Dücane & Dahi #felsefe #antikyunan #filozof

preview_player
Показать описание
Hazırlayan takipçiye teşekkürler. Olayın özeti gibi olmuş.
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Dücane reyizi cok seviyorum. Videonun ilk saatini girise ayiriyor ve "bugun girisi kisa tutuyorum" diyor.

ahmettanriverdi
Автор

Eskiden ben de arada bir Dücane dinlerdim. Dinlediğim kadarıyla Dücane’yi hep böyle bildim. Çok kısa sürede anlatılacak şeyleri saatlerce dolandıra dolandıra anlatmaya çalışıyor, ana konuyu unutturuyor. Marifetmiş gibi bunu isteyerek yapıyor. Yanılmıyorsam bu konuda kendisini bir açıdan şöyle savunuyor; “sığ ve hoyrat insanlar beni dinlemekten sıkılıp kaçsınlar. Samimi ve kararlı olanlarla baş başa kalalım. Bunlar zaten sıkılmayacaklardır, kaçmayacaklardır”.
Dücane bence ömür törpülüyor. Hayat kısa ve binbir zorluğu var bu ülke insanının. Değer mi bunlara, konu gerçekten hakikat yolculuğuysa.
Bu arada çok büyük konuşuyorum gibi algılanmasın, yazdıklarımda biraz kontrolsüzlüklerim olabilir. Dürtüsel taşkınlığım bugün biraz üzerimde. Vaktim dar. Felsefi ve nezaketsel anlamlardaki kusurlarıma sizlerden anlayış bekliyorum. Kesinliğinden emin olmadığım şeylerle yargılamak istemiyorum kimseyi. 😅Kimin ne olduğunu anlayabilecek bilgi yeterliliğinde olmayabilirim hala. Zaman lazım. Zamanım olursa Dücane’yi ciddi anlamda değerlendirebilecek meşruluğa sahip olabilirim belki bir gün. Adamı yeterince bilmiyorum. Felsefede de yeniyim. Evrensel temellere göre yargılamayı da yeni öğreniyorum. Evrensel temellerin var olduğunu, şaşmaz olduğunu büyük oranda kabulleniyor olsam da yüzde yüz diyemiyorum henüz, bakmaya devam ediyorum. Onun durumu evrensel temellerle çelişiyor mu; tam olarak bunu anlamam lazım. Dahi Hoca’nın Dücane’ye yaptığı reddiyeleri tekrardan izleyebilirim. Felsefe anlatırken bazı şeyleri yanlış mı biliyor yoksa sorun bilgisinde değil de seçimlerinde mi? Bundan sonrasını; sorun yalnızca seçimlerinde varsayımı üzerinden devam ettireceğim. Adam yaptığı tercihlerde evrensel yasaları çiğnemeden, yani yine bu yasalara uyarak fakat farklı yolları kullanarak hem kendi içinde hem evrensellik içerisinde tutarlı yollara başvurmuş olamaz mı? Biz onun evrensel yasaları çiğniyor olduğu sanrısına, yanılgısına düşüyor olabilir miyiz?
Belki yaptığı şeylerin arkasında bizim tam anlamadığımız, göremediğimiz; mutlak iyiliğe, mutlak doğruluğa götürecek, bunlarla tutarlı işleri vardır.
Mesela para konusunu ele alalım. Bu meseledeki yargılar, hükümler konuya nasıl baktığımıza göre değişebilir mi?
Adam anlatılarıyla birlikte para topluyor. Bu paraları muhtaçlara yardım için mi topluyor veya sanatsal, bilimsel, felsefi oluşumların gelişimine katkı için mi topluyor? Yoksa kendi lüksleri için mi topluyor? Hangi durumda veya hangi durumlarda meşruluğu olur veya olmaz? Adam felsefeci gibi yaşadığını mı iddia ediyor, yoksa bir filozof gibi yaşadığını mı iddia ediyor? Yanılmıyorsam felsefeci doğru bildiklerini anlatır fakat genelde bu doğruları kendi hayatına yerleştirmez. Filozof doğru bildiklerini anlatır ve bu doğrulara göre yaşamaya çalışır. Dücane hangisi?😅😂

