filmov
tv
Tarihi Birikimiyle Tokat | Ceymax Official
Показать описание
Tokat, Türkiye’nin uzun bir tarihe sahip illerindendir. Karadeniz Bölgesi’nde bulunan Tokat’ın Bizans döneminde bilinen ismi Komana’ydı. Tokat il merkezi olmak üzere, Almus, Artova, Başçiftlik, Erbaa, Niksar, Pazar, Reşadiye, Sulusaray, Turhal, Yeşilyurt, Zile şehrin ilçeleridir.
Tokat Günümüze Serüveni
Uzun ve derin bir tarihe sahip Tokat’ın ilk çağlarda Togayıtlar tarafından kurulduğuna inanılır. İl, Hititlerin, Asurluların, Hurriler ve Kimmerlerin egemenliğine girdikten sonra Perslerin, Büyük İskender dönemi Makedonyalıların, Kapadokya Krallığının ve Pontus Krallığı’nın da yönetimine girmiştir. MÖ 65 yılında Romalılar ve MS Bizans Devleti’nin egemenliğine girmiştir. Daha sonra şehirde bulunan Tokat Kalesi, Danişmentlilerin ve Anadolu Selçuklularının da yönetimine girmiştir.
Tokat Coğrafya ve Nüfusu
Tokat Akdağ ve Çamlıbel dağlarının oluşturduğu vadiler arasında bulunur. Kiraz ve vişnenin önemli gen kaynakları Tokat yöresinde bulunur. Tokat yöresinde olan ve Tokat’a özgü Cerasus İnkana adlı kiraz türünün endemik bir bitki olduğu biliniyor. Tokat’ın ikliminde, hem Karadeniz iklimi hem de İç Anadolu’daki kara ikliminin etkisi görülür. Şehrin yüzölçümü 9.958 km²’dir. 2021 yılı verilerine göre şehrin nüfusu bir önceki yıla göre 4.706 artarak 602.567 olmuştur.
Tokat Ekonomisi
Tokat ilinin ekonomisi genel olarak tarıma ve tarımla ilgili sanayiye dayanmaktadır. Aktif nüfusun %80’i tarım sektöründe çalışır. Tokat’ın ovaları son derece verimli ve her çeşit ürünü yetiştirebilmektedir.Artova’da tahıl, Kazova’da bağcılık, Taşova’da tütün ekimi ağır basmaktadır. Her çeşit sebze ve meyvenin yetiştiği Tokat’a Türkiye’nin Meyve Bahçesi de denir. Tokat’da yetişen tütün, kokuludur ve en iyi cins tütünlerdendir. Şehrin çavuş üzümüne benzeyen narince üzümü meşhurdur. Şehirde hayvancılık da ilerlemiştir. Besi hayvancılığı ve arıcılık gelişmiştir. Sığır, manda, koyun, hindi ve kıl keçisi beslenmektedir.
Uzun bir tarihe ev sahipliği yapan Tokat, eski çağlardan beri kervan yollarının uğrak noktasıdır. Bugün de karayolunun önemli bir merkezi olan şehir ülkenin her tarafıyla irtibat sağlayabilmektedir.
Tokat Gezilecek Yerler
Yağıbasan Medresesi, Tokat’ta bulunan görülmesi gereken tarihi yapılardan biridir. Danişment Beyliği’nden Nizamettin Yağıbasan’ın Tokat ve Niksar’da yaptırdığı iki medrese olan Yağıbasan Medresesi, Çukur Mederese olarak da bilinir. 1151 ve 1152 yıllarında yaptırılmıştır. Kapalı avlulu Anadolu medreselerinin ilk örneklerindendir ve bu özelliğinden dolayı önemlidir. Avluyu örten 14 metre çapındaki kubbenin ortası ise açıktır.
Tokat Kalesi, Roma Dönemi’nde yol güvenliğini sağlamak amacıyla kurulmuştur. 500 yıl kadar Bizans egemenliğinde kalan kale ilk kez 1074 yılında Danişmend Melik Gazi tarafından fethedilmiş ve kısa aralıklarla el değiştirerek Tokat’ın uzun tarihi birikimine tanıklık etmiştir. Sırasıyla Danişmend, Selçuklu, İlhanlı, Eretna, Kadı Burhanettin ve Osmanlı Devleti egemenliğine girmiştir. Dik ve sarp kayalar üzerine kurulmuştur. Doğal hisar durumunda olan kalenin Osmanlı Dönemi’nde Çardak-ı Bedevi denilen zindanı Bizans İmparatoru A. Diogenis başta olmak üzere bir çok tarih açısından önemli insana tutsak yeri olmuştur. Kalenin güneybatısında çok eski çağlardan kalma bir kaya mezarı da bulunur. Mezarın ağzında bir kolon ve biri büyük iki hücre bulunur. Ayrıca 362 basamaklı bir merdiven ile kalenin dibine inilir fakat günümüzde bu merdiven yolu kapalıdır.
