filmov
tv
EN’ AM SÜRESİ; meali kuran Kerim
Показать описание
#kuranıkerim #kuranmeali #kurandinle #kuran #meal #enâmsûresi #kuranmealleri #kuranogreniyorum
Bu videomuzda kuran Kerim de olan EN’AM SÜRESİ meali ni paylaşıyoruz
Videomuzun içeriği
1 . Gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah’a hamd olsun. Sonra o kâfirler, (birtakım varlıkları) Rablerine denk tutuyorlar.
2 . Sizi çamurdan yaratan sonra da (öleceğiniz zamanın) müddetini belirleyen O’dur. (Diriliş zamanının) müddeti O’nun yanındadır. Sonra siz (hâlâ) şüphe edersiniz.
3 . Göklerde ve yerde (kulluk edilen) Allah O’dur. Sizin gizlinizi de açığınızı da bilir. Kazandıklarınızı da bilmektedir.
En’âm Suresi Mekkî’dir. Sure, başından sonuna dek müşriklerde var olan inanç problemlerine temas edip, batıl akideyi delillerle çürütmekte, sahih akideyi ortaya koymaktadır. Bu yanlışlardan biri de şudur: Mekkeli müşrikler, Allah’ın (cc) göklerin Rabbi olduğuna ve yerde var olanları yarattığına inanıyorlardı. Fakat Allah’ın (cc) hayata, dine, ekonomiye müdahalesini istemiyorlardı. Kişiyle vicdanı arasına hapsedilen, tüm putlara, dinlere ve inançlara eşit mesafede bir Allah (cc) istiyorlardı. Kâinata hükmeden ama insanlara hükmetmeyen bir Allah (cc)...
Allah (cc) genel olarak surede, özel olarak da bu ayette Allah’ın (cc) göklerde ve yerde kulluk edilen, boyun eğilip teslim olunan, yasaları geçerli olan tek otorite olduğunu vurgulayarak, bu yanlış Allah tasavvurunu çürüttü. (bk. 11/Hûd, 87)
4 . Onlara, Rablerinin ayetlerinden bir ayet geldiğinde, mutlaka ondan yüz çevirirler.
5 . Hak kendilerine gelince elbette, onu yalanladılar. Alaya aldıkları (şeyin) haberleri onlara gelecektir. (Neyi alaya aldıklarını anlayacaklar.)
6 . Kendilerinden önce nice toplulukları helak ettiğimizi görmediler mi? Size vermediğimiz güç ve otoriteyi onlara vermiş, gökyüzünü bol yağmurla üzerlerine yollamış, nehirleri altlarından akar kılmıştık. Günahları sebebiyle onları helak ettik ve onların ardından başka bir nesil inşa ettik.
7 . Şayet sana kağıt üzerine yazılmış bir kitap indirsek ve ona elleriyle dokunacak olsalar (yine de) o kâfirler: “Bu apaçık bir büyüden başkası değildir.” diyecekler.
8 . Dediler ki: “Üzerine melek inmeli değil miydi?” Şayet melek indirseydik iş bitirilmiş/kıyamet kopmuş olur ve onlara süre verilmezdi.
9 . Şayet onu melek (bir peygamber) kılmış olsak hiç şüphesiz, (yine insan suretinde) erkek bir melek kılardık. Ve kesinlikle düştükleri şüpheye onları yine düşürürdük.
10 . Andolsun ki, senden önceki resûllerle de alay edildi. Alaya aldıkları (şey), alaycıları çepeçevre kuşattı.
11 . De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın ve sonra bakın, yalanlayanların sonu nasıl olmuş?”
12 . De ki: “Göklerde ve yerde olanlar kime aittir?” De ki: “Allah’a aittir.” O, rahmeti, kendi üzerine yazmıştır. Andolsun ki, (vuku bulacağında) hiçbir şüphe olmayan Kıyamet Günü'nde, sizleri bir araya toplayacaktır. Kendilerini hüsrana/zarara uğratanlar! Onlar iman etmezler.
13 . Gecede ve gündüzde yerleşmiş ne varsa hepsi O’nundur. O, (işiten ve dualara icabet eden) Es-Semi’, (her şeyi bilen) El-Alîm’dir.
14 . De ki: “Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah iken, O doyurur ama (kimse tarafından) doyurulmaz iken Allah’tan başkasını mı veli edinecekmişim?” De ki: “Şüphesiz ki ben, Müslimlerin/şirki terk ederek tevhid ile Allah’a yönelen kulların ilki olmakla emrolundum.” Ve “Sakın müşriklerden olma.” (denildi.)
