jeon Jungkook ile hayal et |Patronun Seni Merdiven Boşluğunda Becerir| DEVAMI 3

preview_player
Показать описание
📍Jungkook ile hayal et 📍

Patronun Seni Merdiven Boşluğunda Becerir

ÖNEMLİ NOT📣

Kurgu kanalımda daha önce paylaştığım Patronun Seni Toplantı Odasında Becerir adlı seri kurgunun devamı niteliğindedir, Kurguyu okumayanlar için okumalarını tavsiye ederim, daha iyi anlayabilirsiniz.

🎈Kurgu bana aittir
🎈 Smut içerir
🎈 Kötülemek amaçlı asla yazılmamıştır

*HİKAYE*

*Jungkook'dan*

Tanrım. Hapı çok fena yuttum.

Otuz dakika önce uyandığımdan beri tavana bakıyordum. Beyin: alt üst. Aletim: sert.

Aslında yeniden sert.

Tavana doğru kaşlarımı çattım. O gece beni terk ettiğinden beri kaç kez mastürbasyon yaptıysam hiçbiri fayda etmedi, geçecek gibi değildi. Daha önceleri de böyle uyandığım oluyordu ama her ne kadar bunun mümkün olabileceğini düşünmesem de bu öncekilerden daha kötüydü. Çünkü bu defa neyin özlemini çektiğimi biliyordum. O ise benim boşalmama bile izin vermemişti.

Dokuz ay. Kahrolası dokuz ay boyunca sabahları kazık gibi uyanıp kendimi sıvazladım ve hiç istemediğim biri için bitmek bilmeyen fanteziler kurdum. Aslında bu o kadar da doğru değildi. Onu istiyordum. Onu görmüş olduğum tüm kadınlardan daha fazla istiyordum. Asıl sorun ise ondan aynı zamanda nefret ediyor oluşumdu.
Ve o da benden nefret ediyordu. Yani benden gerçekten nefret ediyordu. Otuz bir yaşıma kadar Bayan Kim gibi üstüme gelen biriyle hiç karşılaşmamıştım.

Onun adını duymak bile aletimin aniden kıpırdanmasına neden oluyordu. Kahrolası hain. Gözlerimi çadırı kurduğum yere diktim. Bu aptal uzantı beni baş etmek zorunda olduğum bir karmaşanın içine sokmuştu. Ellerimle yüzümü ovuşturdum ve doğruldum.

Neden onu pantolonumun içinde tutamamıştım ki? Neredeyse bir sene boyunca bununla başa çıkmıştım. İşe de yaramıştı. Mesafemi korumuş, ona patronluk taslamış, kahretsin, itiraf etmeliyim, piçlik bile yapmıştım. Ve sonra her şeyi kaybettim. Sessiz odada oturmak, her yanımı saran kokusu ve o kahrolası eteği, yüzümün önündeki kıçı yetmişti. Kendimi kaybetmiştim.

Onunla bir kez birlikte olsam hayal kırıklığına uğrayacağımdan ve ona olan arzumun son bulacağından emindim. Sonunda biraz huzura kavuşacaktım. Fakat geldiğim nokta buydu, yatağımda, sertleşmiş, sanki haftalardır boşalmamış gibiydim. Saate baktım, yalnızca dört saat geçmişti.

Hızlı bir duş aldım, geçen geceye dair ondan kalan herhangi bir izi yok etmek istercesine kendimi sertçe keseledim. Bu durum son bulacaktı, son bulmak zorundaydı. Jeon Jungkook abazan bir yeni yetme gibi davranmazdı ve ben kendi ofisimde kesinlikle aptalca şeyler yapmazdım. İhtiyacım olan son şey, her şeyi mahvedecek yapışkan bir kadındı. Bayan Kim’in üzerimdeki bu hâkimiyetine izin veremezdim.

Eksikliğini hissettiğim şeyin ne olduğunu bilmeden önce her şey çok daha iyiydi. Ne kadar berbat olursa olsun şu anki durum çok çok daha kötüydü.

O içeri girdiğinde ben ofisime doğru yönelmiştim. Dün gece buradan ayrılış şeklinden dolayı -kapıdan koşarak çıkmıştı- beni iki senaryodan birinin beklediğini biliyordum. Ya beni gözleriyle süzecek, geçen gecenin bir anlamı olduğunu, bizim bir anlamımız olduğunu düşünecekti. Ya da beni oyacaktı.