Dücane evrensel bir ahlak yasasının zorunlu olarak var olması gerektiğini düşünüyor mu?
Bir yasanın var olduğunu düşünüyorsa bu yasanın bizim kastettiğimiz şekillerde olduğunu mu düşünüyor, yoksa bizden farklı olarak kendi kafasındaki şekillerde olduğunu mu düşünüyor?
Eğer kendi kafasındaki şekillerde olduğunu düşünüyorsa o yasa bizce evrensel değildir. İkisi arasında yalnızca biri doğru olmak zorundaysa iddiamız odur ki bizim kastettiğimiz şekillerdeki yasa evrensel ahlaktır.
Evrensel ahlak akıl ve vicdan(adalet, sağduyu)temellidir. Sana göre bana göresi yoktur. Herkes için belirli ve değişmez kuralları vardır, herkesi kapsar. Objektif olduğu için hakikate en yakındır. Akıl zorunlu olarak herkesi aynı noktada buluşturur. Aklın yolu birdir. Akıl ve adalet(vicdan, sağduyu) oldukça evrensel ahlak da olur. Akıl ve adalet zorunlu olarak evrensel bir ahlak yaratır.
Evrensel ahlak mantığın zorunlu olarak bütünü oluşturan parçaları birbirlerine uyumlu gelecek şekilde bağlamasıyla oluşur. Halkaların birbirlerine bağlanarak oluşturduğu kusursuz bir döngü sistemi olan zincir gibi düşünebilirsiniz bunu. Uygun sebep-sonuç zinciriyle hepsi birbirini doğrulayıp tamamlıyor. İşte benim kastettiğim evrensel ahlak şekli budur(Aklıma gelen analoji bu oldu)
Bütün ancak bu şekilde çalışabiliyorsa o zaman doğru olan budur.
Bir analoji daha aklıma geldi.
Mesela bir robot düşünelim. Bu robotu parçaları dağılmış bir şekilde bize verip, bunu; parçaları doğru bir şekilde birbirlerine bağlayarak bir bütün halde robotu çalıştırmamızı istemeleri gibi düşünebiliriz. Robot da doğru oluşturulmuş bütün koşuluyla çalışır ancak. Robotun ayak bölümünü kafa bölümüne bağlamaya kalksak çalışmaz mesela. İkisinin arasında gövde bölümü var.
Dücane evrensel ahlak diye bir şeyin olmadığını düşünüyorsa bu onun felsefeyi anladığını gösterir mi?

Konumuz ahlakla da bağlantılı olduğu için evrensel ahlakla ilgili yazdım son paragrafta. Ama ben evrensellik deyince evrenselliğin sadece ahlak kolunu değil, evrenselliğin tüm kollarıyla düşünülmesini istiyorum bütüncül perspektifliğin önemi için. Diğer kolların da çalışma prensibi aynıdır. Ahlak evrensel temellerden yalnızca biridir. Evrensel ahlak herkesin uzun vadeli iyiliğine, çıkarına hizmet eder. Aksine göre hareket etmek herhangi bir şeyde objektif anlam bırakmaz, onur bırakmaz, haysiyet bırakmaz, omurga bırakmaz, çelişki ve pişmanlık yaratır, türlü türlü zarar yaratır, uzun vadede kayıp demektir. Ucubeliktir, çirkinliktir, yakışıksızlıktır, anlamsızlıktır, saçmalıktır, omurgasızlıktan oradan oraya savrulmaktır, mutsuzluktur. Kendinden bir parça vererek eksilmektir. Doğadaki uyuma ters düşerek karşılığını olumsuz anlamda alacaksın demektir. Parçasını oluşturduğun bütüne zarar vermek aslında kendine zarar vermek demektir. Yaptıkların sana dönecektir. Yaptıklarınla er ya da geç yüzleşeceksin. Hesabın görülecek. Bir insan başka birine haksızlık yapıyorsa kendisinin de haksızlığa uğraması hak olur, haksızlığa uğraması meşru olur. İşte o zaman “niye haksızlığa uğradım” diye ağlamasına hakkı olamaz. Kendi elleriyle haksızlığa uğramayı meşru kıldı. İlkeler(omurga) bu yüzden çok önemlidir. Bindiğin dalı kesmeyeceksin. Kuralsızlık seni uçuruma sürükler. Kendisine ihanet edeni işte bunlarla cezalandıracaktır doğa.