Müşrikler; Allah’ın (cc) dışındaki varlıkları veli edinir ve bir veliden/dosttan beklenecek şeyleri, o varlıklardan beklerlerdi. Allah’ın dışında edindikleri veliler/evliya; Allah’a (cc) yakın ve O’nun (cc) yanında hatır sahibi olduğuna inandıkları melekler (34/Sebe’, 40) ve salih insanların ruhaniyetiydi (53/Necm, 20; 71/Nûh, 23). Bu varlıkları veli edinme/putlaştırma nedenlerini Kur’ân şöyle açıklar:
a. Allah’a yakınlaşmak için (39/Zümer, 3)
b. Allah katında şefaatlerine nail olmak için (10/Yûnus, 18; 39/Zümer, 43-44)
c. İhtiyaç halinde onların yardımına nail olmak için (36/Yâsîn 74-75)
d. İzzet bulmak için (19/Meryem, 81-82)
e. Toplumu kaynaştırması ve milli bir değer olması için (29/Ankebût, 25)
Ayrıca bk. 29/Ankebût, 41
15 . De ki: “Şayet Rabbime isyan edersem, şüphesiz ki o büyük günün azabından korkarım.”
16 . “Kim de o gün azaptan alıkonulup çevrilirse, (Allah) ona rahmet etmiştir. Bu, apaçık bir kazançtır.”
17 . Allah sana bir zarar dokunduracak olsa, onu (Allah’tan) başka kimse gideremez. Sana bir hayır dokunduracak olsa O, her şeye kadîrdir.
18 . O, kullarının üzerinde (her şeye boyun eğdiren) El-Kahir’dir. O (hüküm ve hikmet sahibi olan) El-Hakîm, (her şeyden haberdar olan) El-Habîr’dir.
19 . De ki: “Kimin şahitliği en büyüktür?” De ki: “Allah benimle sizin aranızda şahittir. Sizi ve kime ulaşırsa onu uyarmam için bu Kur’ân bana vahyedildi. Yoksa siz, Allah’la beraber başka ilahların olduğuna mı şahitlik ediyorsunuz?” De ki: “Ben şahitlik etmem.” De ki: “Ancak O, tek bir ilahtır
Bu videomuzda kuran Kerim de olan EN’AM SÜRESİ meali ni paylaşıyoruz
Videomuzun içeriği
1 . Gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah’a hamd olsun. Sonra o kâfirler, (birtakım varlıkları) Rablerine denk tutuyorlar.
2 . Sizi çamurdan yaratan sonra da (öleceğiniz zamanın) müddetini belirleyen O’dur. (Diriliş zamanının) müddeti O’nun yanındadır. Sonra siz (hâlâ) şüphe edersiniz.
3 . Göklerde ve yerde (kulluk edilen) Allah O’dur. Sizin gizlinizi de açığınızı da bilir. Kazandıklarınızı da bilmektedir.
En’âm Suresi Mekkî’dir. Sure, başından sonuna dek müşriklerde var olan inanç problemlerine temas edip, batıl akideyi delillerle çürütmekte, sahih akideyi ortaya koymaktadır. Bu yanlışlardan biri de şudur: Mekkeli müşrikler, Allah’ın (cc) göklerin Rabbi olduğuna ve yerde var olanları yarattığına inanıyorlardı. Fakat Allah’ın (cc) hayata, dine, ekonomiye müdahalesini istemiyorlardı. Kişiyle vicdanı arasına hapsedilen, tüm putlara, dinlere ve inançlara eşit mesafede bir Allah (cc) istiyorlardı. Kâinata hükmeden ama insanlara hükmetmeyen bir Allah (cc)...
Allah (cc) genel olarak surede, özel olarak da bu ayette Allah’ın (cc) göklerde ve yerde kulluk edilen, boyun eğilip teslim olunan, yasaları geçerli olan tek otorite olduğunu vurgulayarak, bu yanlış Allah tasavvurunu çürüttü. (bk. 11/Hûd, 87)
4 . Onlara, Rablerinin ayetlerinden bir ayet geldiğinde, mutlaka ondan yüz çevirirler.
5 . Hak kendilerine gelince elbette, onu yalanladılar. Alaya aldıkları (şeyin) haberleri onlara gelecektir. (Neyi alaya aldıklarını anlayacaklar.)
