Altın madeni davaları adil sonuçlanmadı. @kazdagikoruma #kazdağları

preview_player
Показать описание
"Nurol holding tümad altin ve halilaga altin bakır davalarıni kaybettik ÇED DAVALARI NEDEN SONUÇSUZ KALIYOR?
Yurttaşlar çoğu kazanılan bir ÇED davası ile projenin rafa kalkmadığını da bilmiyorlar. ÇED’i mahkemece iptal edilen şirketler 2009/7 Genelgesi uyarınca yeni ÇED için başvuruyor ve yüzde 99 oranında istediklerini de alıyorlar. Hem de öyle halkın katılımı toplantısı, ÇED format toplantısı gibi “gereksiz ayrıntılara” boğulmadan, Ankara’da Çevre, şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda çay kahvelerini içerek yeni ÇED’lerini ceplerine koyup yollarına devam ediyorlar.

NE YAPILMALI?
Ne mi yapabilirler?

İlk olarak mücadeleyi hukuka havale edip geriye çekilmemek gerekiyor. Ekoloji hareketinin tarihi böyle yapılmış ve kaybedilmiş yüzlerce deneyimle dolu. Yine bir çevre hukuku avukatın dediği gibi davayı açıp anında unutmak gerekiyor! Dava kendi sürecinde devam eder. Avukatları süreci götürür, halk da duruşmalara, bilirkişi incelemelerine olabildiğince kitlesel katılarak destek verir. Zaten bütün mücadele süreçlerine böyle kitlesel bir şekilde katılmak gerekiyor. Doğayı, yaşam alanlarını koruyacak olan gücün halkın kararlı, kitlesel duruşu olduğunu bilerek hareket etmek sonucu getirecektir. Taşın altına herkesin emeğini, elini ve yüreğini koyması ile ancak başarı gelebilir. Ekoloji mücadeleleri açısından başarılı örnekler olarak sıralanabilecek Gerze, Yuvarlakçay, Tire Başköy, Aydın Kızılcaköy, Germencik Dağyeni, Kaz Dağı Kirazlı, Mersin Boğazpınar mücadeleleri bunun somut örneklerinden sadece birkaçı.

Bir başka yapılması gereken şey ise hem fiili hem hukuki mücadele süreçlerinin olabildiğince halkla birlikte ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi. Mücadele süreçlerini bir grup kadro ile yürütüp geniş kitleler işin içine katılmazsa bir sür sonra halkın-köylünün kendi mücadelesine yabancılaşması doğuyor. Gelişen süreçlerden haberleri olmadığı için de (mesela olumsuz mahkeme kararları gibi) her şey yolunda sanıyor ve faaliyetin nasıl başladığı, ormanın nasıl kesildiği, dağın nasıl yok edildiği ya da tarlasının nasıl ellerinden alındığının farkına bile varamıyorlar. Vardıklarında da iş işten geçmiş oluyor…

Kazanılan davalar zafer olmadığı gibi kaybedilen davalar da bir yenilgi, bir son değil elbette. Her çevre davasıyla bize oynatılan bulmaca-buldurmacayı bir yana bırakmak zorundayız. Olan biteni açık yüreklilikle paylaşıp takkeyi önüne, ocağa çay koyup yeniden başlamanın yol yöntemlerinin en geniş kitle ile alınması gerekiyor. Kaz Dağı’nın da ülkemizde şirketlerin talan etme yarışı içindeki doğamızın da sömürülen emeğimizin de kurtuluşunun yolu buradan geçiyor."

#kazdağları #altınmadenleri #madenciliğehayır #toprakaltındandeğerlidir #sokakmüziği #sokakmüzisyenleri
join shbcf.ru