Yaptıklarımıza dair tek kelime duyulacak olursa işimi kaybetmekle kalmaz uğruna çalıştığım her şey ellerimden kayıp giderdi. Ancak ondan fazlasıyla nefret etmeme rağmen onun böyle bir şey yapacağını sanmıyordum. Eğer ona dair öğrendiğim bir şey varsa o da güvenilir ve sadık biri olduğuydu. Nefret dolu bir cadaloz olabilirdi ama beni aslanların önüne atabileceğini sanmıyordum. Kolejden beri Jeon Medya Grubu için çalışıyordu ve şirketin değerli bir parçası olmasının bir nedeni vardı. Şu anda diplomasını almasına yalnızca aylar vardı ve hazır olduğunda istediği işi seçebilecekti. Kendini riske atması mümkün değildi.

Ancak beni tamamen görmezden geleceğine bahse girebilirdim. Üzerinde diz üstü bir yağmurlukla içeri girdi. Altında her ne varsa onu saklıyordu fakat o muhteşem bacakları göstermekle olağanüstü bir iş başarmıştı.

Kahretsin... eğer o ayakkabıları giydiyse, büyük ihtimalle... Hayır, sakın o elbise olmasın. Lütfen, Tanrı aşkına, o elbise olmasın. Bugün böyle bir şeye karşı koyacak iradem olmadığını adım gibi biliyordum.

Ceketini dolabına asıp masasına geçerken onu süzdüm.

İnanılacak gibi değildi, bu kadın gerçekten de bütün dünyadaki en büyük baştan çıkarıcıydı.

Beyaz elbisesini giymişti. Boynunun ve köprücük kemiklerinin üzerindeki pürüzsüz ve yumuşak tenini ortaya çıkaran, o muhteşem göğüslerinin üzerine kusursuzca sarkan, geniş yakalı o beyaz elbise benim var oluşumun felaketi, lezzetli bir pakete sarılmış cennetim ve cehennemimdi.

Eteğin kıvrımları dizlerinin hemen altına düşüyordu ve gördüğüm en seksi şeydi. Herhangi bir şekilde kışkırtıcı değildi fakat kesimine ve o kahrolası bakir beyazlığa dair beni bütün gün sertleşmiş vaziyette tutan bir şeyler vardı. Ayrıca o elbiseyi her giydiğinde saçlarını açık bırakıyordu. Tekrarlayan fantezilerimden biri de saçındaki kahrolası tokaları çıkarmak, saçından bir tutam kavrayıp onu becermekti.

Yorumlara📍
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Hayatımda okuduğum en iyi smut kesinlikle smut yazmaya devam etmelesin muazzammmm

mydarkworlded_
Автор

Devam 2
Bana bakmadan yürümeye devam etti. “Kahvemiz bitti, ” dedi dişlerinin arasından. “Bu yüzden, bir ofis kızı olarak on dördüncü kattaki kafeye biraz kahve almaya gidiyorum. Kafeinden mahrum kalmanızı istemem.”

Bu kadar ateşli biri nasıl bu kadar kaltak olabiliyordu? Onu merdiven boşluğunda yakaladım ve kolundan tutarak duvara ittirdim. Gözlerini kibirle kısarak bana baktı, dişleri birbirine kenetlendi. Faturayı yüzüne çarptım ve dik dik baktım. “Bu nedir?"

Kafasını iki yana salladı. “Biliyor musunuz, her şeyi bilirim havasındaki biri için bazen gerçekten aptal bir orospu çocuğusunuz. Neye benziyor? Bir fatura.”

“Onu görebiliyorum, ” diye gürleyerek kâğıdı avucumun içinde buruşturup yumruğumu sıktım. Kâğıdın keskin ucunu göğsünün hemen üzerindeki zarif tenine bastırdım ve nefessiz kalıp da göz bebekleri büyüdüğünde aletimin seğirdiğini hissettim. “Ne sebeple şirketin kredi kartından kıyafet harcaması yapıyorsun?”


“Piçin teki gömleğimi yırttı.” Omuzlarını silkti ve sonra yüzünü bana doğru yaklaştırarak fısıldadı “Ve iç çamaşırımı da.”

Hay sikeyim.

Burnumdan derin bir nefes aldım ve kâğıdı yere fırlattım, öne doğru eğilip dudaklarımı onunkilere bastırarak ve parmaklarımı saçına daldırarak bedenini duvara sıkıştırdım. Aletim karnına yaslanmış titrerken, elini tıpkı benim yaptığım gibi saçlarıma götürdüğünü ve sertçe çektiğini hissettim.

