filmov
tv
Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri - Üsküdar Aziz Mahmud Hüdayi Türbesi
Показать описание
İlim, tasavvuf ve edebiyat sahalarında parlak bir hüviyete sahip bulunan Hüdâyî Hazretleri, mâneviyat rehberleri arasında müstesnâ bir mevkii hâizdir. O, kuruluş yıllarında Şeyh Edebali Hazretleri’nin yapmış olduğu kıymetli irşad, hizmet ve faâliyeti, aynı aşk, vecd ve heyecanla yürütebilen nâdir bir mânevî şahsiyettir. Allah rızâsı istikâmetinde ihlâs, samîmiyet ve gayret üzere hareket eden Hüdâyî Hazretleri, sahip olduğu zâhirî ve bâtınî liyâkat sebebiyle de hem pâdişahların hem de bütün tebaanın sevdiği bir Hak dostu olarak tebârüz etmiştir. Osmanlı’nın yükselişten yavaş yavaş duraklamaya doğru seyir takip eden bir devrinde yaşayan Hüdâyî Hazretleri, bir yandan sultanların âdil, gayretli ve mâneviyat bakımından güçlü ve zinde olmaları için büyük himmetler sarf etmiş, bir yandan da birtakım kargaşadan bunalan devlet ricâlinin ve halkın gönül yaralarını âdeta hâzık bir hekim gibi sarmasını bilmiştir. Bundan dolayı hemen herkes, onun sohbet, irşad ve hizmet sofrasına koşarak ferahlamış; dergâhı, gönüllerin huzur ve saâdete kavuştuğu bir mekân olmuştur.
İlim ve keramet sahibi olan aziz Mahmud hüdai hazretleri, fırtınalı bir havada hiçbir kayıkçının denize açılamadığı bir günde bir kaç dervişini yanına alarak kayıkla üsküdar dan saray burnuna geçer. Halen üsküdar ile sarayburnu arasındaki bu yola denizciler arasında hüdai yolu denir.
hizmetini geniş bir sahaya yaymış olan Hüdâyî Hazretleri, yaşamış olduğu asra ve sonraki yüzyıllara silinmez bir mühür vurmuş olarak 1628 milâdî tarihinde ardında sayısız muhib, müntesib ile pek çok eser ve vakıf bırakarak bahtiyar bir şekilde rahmet-i Rahmân’a yürümüştür.
İlim ve keramet sahibi olan aziz Mahmud hüdai hazretleri, fırtınalı bir havada hiçbir kayıkçının denize açılamadığı bir günde bir kaç dervişini yanına alarak kayıkla üsküdar dan saray burnuna geçer. Halen üsküdar ile sarayburnu arasındaki bu yola denizciler arasında hüdai yolu denir.
hizmetini geniş bir sahaya yaymış olan Hüdâyî Hazretleri, yaşamış olduğu asra ve sonraki yüzyıllara silinmez bir mühür vurmuş olarak 1628 milâdî tarihinde ardında sayısız muhib, müntesib ile pek çok eser ve vakıf bırakarak bahtiyar bir şekilde rahmet-i Rahmân’a yürümüştür.