Not: Yazdıklarımı bir daha okuduktan sonra bu eklemeyi yapmam gerektiği hissine kapıldım.
Evrensel Ahlakla ilgili bir zamanlar bunları yazmıştım. Bu yazıda Dahi Filozof’un kastettiği Evrensel Ahlakla çelişen herhangi bir ifadem olduğunu sanmıyorum. Eğer ciddi bir çelişki bulursanız bana açıklayın, ben de anlayarak düzelteyim. Felsefe biraz da böyle bir şeydir; zaman içerisinde argümanlarımızı daha iyi ve daha sağlam hale getirebilmek için bu argümanlarımızdaki ve bu argümanlarımızı ifade ederken yaptığımız kusurları, eksiklikleri ortadan kaldırmaktır. Ben ve benim gibi tüm felsefe talebeleri adım adım gelişimini tamamlar. Bu bir süreçtir, kimse hata yapmadan, kusur işlemeden bu süreci tamamlayamaz kolay kolay. Burada önemli olan şey biz felsefe talebelerinin olabildiğince sorumlu ve olabildiğince dikkatli olmaya çalışarak felsefi anlatılarda ve öznel yorumlarda bulunmamızdır. Bu özeni insanlara felsefe sunarkenki durumlarda göstermemiz gerektiğini kastediyorum. Karalama yerinde yani dersleri işlerken sorduğumuz sorular ve yaptığımız öznel çıkarımlar için kastetmiyorum tabii ki. İnsanlara felsefe anlattığımızda en tamamlanmış en bilgili olduğumuz aşamada olalım olabildiğince. Ben de burada felsefi konulara dair bir şeyler anlatmak istediğimde olabildiğince bana öğretilmeye çalışılan ve benimsediğim felsefi bakışlara paralel; çelişmeyen anlatılarda bulunmak için dikkatli olmaya çalışıyorum. Bizler özgür ve özgün ruhlu felsefe talebeleriyiz. Elbette her felsefi konuda Dahi Filozof’la aynı noktada olmayabiliriz. Elbette herhangi bir felsefi konuda özenli olmak kaydıyla farklı öznel çıkarımlarımız ve yorumlarımız olabilir. O zamanlar durumumun da etkisiyle bu konuyla paralel gidebileceğini düşündüğüm öznel ifadelerim de oldu evrensel ahlak konusunda. Dahi Filozof’un evrensel ahlak konusunda bizlere aktardıklarının önemli bir kısmını yazımda özetleyerek aktarsam da bu konuyu tabii ki verdiği derslerden notlar alarak dinlemeniz daha bütüncül ve daha faydalı olacaktır. Ben her zaman benim buradaki anlatılarımdan ziyade asıl kaynağından bu işleri dinlemeniz gerektiğini tavsiye etmişimdir.

Derslerin altındaki yorumlarımı okuyanlar benim veya bir başka talebenin yorumlarını okurken bizleri felsefe anlatma konusunda gelişimini tamamlamış felsefeciler olarak görmeyin. Bizler talebe olarak bu kanaldaki derslerin altına aklımıza takılanları soruyoruz, öznel çıkarımlarımızı; öznel yorumlarımızı ifade ediyoruz, hocanın anlattıklarını destekleyici örneklerde bulunuyoruz, hocanın anlatıklarının altını çiziyoruz, notlar alıyoruz. Bizler felsefeci yetkinliğine henüz ulaşmadık, sadece talebeyiz. Aslında biliyorsunuz, sadece bunların farkında olduğumu bilmenizi istiyorum. Yarın öbür gün birileri beni bu konuda sorguya çekerse en azından kendi savunmamı buraya kaydedip hazır halde tutmak istiyorum.

tolgahan
Автор

Farabi :çok konuşanı az dinlemek lazım diyor😅

Viricanus
Автор

Hocamın girizgahi asgari 50 dk. Severiz

galapagos
Автор

He yaw bı türlü konuya girmiyor girdiğinde konuyu unutmuş oluyorum:)

Muhammed.
Автор

Ben bilgili değilim ama kimden irite oluyorsam dahide ona salliyor, bilgi duzeyinde degil ama durust olmayan bi yerden ele veriyor kendini

CEVIRIYEDAIR
Автор

Dücane Hocamıza maşaAllah.Açımlamaya muhtacız.👍👏👏👏🤗

semihaozenc