6 . Kendilerinden önce nice toplulukları helak ettiğimizi görmediler mi? Size vermediğimiz güç ve otoriteyi onlara vermiş, gökyüzünü bol yağmurla üzerlerine yollamış, nehirleri altlarından akar kılmıştık. Günahları sebebiyle onları helak ettik ve onların ardından başka bir nesil inşa ettik.
7 . Şayet sana kağıt üzerine yazılmış bir kitap indirsek ve ona elleriyle dokunacak olsalar (yine de) o kâfirler: “Bu apaçık bir büyüden başkası değildir.” diyecekler.
8 . Dediler ki: “Üzerine melek inmeli değil miydi?” Şayet melek indirseydik iş bitirilmiş/kıyamet kopmuş olur ve onlara süre verilmezdi.
9 . Şayet onu melek (bir peygamber) kılmış olsak hiç şüphesiz, (yine insan suretinde) erkek bir melek kılardık. Ve kesinlikle düştükleri şüpheye onları yine düşürürdük.
10 . Andolsun ki, senden önceki resûllerle de alay edildi. Alaya aldıkları (şey), alaycıları çepeçevre kuşattı.
11 . De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın ve sonra bakın, yalanlayanların sonu nasıl olmuş?”
12 . De ki: “Göklerde ve yerde olanlar kime aittir?” De ki: “Allah’a aittir.” O, rahmeti, kendi üzerine yazmıştır. Andolsun ki, (vuku bulacağında) hiçbir şüphe olmayan Kıyamet Günü'nde, sizleri bir araya toplayacaktır. Kendilerini hüsrana/zarara uğratanlar! Onlar iman etmezler.
13 . Gecede ve gündüzde yerleşmiş ne varsa hepsi O’nundur. O, (işiten ve dualara icabet eden) Es-Semi’, (her şeyi bilen) El-Alîm’dir.
14 . De ki: “Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah iken, O doyurur ama (kimse tarafından) doyurulmaz iken Allah’tan başkasını mı veli edinecekmişim?” De ki: “Şüphesiz ki ben, Müslimlerin/şirki terk ederek tevhid ile Allah’a yönelen kulların ilki olmakla emrolundum.” Ve “Sakın müşriklerden olma.” (denildi.)
Müşrikler; Allah’ın (cc) dışındaki varlıkları veli edinir ve bir veliden/dosttan beklenecek şeyleri, o varlıklardan beklerlerdi. Allah’ın dışında edindikleri veliler/evliya; Allah’a (cc) yakın ve O’nun (cc) yanında hatır sahibi olduğuna inandıkları melekler (34/Sebe’, 40) ve salih insanların ruhaniyetiydi (53/Necm, 20; 71/Nûh, 23). Bu varlıkları veli edinme/putlaştırma nedenlerini Kur’ân şöyle açıklar:
a. Allah’a yakınlaşmak için (39/Zümer, 3)
b. Allah katında şefaatlerine nail olmak için (10/Yûnus, 18; 39/Zümer, 43-44)
c. İhtiyaç halinde onların yardımına nail olmak için (36/Yâsîn 74-75)
d. İzzet bulmak için (19/Meryem, 81-82)
e. Toplumu kaynaştırması ve milli bir değer olması için (29/Ankebût, 25)
Ayrıca bk. 29/Ankebût, 41
15 . De ki: “Şayet Rabbime isyan edersem, şüphesiz ki o büyük günün azabından korkarım.”
16 . “Kim de o gün azaptan alıkonulup çevrilirse, (Allah) ona rahmet etmiştir. Bu, apaçık bir kazançtır.”
17 . Allah sana bir zarar dokunduracak olsa, onu (Allah’tan) başka kimse gideremez. Sana bir hayır dokunduracak olsa O, her şeye kadîrdir.
18 . O, kullarının üzerinde (her şeye boyun eğdiren) El-Kahir’dir. O (hüküm ve hikmet sahibi olan) El-Hakîm, (her şeyden haberdar olan) El-Habîr’dir.
19 . De ki: “Kimin şahitliği en büyüktür?” De ki: “Allah benimle sizin aranızda şahittir. Sizi ve kime ulaşırsa onu uyarmam için bu Kur’ân bana vahyedildi. Yoksa siz, Allah’la beraber başka ilahların olduğuna mı şahitlik ediyorsunuz?” De ki: “Ben şahitlik etmem.” De ki: “Ancak O, tek bir ilahtır
Комментарии