İzin Ver Annem Gibi Olayım! | Masumlar Apartmanı 27. Bölüm

Masumlar Apartmanı 27. Bölüm Özeti:

Safiye, tren garından döndükten sonra evde bambaşka bir Gülben’le karşılaşır. Gülben, yaşadıklarının yıkımıyla baş edebilmek için hiç umulmadık bir yöntem bulmuştur. Evdeki herkes bu “yeni” Gülben’i şaşkınlıkla izlerken, Han ve İnci arasındaki gerilim de artmaya devam eder. Gülben’in başına gelenlerden Esra ve Esat’ı sorumlu tutan Han, tüm köprüleri yakacak bir adım atar. Neriman ise Gamze’nin yaşadığı bir soruna çözüm bulmak isterken kendi başını belaya sokar. Müdürün Han’ı araması üzerine gelişen olaylar, Neriman’ı zor durumda bırakırken, Han ve Ege’yi karşı karşıya getirir.

#MasumlarApartmanı her salı 20.00’de #TRT1'de!

Masumlar Apartmanı fragmanlar için tıklayın…
Masumlar Apartmanı bölümler için tıklayın...
-------------------------------------------------

[sevo]

‘’Kalbini bir erkeğin avucuna bırakırsan senden geriye hiçbir şey kalmaz.’’ İlk defa anneleri doğru söyledi.

[esmagur]

Safiye aslında Gülbende kendisi gibi olsun istemiyor o yüzden izin vermiyor😔

[cerensibel]

*Merve dizdar ve Ezgi mola karşılıklı döktürüyor resmen oynamıyor yaşıyor ciğer bırakmadılar beee ağlaya ağlaya içim dışıma çıktı* 😢😭😔

[denizal]

Gülbeni delirttiğine kızmayalım diye Ege ve Nerimanı sevgili yapan koca yürekli senarist....

[melike]

Gülben'in dış görünüş olarak Safiye'den daha çok annesine benzemesi üzüyor. Ablası iyileşsin diye kıyafetleri camdan atan Gülben'i görmek istiyorum ben annesinin kıyafetleriyle değişen Gülben'i değil

[esraamasafakolan]

"Dünyayı iyi kalpliler kazanır." Diye bi söz vardır ya, senarist sadece 10 dakikada bu yargıyı kırdı. Tebrik ediyorum dizideki çalışan herkesi 👏👏

[mhmmttuna]

Gülben ve Safiye resmen oyunculuk dersi verir gibi karaktere bürünüp oynadılar gerçekten muhteşemler..

[kullanc-qbvk]

Safiye sen şunları sunlari yasadinmi diyince aklima ilk bolumlerde saçını kesmesi, kitaplarını aşağıya atmasi geldi... evet yaşadı ama annesi değil ablasi yaşattı

[merveyagmur]

Gülbeni böyle görünce hep aklıma inciye verdiği söz geliyor iyileşecem ben o evden gidin diye demişti. Ne diyeyim hepsine yazık ama en çok inciye. Herhangi bir zorunluluğu olmadığı halde o evde han için. O deli dolu kızın şimdi yüzü gülmüyor. Umarım han da inci için biraz olsun çabalar.

[dilhun]

Hasibe ilk defa haklı birşey söyledi. "Kalbini bi erkeğin avuçlarına bıraktığında senden geriye hiçbişey kalmıyor" o kadar doğru ki..