Tokat Günümüze Serüveni
Uzun ve derin bir tarihe sahip Tokat’ın ilk çağlarda Togayıtlar tarafından kurulduğuna inanılır. İl, Hititlerin, Asurluların, Hurriler ve Kimmerlerin egemenliğine girdikten sonra Perslerin, Büyük İskender dönemi Makedonyalıların, Kapadokya Krallığının ve Pontus Krallığı’nın da yönetimine girmiştir. MÖ 65 yılında Romalılar ve MS Bizans Devleti’nin egemenliğine girmiştir. Daha sonra şehirde bulunan Tokat Kalesi, Danişmentlilerin ve Anadolu Selçuklularının da yönetimine girmiştir.
Tokat Coğrafya ve Nüfusu
Tokat Akdağ ve Çamlıbel dağlarının oluşturduğu vadiler arasında bulunur. Kiraz ve vişnenin önemli gen kaynakları Tokat yöresinde bulunur. Tokat yöresinde olan ve Tokat’a özgü Cerasus İnkana adlı kiraz türünün endemik bir bitki olduğu biliniyor. Tokat’ın ikliminde, hem Karadeniz iklimi hem de İç Anadolu’daki kara ikliminin etkisi görülür. Şehrin yüzölçümü 9.958 km²’dir. 2021 yılı verilerine göre şehrin nüfusu bir önceki yıla göre 4.706 artarak 602.567 olmuştur.
Tokat Ekonomisi
Tokat ilinin ekonomisi genel olarak tarıma ve tarımla ilgili sanayiye dayanmaktadır. Aktif nüfusun %80’i tarım sektöründe çalışır. Tokat’ın ovaları son derece verimli ve her çeşit ürünü yetiştirebilmektedir.Artova’da tahıl, Kazova’da bağcılık, Taşova’da tütün ekimi ağır basmaktadır. Her çeşit sebze ve meyvenin yetiştiği Tokat’a Türkiye’nin Meyve Bahçesi de denir. Tokat’da yetişen tütün, kokuludur ve en iyi cins tütünlerdendir. Şehrin çavuş üzümüne benzeyen narince üzümü meşhurdur. Şehirde hayvancılık da ilerlemiştir. Besi hayvancılığı ve arıcılık gelişmiştir. Sığır, manda, koyun, hindi ve kıl keçisi beslenmektedir.
Uzun bir tarihe ev sahipliği yapan Tokat, eski çağlardan beri kervan yollarının uğrak noktasıdır. Bugün de karayolunun önemli bir merkezi olan şehir ülkenin her tarafıyla irtibat sağlayabilmektedir.
Tokat Gezilecek Yerler
Yağıbasan Medresesi, Tokat’ta bulunan görülmesi gereken tarihi yapılardan biridir. Danişment Beyliği’nden Nizamettin Yağıbasan’ın Tokat ve Niksar’da yaptırdığı iki medrese olan Yağıbasan Medresesi, Çukur Mederese olarak da bilinir. 1151 ve 1152 yıllarında yaptırılmıştır. Kapalı avlulu Anadolu medreselerinin ilk örneklerindendir ve bu özelliğinden dolayı önemlidir. Avluyu örten 14 metre çapındaki kubbenin ortası ise açıktır.
Tokat Kalesi, Roma Dönemi’nde yol güvenliğini sağlamak amacıyla kurulmuştur. 500 yıl kadar Bizans egemenliğinde kalan kale ilk kez 1074 yılında Danişmend Melik Gazi tarafından fethedilmiş ve kısa aralıklarla el değiştirerek Tokat’ın uzun tarihi birikimine tanıklık etmiştir. Sırasıyla Danişmend, Selçuklu, İlhanlı, Eretna, Kadı Burhanettin ve Osmanlı Devleti egemenliğine girmiştir. Dik ve sarp kayalar üzerine kurulmuştur. Doğal hisar durumunda olan kalenin Osmanlı Dönemi’nde Çardak-ı Bedevi denilen zindanı Bizans İmparatoru A. Diogenis başta olmak üzere bir çok tarih açısından önemli insana tutsak yeri olmuştur. Kalenin güneybatısında çok eski çağlardan kalma bir kaya mezarı da bulunur. Mezarın ağzında bir kolon ve biri büyük iki hücre bulunur. Ayrıca 362 basamaklı bir merdiven ile kalenin dibine inilir fakat günümüzde bu merdiven yolu kapalıdır.