Osman Yanardağ - Gül Gazeli | Fon Müziği

preview_player
Показать описание

Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

16.04.2024 18.44 evden uzakta çöllere bakarak yudumladığım çayımda bunu izlemek çölün serinliğinde dinlemek...inanılmaz keyif aldığım anlardan biri.unutmayayım diye yazıyorum kendime:) Allah izin verir yaşadıkça hatırlayayım

mexelina
Автор

Bir gece koca şehirler yok oldu Rabbim depremde hayatını kaybedenlere rahmet eylesin mekanı cennet olsun amin

TamKarışık
Автор

Bahaneler içinde yaşıyoruz sonumuzun ne olduğunu bile

rahimakhmedov
Автор

Ben hic kendim icin yaşamamîşım hep sevdiklerim icin savasmisim ben kendime ne büyük haksızlık etmišim 😔
Gencligimi versinler geri sırtım ağrıyor
ne güzel bi Musik 🎶 beni aldı nerelere götürdü 💔😔

bleosldt
Автор

Bazen öylesine herkese sinir oluyorum ki kendimi öldürüp rahatlamak istiyorum amma sonra diyorum ki sabr edicem hayat devam ediyor dayanmak yaşamak gerek o yüzden sabr edelim her şey gelip geçicidir bu da geçer ..

poladhmdov
Автор

Ahhh şu fon müziği aklıma bir şeyi getiriyor Rabbim bana sabr verdi ve o sabrın sonunda allah istediğim şeyi kabul edecek sadece beklemek sadece vakti olduğunu biliyorum Saliha bir eşim olucak güveniyorum Rabbime Rabbim sabr edenlerledir gelecek inanıyorum sadece vakti var sabr et ❤‍🩹😍🤲🧕👳‍♀️❤‍🩹

AbdullahAtaş-kz
Автор

Çocukluğum gençliğim yaşadıklarım ve yaşamak istediğim hepsi gözümün önünden geçti ve ben baka kaldım sessiz çığlıklarım şahit buna😔😔

nursevensavl
Автор

Hayat çok acımasız hep hak etmediğim şeyler yaşadım..Bazen ölmek istiyorum sonra çocuklarım geliyor aklıma bensiz ne yaparlar kimse bakamaz benim gibi onlara diyorum sonra vazgeçiyorum.Anne olmak niye bu kadar zor Allah'ım bazen dayanamıyorum ama onlar için ayakta kalmaya direnmeye devam ediyorum.Hergun biraz daha tükeniyorum 😢😢😢😢😢

ayseinanc
Автор

Anlatacağım herşeyi şu an bu parça anlatıyor düşünsenize herkez hepimiz yok olmuşuz kıyamet kopmuş dünyada ne bir iniş ne bir cikiş var o pencereden dünyaya bakıyoruz ve diyoruzki (Bizler de yaşadık sevdik ve güldük.. ) selam olsun herkeze takmayın kafanızı elbet kitabın sonunda abdestimizi aldırıp beyaz gömleği giydirip Kefene sarıp kuşağı bağlayacaklar ve ebedi evimize koyacaklar 9 meşe tahtanın altına.. diyor ya Ana rahminden geldik pazara bir kefen aldık döndük mezara, Ne bakarsın taşıma yarın gelecek başına... Vay ki ölüp ebediyete yıldızlar ülkesine gidenlere sonsuz Rahmetler ve selamlar olsun... 🥲

seyhanilgen
Автор

Adım Osman Yanardağ.Bu müzik yıllar önce "Gül Gazeli" ismiyle benim besteleyip yaptığım müziklerden bir tanesi.Aynı zamanda Albüme adını veren eser.Siz ve sizin gibi bazı sayfalarda isimsiz yayınlanması ve kendi isimlerini yayınlayıp bu eserleri kendilerine aitmiş gibi sunmaları açıkça beni çok rahatsız etti.Emeğe saygı gerek.Bu bir haktır.Bu yanlışlığın derhal düzeltilmesini, eser sahiplerinin isimlerini doğru bir şekilde yazılması ve eserin Orjinal ismi ile yazılmasını bekliyorum.Bütün dinleyicilerime sevgi ve saygı ile...OSMAN YANARDAĞ-GÜL GAZELİ

OsmanYanardag
Автор

Gece, yıldızların bile titreyerek parladığı bir boşlukta, sokaklar sessizdi. Rüzgar, hafifçe esen bir ağıt gibi geçmişin gölgelerine dokunuyordu. Her şey susmuştu, ama sanki her şeyin içinde bir fısıltı vardı; duyulmayan, ama kalbin derinliklerinde yankılanan bir ses… sessiz çığlıklar.

Bir zamanlar gülüşlerin yankılandığı o eski taş duvarların önünde durmuş, geçmişin izlerini arar gibi bakıyordu insan. Her bir taş, her bir sokak lambası, geçmişten kalan bir hikaye fısıldıyordu; sessiz ama bir o kadar güçlü. Orada, o anda, tüm o kaybolan anılar tekrar canlanır gibi oluyordu. Çocukken sevgiyle koştuğu o dar sokakta, bir zamanlar var olan sıcaklık şimdi yerini bir boşluğa bırakmıştı.

Biraz ileride, yıllar önce onu uğurlayan bir el vardı; şimdi o elin yerinde yalnızca anılar kalmıştı. “Gitme, ” der gibi, o eski anılar insanın yüreğine sarılıyordu. Ama gidilmişti, geri dönülmeyecek kadar uzaklaşılmıştı. Hayat, ardında geri gelmeyecek izler bırakmıştı.

Bir an durup gözlerini kapattı. Rüzgar, geçmişten bir dokunuş gibi tenine değdi. Sanki ona yıllar öncesinden, çocukluğundan bir ses geliyordu. Bir anne sesi belki, ya da sevgi dolu bir dost gülüşü. İçini kavuran bir sıcaklıkla beraber, özlem dolu bir sessizlik vardı her şeyde. O sessizliğin içinde kayboldu, geçmişe özlemiyle sarıldı.

Bir zamanlar herkesin beraber olduğu o bayram sofraları, tatlı sohbetler, belki de kahkahalar… Hepsi bir bir gözlerinin önünden geçiyordu. Şimdi yalnızca soğuk bir sessizlik ve yaşanmamış onca hayalin bıraktığı hüzün vardı. Geçmişe dönebilse, belki o zamanı durdurabilse… Ama hayat bir tren gibiydi; hızla geçmiş, geride yalnızca anıların sessiz çığlıklarını bırakmıştı.

İçinden derin bir nefes alarak gözlerini açtı. O eski, tozlanmış hatıralar birer birer zihnine çökerken, kalbinin derinliklerinde ince bir sızı hissediyordu. Geçmişin derinliklerinde kaybolmuş o çocukluk, o masumiyet… Şimdi hepsi uzak bir yıldız gibi parlıyor, ama bir o kadar da ulaşılmazdı.

Gözlerinden bir damla yaş süzüldü. Belki de bu, geçmişe duyduğu o tarifsiz özlemin dışa vurumuydu. Çünkü bazı şeyler, asla geri gelmeyecekti. Ve hayat, ardında yalnızca sessiz çığlıklar bırakıyordu.

Eğer zaman bir an için bile durabilseydi, belki o geçmişi yeniden yaşardı. Belki tüm o kaybettiklerine sıkı sıkı sarılır, onların gitmesine izin vermezdi. Ama işte, her şey sessizce uzaklaşmıştı. Ve şimdi, yalnızca hatıralar kalmıştı.
Berlin 31.10.2024😢

asminkeynekadimliya