Elbisesini bacaklarının üzerine doğru kaldırdım ve parmaklarım bir kez daha dizüstü çoraplarının işlemeli kenarını bulduğunda ağzının içine doğru inledim. Bunu bana işkence etmek için yapmıştı, öyle olmalıydı. Dilinin dudaklarımın üzerinde dolaştığını hissederken parmak uçlarım iç çamaşırının sıcak ve ıslak kumaşının üzerinde gezindi. Kumaşın kenarından sıkıca tuttum ve sertçe asıldım.

“Bir çift daha sipariş vermek için not al, ” dedim ve dilimi dudaklarının arasına ve ağzına doğru bastırdım.

İki parmağımı içine sokarken derinden gelen bir sesle inledi ve eğer yanılmıyorsam geçen geceden bile daha fazla ıslanmıştı. Burada yaşadığımız gerçekten de bombok bir durumdu. Parmaklarımla onu sertçe becerirken nefesi kesilerek dudaklarımdan uzaklaştı, başparmağım klitorisi üzerinde güçlü daireler çiziyordu.

“Aletini dışarı çıkart, ” dedi. “Seni içimde hissetmeye ihtiyacım var. Hemen.”

Gözlerimi kısarak ona baktım, sözlerinin üzerimdeki etkisini gizlemeye çalışıyordum.

“Lütfen de Bayan Kim."

“Hemen" dedi daha da şiddetli bir şekilde.

“Fazla amirane olmadı mı?”

Daha küçük bir adamın aletinin büzüşmesine neden olacak bir bakış attı ve kendime rağmen buna güldüm. Kim yerini korumayı iyi biliyordu. “Bugün kendimi çok cömert hissediyorum.”

Hızlı bir şekilde kemerimi çözüp pantolonumu indirdim ve sonra onu yukarı kaldırıp sertçe içine girdim. Tanrım, müthiş hissediyordum. Her şeyden daha iyi. Onu neden kafamdan atamadığım belliydi ve içimden bir ses bu yaptığımızın hiçbir zaman yeterli olmayacağını söyledi.

“Kahretsin, ” diye mırıldandım.

Güçlükle soludu ve beni sıkıca kavradığını, nefesinin düzensiz olduğunu hissettim. Ceketimin omzunu ısırdı ve duvara karşı içine sert ve hızlı bir şekilde hareket etmeye başladığımda bacağını etrafıma doladı. Merdiven boşluğuna her an biri gelebilir ve beni onu becerirken yakalayabilirdi ve bu hiç umurumda değildi. Onu sistemimden dışarı atmam gerekiyordu.

Kafasını omzumun üzerinden kaldırdı ve boynumu ısırdı, sonra alt dudağımı dişlerinin arasına aldı.

“Yakın, ” diye fısıldadı ve bana doladığı bacağını beni daha derine çekmek için sıktı. “Çok yakınım.”

Mükemmel.

Şiddetli bir biçimde ve aniden içine boşalırken, iniltilerimi bastırmak için kafamı boynuna ve saçlarına gömerek ellerimle kıçını sıktım. Kendini bana daha fazla sürtmesine izin vermeden içinden çıktım ve onu titreyen bacaklarının üzerine indirdim.

Şiddet dolu bakışlarla gözlerini bana dikti. Merdiven boşluğu ağır bir sessizlikle dolmuştu.

“Gerçekten mi?" dedi sesli bir şekilde nefes vererek. Başı arkaya doğru düşüp sert bir şekilde duvara çarptı.

“Teşekkürler, inanılmazdı.” Dizlerime inen pantolonumu yukarı çektim.

“Sen bir pisliksin.”

“Bunu daha önce söylemiştin, ” diye mırıldandım fermuarımı çekmek için önüme bakarken.

Kafamı yeniden kaldırdığımda elbisesini düzeltmişti fakat hâlâ güzel bir biçimde dağınık görünüyordu ve bir yanım öne doğru uzanıp elimi içine kaydırarak boşalmasına yardım etmek için can atıyordu. Fakat daha güçlü yanım, onun gözlerindeki kızgın tatminsizlikten hoşlanmıştı. “Deyim yerindeyse ne ekersen onu biçersin."

"Berbat sevişiyor olman çok kötü, ” dedi sakince. Merdivenleri inmeye devam etti fakat birdenbire durdu, bana doğru dönerek gözlerime baktı. “Ve doğum kontrol hapı kullanıyor olmam iyi bir şey. Sorduğun için teşekkürler, pislik.”

