlamında sallayarak elindeki kahveyi elinden aldım. Bir yandan yavaşça yürürken bir yandan da Mina'nın artık elimden kahvesini almasını bekliyordum. Yanlış görmüyorsam Jungkookların bir masa sonrasındaki yer boştu. Çabuk olup orayı kaparsam Jungkook'u daha iyi bir açıdan rahatça gözetleyebilirdim.

Hızlı adımlarla Jungkook'un masalarının yanından geçerken birden birşeye takılmış ve Jungkook'un üzerine düşmüştüm bodoslama. BİR DAKİKA KAHVE?! "Ahhh!" Olamaz olamaz! Hızla Jungkook'un üzerinden kalkarak tekrar ona döndüm. Acı içinde bağırıyordu. Ellerimdeki atıştırmalıklar yeri boylarken Jungkook'un elinden tutup kantinden çıkardım. O an ki korku ile ne yaptığımın farkına varamamıştım. Jungkook'u erkekler tuvaletine sokup, içeriye kendimde girmiştim. Tanrıya şükür, içerisi boştu. Kimse yoktu.

Çeşmeyi açıp Jungkook'a döndüğümde, beyaz okul gömleğini çıkarmış ve yanık var mı diye bakıyordu. Kahretsin!! soyunmasını beklemiyordum. Çeşmeden akan suyu avucuna doldurup vücuduna döküyordu. Ah, o fazla seksiydi. Uyan Alin! Adam yanıyor sen neyden bahsediyorsun?! Kendimi hafif bir tokat yapıştırdıktan sonra Jungkook'a baktım.

O da durmuş ve bana bakıyordu. "Iı, canın acıyor mu hala?" sinirli değildi bana karşı. Oysaki bana nefret kusar sanıyordum. "Biraz." Kafamı yere eğdim. Hepsi benim suçumdu. Tanrım! Tam bir sakarım!

Bir kaç dakika sonra elleri ile çenemi tuttu ve yüzümüzü hizaladı. "Pişman mısın?" Kafamı 'Evet' anlamında salladım. Düşünüyormuş gibi parmakların çenesine koydu. "Imm.."
Biraz durdu ve devam etti. "Özür için bana bir muzlu süt alıcaksın." inanamayarak ona baktım. Muzlu süt ne alakaydı şuan? "Anlamadım?"

Derin bir nefes aldı ve yine gülümsemesini sunarak açıklama yapmaya başladı. "Bana muzlu süt alıcaksın. Özür niyetine.. Hadi ama! Bana garip garip bakma." Cidden anlamamıştım.

"Özür için tek muzlu süt mü istiyorsun? Bu kadar mı yani?" Onaylar bir biçimde mırıltılar çıkardı.
"Peki, anlaştık." Yerdeki kıyafetine baktım.
Bunu giyemezdi. Üzerinde kahve lekeleri duruyordu. Çıplak gidecek halide yoktu?

Buldum! Hızla yerimden alev alarak dışarıya çıktım. Kapıyı da kilitledim tabiki. Erkeklerin giyinme odasına doğru koşmaya başladım. Kapının önüne gelince, kapıyı çalmadan içeriye daldım. İçeriye girer girmez bağırışmalar yankılansa da onlara aldırmadan Jackson'ın yanına gittim. Üzerini çıkarmış, yarı çıplaktı. Beni görmeyi beklemiyordu, şaşırmıştı.

"Fazladan forman var mı Jackson? Sen illa getirirsin yedekten." Nefes almak için ellerimi dizlerime koydum. Tanrım, kalbim yerinden çıkacak sanırım. "Var da, ne oldu güzelim?"
Zorla yutkundum. "Sonra anlatsam?" kafasını
onaylar şekilde sallayarak spor çantasından yedek formasını çıkardı ve bana uzattı.
Ellerimle yüzünü avuçlayarak yanaklarına öpücük kondurdum. "Sen adamsın, adam!" Elindeki formayı alıp arkamı döndüm ve hızla oradan çıktım.

Tuvaletin önüne gelip kilidini açtım ve içeriye girdim. Elimdeki formanı Jungkook'a uzattım.
"Hemen giyin!" Nefes almam 1 kaç dakika sürürken o sırada Jungkook, giyinmişti. Bana döndü. Gözlerinde yine o pırıltı vardı. Tam o anda birşey hatırladı ve elini cebine attı. Cebinden telefonunu çıkarırken, diğer elini bana uzattı. "Bakma öyle, telefonunu ver." Telefon? Bir dakika telefonum nerdeydi benim?! Dur hatırladım.  Eteğimin gizli cebine koyduğum telefonumu ona verdim.

Bir kaç şey yapmış ve geri bana vermişti.
"Neyse gidiyorum ben. Telefonuna da numaramı kaydettim. Arıcam seni unutma. " göz kırparak yanımdan geçti ve tuvaletten çıktı. Öylece dona kalmıştım. Numaramı dedi o?

Hızla telefonumun rehberini açtım ve son kayıtlara girdim. 'Taş adam(❤)' diye kaydetmişti kendini. Gülmeden edememiştim. Neyse ki farkındaydı o da herşeyin. Tek anlamadığım nokta orada neden kırmızı kalp vardı? Ne alaka yani?

Beyin fırtına yapmaya çalışırken tuvaletin kapısı açıldı ve içeriye Mina girdi. "Kızım nerdesin sen? Seni aradım on saat. Ne oldu tek tek anlatıyorsun bak." Belimden tutarak beni tuvaletten çıkardı. Elimdeki telefonumu gösterdim. Rehbere, kendini nasıl kaydettiğini.

"LAN?!


♣Son..

|6301 Kelime yazılmıştır.|

[Taekookasktir]

Ayyy çok güzeldii bayıldımm bebeğim ellerine emeğine sağlık💋

[Kookie-dy]

Ellerine sağlık ❤ ❤ ❤ ❤ ❤ ❤ ❤ ❤ ❤ ❤ ❤ ❤ ❤ güzel olmuş ❤❤❤❤❤❤🎉❤🎉❤🎉❤🎉❤🎉❤🎉🎉❤

[JeonJungkook-hbrc]

Abi burda bırakmış olmazsın yani olmaz ya part 2 side mutlaka olmalı bişey bile olmadı ki 😢 lütfennn ❤❤❤

[_Yoonmin_Taekook_Hyunlix_]

Ya okumak istiyorum ama wattpad yükleyip taekook-yoonmin ficlere sarınca yn hikayelerini okuyamıyorum.. (Best yazarlardansın bu arada seninle ilgili sıkıntı yok) (like attım ama)