[cangurbuzoglu]

Abi bu nasıl bir oyunculuktur merve dizdar, ezgi mola inanamıyorum cidden

[emineyldz]

“Kimse bana mektup yazmayacak, hiçkimse yıllar sonra karşıma geçip de ben seni çok sevmiştim demeyecek” ne zaman izlesem tüylerim diken diken oluyor ağlıyorum

[belladonna]

Farah Zeynep Abdullah, Ayşe Arman'la röportajında dizinin başarısındaki paya yönetmenlerin katkısı hakkında "Çiğdem Bozali ve Çağrı Vila Lostuvalı büyülü bir şey yapıyorlar..." Demişti. Gerçekten de öyle... Dizideki oyunculukların ve o müthiş vurucu repliklerin yanında çekim açıları, sahneyi yansıtış biçimleri de öylesine muazzam ki... Her sahnenin çekimi, oyuncuların, "masumlar apartmanın", otel ve ev arasındaki o dar sokağın, Naci'yle Safiye'nin gittiği o mekanların kadrajdaki ve dolayısıyla televizyonlarımızdaki yeri ayrı bir sanat eseri adeta... Hatta diziyi bu kadar başarılı kılan da bu yönetmenlerin bu büyüleyici bakış açısı bence. Oyuncuların karakterlerini hakkını veren o muazzam oyunculukları kadar Çiğdem Bozali ve Çağrı Vila Lostuvalı da onların ortaya koydukları o "oyunculukların" hakkını fazlasıyla veriyorlar çünkü.
Bir dizinin senaryosu, oyuncu kadrosu ve yetenekleri ne kadar güzel olursa olsun yönetmenlerin o senaryoyu, o "karakterleri" oyuncuların karakterleri yorumlayış biçimini algılayışları sığ ise bunların hiçbiri totalde bir halt etmiyor.

Şu sahnenin güzelliğine bakar mısınız?

Gülben "sen Naci ile gideceksin" dedikten sonra Safiye'nin "Bıraktı beni, gitti ama ben seni hiç bırakmayacağım." Deyip yatağın üzerinden elini Gülben'e uzatması, Gülben'in o ele değmesi ve o ellerin çekim açısı... Hasibe'nin gülerek kapıyı kapatması yani aslında Gülben ve Safiye'yi kendi karanlığına kapatması ve bunu başarmanın hazzı ile gülmesi ve yatağın başında gölgesinin gözükmesi, Gülben ve Safiye'nin başında bir zebani gibi dikilmesi... Safiye ve Gülben'in Hasibe'ye yenilmeleriyle bu zamana kadar başardıkları her şeyin boşa gitmesi, yürüdükleri bütün o yolda geriye gitmelerine, başa dönmelerine ithafen kameranın geriye gitmesi... onun ruhunun karanlığına bir kez daha hapsolmalarına paralel olarak ışıkların geriye gittikçe sönmesi...

Ve son olarak Hasibe'nin ikisinin de umutlarını kırmasıyla beraber Safiye ve Gülben'in biblosunun kırılması...
Bunların hepsi Çağrı ve Çiğdem'in başarısı...
Muazzam bir sürrealist bakış açısı, ayrı ayrı alkışlanası iki yetenek  ve her seferinde ayrı  bir sanat eseri...👏👏👏

[esmagur]

Ahhh be Bayram sen bi Gülbene seni sevdim desen de şu kız bi mutlu olsa hadi be Bayram biz senden yanayız #BayGül

[GulbeninHrkas]

Ya bu Hasibe hayranlığı nereden geliyor anlamıyorum. Biri değişse diğeri ona benzemek istiyor.

[rumeysaakbas]

"Ne zaman hayal kursam boğazıma diziyorlar" Merve Dizdar ve Ezgi Mola ciğerimizi deldiniz bu nasıl oyunculuktur

[duygubadem]

gülbenin mutlu olduğunu görmeden ölmek istemiyorum

[ozlemsarkan]

Gülbenin ya da Safiyenin iyileşmesi neden Naci ya da Esat a bağlı olsun önce kendileri için değişmeli ve iyileşmeliler yine yanlış mesajlar ve güçsüz kadınlar...

[mhmmttuna]

Bu sahne bu bölümün abartısız en iyi sahnesi..

[simgekural]

Hasibe’nin o kapıyı kapatması, gölgesinin görülmesi Hasibe mahvettin herkesin hayatını