Merdivenlerden aşağı doğru inip gözden kayboluşunu izledim ve ofisime geri dönerken homurdandım. Sesli bir şekilde oflayarak koltuğuma oturdum, ellerimi saçlarımda gezdirdikten sonra parçalanmış külotunu cebimden çıkardım. Bir süre parmaklarımın arasındaki beyaz ipek kumaşa baktım ve sonra masamın çekmecesini açarak onu geçen geceden kalanın yanına bıraktım.


VEE SOOOONN

evet daha önce paylaştığım kurguda Jungkook 'un haline dayanamadım ve bu kurguyu sizinle paylaşıyorum. Beğenmeniz dileğiyle❤

Kooki_sweet
Автор

Yaaa aşırı iyiydi ama yarım kalmış gibiydi o parçalanan kilotlardan devamını beklerim ben jeon koleksiyon yapar

cookyxangel
Автор

Kim yasaklı şeyler izlerse cennetten kovulur kim hatırlatırsa affedilir

RodaOflaz-fncr
Автор

çok iyi harikasın ❤ sizden bir ricam olacak şey bende smut, dizi yazmaq istiyorum ama bilmiyorum nasıl yazacağımı bana yardım eder misin aklımda çok güzel hayaller var

Jeonjk_
Автор

Devam 1

Tanrım, sinirlerimi bozmuştu.

Beni henüz fark etmemişken döndüm ve hışımla ofisime girerek kapıyı ardımdan çarptım. Neden beni hâlâ bu şekilde etkiliyordu? Daha önce hiç kimse ya da hiçbir şey beni çalışmaktan alıkoymamıştı ve bu durum ilk oluşundan dolayı ondan nefret ediyordum.

Fakat bir yanım, arkasını dönüp beni nefessiz ve neredeyse beni emmesi için yalvarır vaziyette bırakıp gittiği andaki zafer dolu ifadesinin anısından hoşlanmıştı. Kızın çelikten yapılmış bir iradesi vardı.

Sırıtışımdan kurtuldum ve yerine ondan nefret etmeye odaklandım.

İş. Yalnızca işe odaklanacak ve onu düşünmeye bir son verecektim. Masama geçtim ve yerime oturdum. Dikkatimi dün gece o dudakların aletimin etrafında nasıl muhteşem hissettirdiğinden başka şeylere yöneltmeye çalıştım.

İşe yaramıyor, Jungkook.

Günlük programıma göz atmak için dizüstü bilgisayarımı açtım. Programım... kahretsin. En güncel hali o kaltağın bilgisayarındaydı. Bu sabah hiçbir toplantıyı kaçırmıyor olmayı umdum çünkü kesinlikle mecbur kalana kadar Buzlar Kraliçesi’ni aramayacaktım.

Bir hesap tablosu üzerinde çalışıyorken kapım çalındı. “İçeri gelin, ” diyerek seslendim. Masamın üzerine beyaz bir zarf indi. Kafamı kaldırdığımda Bayan Kim’in cüretkâr bir biçimde kaşlarını çatmış bana baktığını gördüm. Hiçbir açıklama yapmadan arkasını döndü ve ofisimden çıktı.

Zarfı görünce panikledim. Muhtemelen davranışımı detaylandı-ran ve bir taciz davası açmak niyetinde olduğunu belirten resmî bir mektuptu. Antetli bir kâğıt ve sayfanın sonunda da onun karalanmış imzasını bekliyordum.

Beklemediğim şeyse internetten yapılan bir kıyafet alışverişinin faturasıydı... şirketin kredi kartından çekilmişti. Koltuğumdan fırlayarak kalktım ve hızla onun ardından ofisimden çıktım. Merdiven sahanlığına yönelmişti. Bu iyiydi. On sekizinci kattaydık ve ikimizin dışında hiç kimsenin şimdiye kadar merdivenleri kullandığı olmamıştı. Ona istediğim kadar bağırabilirdim ve kimsenin haberi bile olmazdı.

Kapı sert bir biçimde kapandı ve topuklularının sesi, önümden geçip merdivenleri inerken yankılandı.

Jeon“Bayan Kim, nereye gittiğini zannediyorsun?”

Kooki_sweet
Автор

Kim böyle şeyler izlerse cennetden kovulur, hatırlatan affedilir.

ZümrüdBaxışova-bn